wmaraci reklam

Mola Verme Zamanınızın Geldiğini İşaret Eden 5 Şey

Bir Amerikan rüyasıyla birlikte hayatımıza “Work hard” dediğimiz olay girdi. Bu rüyanın bizden istediği şey çipli bir robot gibi bilgisayarın karşısında oturmamız ve sınırlarımızın anlını karışlamamız. Fakat insan dediğimiz düşünen hayvanlar bunun için tasarlanmamışlar. Her zaman kreatif yanımızı çalıştıramayız veya bizden beklenen o muhteşem projeleri övgü alacak şekilde tamamlayamayız. Neden mi? Çünkü çok çalışmak insanın doğasına aykırı, sürekli kreatif işlere imza atmak ise ruhuna.

Freelancer olarak çalışıp kontrolü ele almaya başladığınızda mutlaka motivasyonunuzu düşüren ve sizi çalışmaktan alıkoyan şeyler olacaktır. Yaptığınız işin beyin gücü ağırlıklı bir iş olduğu için bu tarz şeylerle karşılaştığınızda yapmanız gereken tek bir şey var; mola vermek. Molalar her Webmaster’ın, yazılımcının, yazarın ve grafikerin süper gücüdür. Spider-Man’in amcasının da dediği gibi “Büyük güç büyük sorumluluğu da yanında getirir.” Yani süper güçlerinizin faydasını görmek için önce onları nasıl kullanmanız gerektiğini öğrenmeniz gerekiyor.

#1- Metrobüsün Bile Sonu Olan Dünyada, Kreatif Olmanın da Bir Sonu Var

Kreatif olmak veya olamamak işte bütün mesele bu… Laf olsun diye demiyorum harbiden olay bu. Akşam iş çıkışı saatinde o uçsuz bucaksız Metrobüsün bile bir sonu var. O halde her zaman kreatif olabileceğinizi düşünemezsiniz. Gün gelecek mutlaka hüzünle karışık sonu gelen aylık akbil gibi sizin de kreatif yanınız sona erecek. Korkmayın, nasıl ki her aylık akbilin bir yenilenme süresi varsa yetenekleriniz ve kreatif olmanın bir yenilenme süresi var.

Eğer artık daha fazla kaliteli bir şey üretemediğinizi düşünüyorsanız bunun ilacı mola vermekten geçiyor. Hala kimyası çözülememiş varlıklarız. Bir gün dünyayı değiştirecek fikirler üretirken diğer gün adam akıllı çalışacak tek bir kod dizesi bile yazamayabilirsiniz. Doğaldır, mola verelim ve diğer maddeye bakalım.

Yalnızca Webmaster'ların Sahip Olduğu 10 Tuhaf Alışkanlık
İlginizi Çekebilir!

Yalnızca Webmaster'ların Sahip Olduğu 10 Tuhaf Alışkanlık

Açık konuşalım, bizi en iyi tanıyanlar yine biziz. Hepimiz aynı bilgi kaynağının içerisinde farklı küreklerle gemimizi yüzdürüyor ve karaya ulaşmak için durmadan küreklere asılıyoruz. Kimimizin karası sadece geçim derdiyken kimi...

#2- “Yalnızlar Rıhtımı” Sadece Bir Şarkı Değil

Erkin Koray’ın Yalnızlar Rıhtımı dediği şey sadece bir şarkı değil. Bazen başınıza olmadık işler gelebilir. Sevgilinizle kavga edebilirsiniz, boşanabilirsiniz veya komşunuzla sizin yerinize arabasını park ettiği için koyu kavga çıkarabilirsiniz. İşe başladığınızda aklınıza bir ucunda hala bunlardan biri varsa vücudunuz duygusal olarak stabil değil demektir. Bu modda yapacağınız işte zaten elinizde patlar.

Bunu atlatmak için bir şeyler yapın. Yürüyüşe çıkın, boş bir yerde arabanın el frenini çektirin, rampadaya arabayı kerktirin, oyuna gömülün… Ya da tanımadığınız mahalledeki bir apartmanın tüm zillerine basıp kaçın. Sizi bu stabil olmayan ruh halinden neyin kurtaracağını düşünüyorsanız onu yapın gitsin.

#3- Hayat “Wörk Wörk Wörk” Değil, İnsanlar Eğleniyorlar!

Fazla para göz çıkartmaz, fazla başarı da. Parayı ne için kazanıyorsunuz? İnsanlar dışarda eğlenirken kendinizi işe kilitleyip bilgisayarın fotoğrafını çekip “wörk wörk wörk” diye postlamak işe yarıyor mu? Tam aksine, diğer insanlar sürekli dışardayken bunu yapmak farkında olmasınız bile size acı veriyor olabilir. Dünyayı kurtaracak adamın oğlu gibi çalışmanıza bir de bunu ispatlamanıza gerek yok.

Çok çalışıyorsanız, daha çok eğlenmelisiniz. Bu işin kitabı kanunu budur. Bir kere dünyaya geleceksiniz. İnsanlar yeni yıl için 10’dan geriye sayarken yapılacaklar listenizi 10’dan geriye düşürmeyi bırakıp güzel bir mola vermenin zamanı gelmiş demektir.

#4- Yorgunum Dostlarım, Yorgunum Yorgun…

Zihniniz ve bedeninizin bir sınırı var. Ne kadar zorlarsınız zorlayın bu sınırın ötesine geçmeniz fiziksel olarak mümkün değil. Gözlerinizin ağırlaştığını, vücudunuzun size “Hayır!” Diye haykırdığını hissediyorsanız, yavaşça o fare ve klavyeyi elinizden bırakın. Eğer doğru zamanda vücudunuzun hayır çığlıklarına kulak vermezseniz, “Kimse benim çalışmalarımı beğenmiyor”, “Hayatım kalmadı her şeyim iş oldu.” Moduna geçeceğiniz günler yakındır. Bunu kendinize yapmayın, yorgunsanız kendinize zaman tanıyın. Yoksa ertelediğiniz molalar için günün birinde daha uzun bir mola vermek zorunda kalabilirsiniz.

#5- Ateş Değil, Mola Seni Çağırıyor!

Tüm bunların dışında bazen bir şeyler oluyor ve o an mola vermeniz gerektiğini hissediyorsunuz. Bunu tıpkı yorgunken vücudunuzun beyninize sinyaller göndermesi gibi düşünün. Bu soğuk his vücudunuzu sardığında çalışmayı bırakıp kendinize güzel bir mola kıyağı geçmelisiniz.  Merak etmeyin, bu tembellik hissi sonsuza dek devam etmez. Patlak bir tekerle kat edebileceğiniz mesafe her zaman bellidir. Bırakın biraz patlak tekerle yol altınızdan aksın. Zamanı gelince yeni bir lastik takıp aynı yoldan ilerlersiniz.

Molalar bizlerin süper gücü. Mola verin dedim diye umarım tüm gün yan yatıp evi ocağı batırmazsınız :D Siz ne zaman mola vermeniz gerektiğini hissediyorsunuz ve molalarınız ne kadar sürüyor?

Bu içeriğe tepkini gösterebilirsin! 👍

Bu içerik hakkında daha önce tepki gösterilmemiş. İlk tekpi göstererek yazarlarımıza geri bildirim verebilirsin.

Yorumunuz

    Son Yorumlar

    Site Ayarları
    • Tema Seçeneği
    • Site Sesleri
    • Bildirimler
    • Özel Mesaj Al