Sıradan bir internet kullancısı için internetteki çoğu şey manasız görünür. Örneğin, indirdiğiniz bir fotoğrafın uzantısının neden GIF veya PNG olduğu sorusunun cevabına ulaşmak, asla bugün kaçta yemek yiyeceğinizi bilmekten daha önemli değildir. Peki, internetin göbeğiyle beyaz atletin başladığı yerdeyseniz ve kendinize “webmaster” diyorsanız ne olacak? İşte o anda işler değişebilir.
İnternetin uzmanları yani Webmaster’lar için dosya formatları birer şiirin mısraları gibidir. Ortaya okunaklı ve damakta lezzet bırakan edebi bir eser bırakmak istiyorsanız hangi mısranın neden, nerede ve ne zaman kullanılması gerektiğini bilmelisiniz. Bugüne kadar görseller üzerinde sadece gelişi güzel olarak dosya formatı tercihi yaptıysanız bu kötü alışkanlığınızı değiştirmenin vakti gelmiş demektir. Hadi, dosya uzantılarının dibine vuralım!
JPEG Dosya Türü
JPEG dosya türü 1986 yılında bir standart olarak doğdu ve adını kurucularından yani “Joint Photographic Experts Group” ekibinden aldı. Dosya uzantısı olarak ise JPEG; JPG veya JPEG dosya uzantılarını kullandı.
Oldukça köklü bir dosya türü olan JPEG, milyonlarca rengi gösterebiliyor ve 16-bit’lik veri formatını kullanıyor. Unutmadan, başta fotoğraf makineleri olmak üzere akıllı cihazların kameraları ve diğer birçok cihaz fotoğraflarda yaygın olarak JPEG dosya türünü kullanıyor. Çapraz platform desteğine sahip bir format olan JPEG, birçok cihaz bilgisayar ve internet tarayıcıları tarafından da destekleniyor.
İşin garip tarafı, JPEG milyonlarca renk sunabilmesine karşın insan gözü aydınlık ve karanlık detaylar dışındaki renkleri fark etmiyor. Bu nedenle JPEG sıkıştırılmaya en uygun dosya formatlarından biri. JPEG Mini ve benzeri sıkıştırma araçları kullanılarak insan gözü tarafından fark edilmeyecek şekilde JPEG fotoğrafları ciddi oranlarda sıkıştırılabiliyor.
Sıkıştırılma doğası gereği JPEG dosya formatı internet sitelerinin içeriklerinde kullanılmak için daha uygun görünüyor. %60-%70 arasında yapılan sıkıştırılma oranlarını göz önüne alacak olursak JPEG’in internet siteleri için harika bir uzantı olduğunu iddia edebiliriz.
2017’de Web Tarayıcılarında Görmek İstediğimiz 10 Özellik
İyisiyle kötüyüsüyle koca bir yılı daha ardımızda bırakmaya oldukça yaklaştık. Onlarca inovasyonun yapıldığı 2016 yılının en büyük kaybı ve bil hassa benim takıntı haline geldiğim konu; Webmasterların en çok işine yarayac...
JPEG’i Nerede Tercih Etmelisiniz?
- Fotoğraf çekimlerinde ve resimlerde
- Gerçek dünya fotoğraflarında
- Kompleks renklendirilmeli görsellerde
- Aydınlık ve karanlık tonlarının öne çıktığı görsellerde
GIF Dosya Türü
GIF (Graphics Onterchange Format) dosya türü, 1987 yılında CompuServe isimli şirket tarafından geliştirildi. GIF’ın manevi babası Steve Wilhite’a göre, GIF dosyaları yavaş internet bağlantısına sahip insanlara ilaç olacaktı. 256 indekslenmiş renk kullanan GIF dosyalarının en büyük özelliği şüphesiz hareketli birer fotoğraf karelerine dönüşebilmesiydi.
JPEG dosya türünü eksiksiz okuduysanız -ki nedense blog yazılarına yapılan yorumları okuyunca buna pek inanasım gelmiyor- GIF ile JPEG arasındaki en büyük farklılığın renk kapasitesinde olduğu dikkatinizi çekmiştir. GIF, JPEG ile kıyaslandığında daha az renk sayısına sahip olduğu için başlangıç boyutu bile JPEG’den kat kat küçük olabiliyor. GIF’in bir diğer avantajı ise kayıpsız sıkıştırma adını verdiğimiz sıkıştırma yöntemiyle veriyi kurban etmeden diskte kaplayacağı alandan tasarruf edebiliyor olmamızdır.
GIF’i Nerede Tercih Etmelisiniz?
- İçinde çok az rengi barındıran web grafiklerinde.
- Küçük web ikonlarında.
- Animasyon görsellerde.
- Tek ve dümdüz çizgi gibi tek renkli görsellerde.
- Basit çizimler ve karikatürlerde.
PNG Dosya Türü
PNG (Portable Network Graphics) dosya türü, hem GIF hem JPEG dosya türlerinin ortak avantajları bir araya getirilerek tasarlanmış ve 1990’lı yılların ortasından itibaren kullanılmaya başlanmıştır.
PNG dosya türünün kuşkusuz en büyük avantajı kayıpsız veri sıkıştırma algoritmasına sahip olması. Yani görüntü kalitesini yerle yeksan etmenize gerek kalmadan PNG dosya türündeki görsellerinizi sıkıştırabilirsiniz. PNG’i nerede tercih etmeniz gerektiğine geçmeden önce PNG-8 ve PNG-24 arasındaki farklara da bir göz atalım;
PNG-8’in Özellikleri
- GIF’e oldukça benzeri özelliklere sahiptir.
- 256 renk ve 1-bit saydamlıktan meydana gelir.
- PNG-8 doyaları GIF dosyalarından da küçüktür.
PNG-24’ün Özellikleri
- Tıpkı JPEG gibi 24-bit renk yelpazesine sahiptir.
- İçinde 16 milyon rengi içerebilir.
- Kayıpsız sıkıştırma yöntemiyle sıkıştırılabilir.
PNG’i Nerede Tercih Etmelisiniz?
- Transparanlığa sahip olan internet görselleri ve logolarda.
- Düzenleme ile daha etkileyici hale getirmek istediğiniz görseller.
- Dosya boyutunun sorun olmadığı kompleks fotoğraf ve resimlerde.
Sonuç;
Sürekli aynı uzantıları kullanma alışkanlığı edinmek yerine bu 3 popüler dosya uzantısının temel özelliklerini bilmeli ve ihtiyaçlarınızı en iyi şekilde karşılayacak olanları seçmeyi denemelisiniz. Böylece internet sitelerinden, sosyal medyaya, sosyal medyadan elektronik postalara kadar dosya türlerinin avantajlarından farklı şekilde faydalanabilirsiniz.
Deneyimlerinizden yola çıkarak sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı ve siz en çok hangi dosya formatlarını kullanıyorsunuz?