lostyazilim
tr.link

Hızlı ve Öfkeli: Bir Sinema Dizisi

Burada çok yapmadığım bir şey yapacağım ve bir filmi, daha doğrusu bir film serisinin geldiği son durumu huzurunuzda eleştireceğim. Bu aynı zamanda bir algıyı, bu algıya rağmen durumun değişmeyişini de eleştirmem anlamına geliyor doğal olarak. Doğrusu dogmatik bir biçimde Hızlı ve Öfkeli severiyseniz bu yazıyı okumak ruh sağlığınıza iyi gelmeyebilir.

Öncelikle eleştirilerimize başlamadan önce içinize su serpelim. Evet bizce de serinin ilk birkaç filmi güzel birer yarış ve aksiyon filmiydi. Kendi dönemlerinde eşlerinin, benzerlerinin olmayışı araba tutkunları tarafından çok sevilmelerinin önünü açmıştı. Ayrıca yine kabul etmek lazım ki filmler bir ekip ruhuyla, gerçekten de iyi bir şeyler üretmek isteyen insanlar tarafından çekiliyordu. Ancak bugün durum bundan çok farklı gerçekten onu söyleyelim. Peki, kayış nerede koptu? Eh, bunun da cevabına sahip değiliz ancak koptuğu çok açık.

Hani Yarış Filmiydi?

İlk filmlere baktığımızda kendi dönemlerinin efsane arabalarını, leziz çekim teknikleriyle, yüreği ağza getiren aksiyon anlarıyla izliyorduk. Kıyasıya yarışlar, drama ve muhteşem arabalar. İşte Hızlı ve Öfkeli bu demekti. Ancak son birkaç film bu duyguların tamamını ortadan sildi süpürdü. Artık lüks araba markalarının reklam alanına dönen filmde yarışa dair bir şey yok bile denilebilir. Hatta bir sürüş tekniği görmek dahi çok zor çünkü bir çok sahne CGI teknolojisiyle hazırlanıyor ve bir efekt karmaşasından fazlasını getirmiyor.

Diğer bir yandan seri 10 filmdir devam ediyor olduğundan olsa gerek, içerik de çok sınırlı kalmış. Ekip artık kendi dertleriyle uğraşmıyor, dünyayı tehdit eden suçlulardan bizleri koruyor. Bu yönüyle ikinci sınıf bir aksiyon ve ajan filminden de fazlasını görmek imkânsız gibi.

Evden Çalışanların Belası: Formunu Korumak
İlginizi Çekebilir!

Evden Çalışanların Belası: Formunu Korumak

Başlığı yazarken fark ettim, sanırım formunu korumak bugünlerde tüm insanlığın başının belası bir durum. Ancak kabul edelim ki işini evinden yapabilen insanlar olarak biz, bu sorunla çok daha kolay karşı karşıya kalıyoruz. Çün...

Para, Para, Para…

Artık bir sinema serisi değil, yüksek bütçeyle çekilip pek de iyi sonuç vermeyen bir televizyon dizisi izliyoruz sanki. Elbette bir farkla, izleyici bu filmleri salonlarda izliyor ve günün sonunda gişe kazancı da dudak uçuklatan cinsten. Hem oyuncular, hem yapımcılar, hem de bu pastadan pay alan herkes büyük kazanç sağladığı için de durmaya niyetleri yok galiba.

Sinema izleyicisi olarak pek de az denilmeyecek kadar film izledim. Bunlar arasında mesleki açıdan da kendimi geliştirebilmek için epey kötü filmler de yer alıyor. Ancak son film gerçekten de izlediğim en kötü filmler arasında yer alıyor olabilir.

Evet, uzaya araba çıkartalım. Bu yaratıcı fikrin kimseye bir zararı yok. Hatta çok mantığa oturtmasak da olur. Ancak bu karakterler ölmüyor arkadaşlar. Filmde, iyilere hiçbir şey olmuyor. Bu ucuz Hollywood alışkanlığının Hızlı ve Öfkeli'ye bu kadar işlemiş olmasının da oldukça basit bir sebebi var. Gerçekten bir aile gibi birbirlerine bağlanmışlar ve kimse kazanacağı para yok olsun istemiyor. Zira artık ekranda eskimiş bu insanları Arka Sokaklar oyuncuları gibi düşünebiliriz. Hızlı ve Öfkeli markası dışında bir gelir elde edebilecekleri yetkinliği artık kaybetmiş durumdalar. Kolay parayı kim reddeder ki? Sanırım biraz daha iyi işler üretmek isteyen herkes bir noktada reddedebilir gerçi. Ancak bu ekip için, iyi iş diye bir geçerlilik yok. Projede halen imzası bulunan insanlar için izleyiciler yalnızca kasalarını dolduran birer sayıdan ibaretler.

Seriyle ilgili geçmişinden bugüne yorumlamak isterseniz siz neler söylerdiniz? Yorumlarınızı merakla bekliyoruz efendim. Başka yazılarda görüşmek üzere, sağlıcakla kalın.

Bu içeriğe tepkini gösterebilirsin! 👍 4 / 5 (1 değerlendirme)

1 kişi bu içerik hakkında tepkilerini gösterdi. Sen de tepkini göstererek yazarlarımıza geri bildirim verebilirsin.

Yorumunuz

    Son Yorumlar

    Site Ayarları
    • Tema Seçeneği
    • Site Sesleri
    • Bildirimler
    • Özel Mesaj Al