Webmaster olmak demek memur olmak demek değil, yada en azından benim çevremdeki Webmasterların hiç birinin hayatı memuriyet tarzında ilerlemiyor. Yaptığımız işin riski olmamasına karşın çalışma tempomuzun bana sorarsanız Rambo’dan aşağıya kalır yanı yok.
Ne kadar düzen dikiş tutturmak için çabalasak da bir şekilde o ipin ucunu kaçırıyoruz. Siz de kendinizi hard çalışan Webmasterlardan biri olarak görüyorsanız bu listedeki maddeleri tekrardan bir gözden geçirin. Hepsi sizde varsa tebrikler! Siz de Hard çalışmayı iliklerinize kadar hisseden bir Webmastersınız!
1- Cuma Sendromu (Nam-ı diğer Webmaster Sendromu)
Etrafınızdaki insanlar Pazartesi sendromuyla baş başa kalırken siz Cuma sendromuyla baş başa kalabilirsiniz. Bu oldukça doğal bir durum, neden mi? Çünkü zaten sizin için tatil yapabileceğiniz yada başınızı alıp, deniz aşrı memleketlere gidebileceğiniz bir hafta sonunuz yok. Hani şu popüler “Ya bi’ haftasonumuz var zaten.” deyişi vardır ya, heh işte o bizim için yapılmamış arkadaşlar.
Webmaster dediğinin memur gibi çalışabileceği bir hafta sonu düzeni yoktur. Zaten buna çalıştığınız insanlar izin verse bünyeniz izin vermez. En fazlası Pazar sabahından şöyle bi’ çıkıp dışarıdaki dünyaya katılırsınız. Akşam eve gelirken “Yia, bu pazar da erkenden yatayım.” der, sonra kendinizi bilgisayarın başında bulursunuz. İşte biz buna dermansız ilaçsız Cuma sendromu veya diğer adıyla Webmaster sendromu diyoruz.
Mining Hesaplama: Video Kartlarının Karlılığını ve Geri Ödemesini Hesaplama
Herhangi bir madencilik çiftliğinin karlılık hesaplaması içeren bir excel dosyası olmalıdır, aksi takdirde madenci para kaybetme riskiyle karşı karşıya kalır. Madencilik hesap makinesinde çiftliğin karlılığını hesaplayabilirsiniz...
2- Su Uyur, Webmaster Uyumaz!
Öyle saatler vardır ki, su uyur. Hatta bırakın suyu belki mayışır düşman uyur ama asla ve asla bir Webmaster uyumaz! Bunun bilimsel olarak vücudumuzun fazlasıyla elektrik yüklü olmasıyla da ufaktan tefekten biraz ilgisi olduğunu kabul etmek gerekiyor.
Webmaster için uyku; divan edebiyatının ulaşılmayan sevgili tasviridir. Çok çalışan Webmasterlar aslında hiçbir zaman tam manasıyla uyumazlar, onlar sadece uyduklarını sanırlar. Daha sonra yapacakları hatta yapmayacakları şeyler yüzünden yiyecekleri azar hatırlarına gelir ve sıcacık yataklarından kalkıp, hemen işinin başına otururlar. Bu duyguyu biliyor ve iliklerinize kadar hissediyorsanız siz de tam zamanlı bir Webmastersınız demektir!
3- Bu Hafta Sonu Nereye Gitmesek?
Hafta içi zaten öyle adam akıllı bir yere gidebildiğimiz filan yok hafta sonu da çalıştığımız için “Bu hafta sonu nereye gitsek?” gibi dertlerimiz yok. Hard çalışan bir Webmasterın bünyesinde bu soru saniyenin onda birinde şekil değiştirir ve Cuma sendromuyla birlikte “Bu hafta sonu nereye gitmesek?” sorusuna dönüşüverir.
Tamam canım, arada bir öyle ufak tefek kaçamaklarımız olabilir. Yine de dışarda büyük bir insan kütlesinin Cumartesi ve Pazar günleri ağzının suyunu akıta akıta kayak yapmaya, denize gitmesine, değişik aktivitelerde bulunmasına katlanamıyoruz. Biz terminal ekranlarının fotoğraflarını çekip Instagram’a atıyor muyuz hiç? Çok marjinaliz ve oturduğumuz yerden çalışıyoruz diye reklam yapıyor muyuz? Durun bir saniye, bence bundan sonra yapalım çünkü elimizde harbiden başka bir şey yok.
4- Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma, Pazartesi, Salı
Bakın, yukarıda gördüğünüz sadece bir başlık değil aynı zamanda bir Webmasterın da iliklerine kadar hissettiği haftanın günleridir. Evet, bu günlerin hepsi haftanın çalışma günleri... Cumartesi ve Pazar’ı zaten amacına uygun kullanamıyoruz bari takvimde fazlalık yer kaplamasın diye böyle bir revizeye gittik. Nasıl ama çok güzel oldu değil mi? Artık Cumartesi ve Pazar gibi ne işe yaradığını bilmediğimiz günlerle kendimizi oyalamamıza gerek yok.
5- Aşkım xx Gün xx’e Gidip, Bla Bla Yapalım mı?
Ahamda bunu bir kenara yazın, bir akımı tersine çeviriyoruz ve “Her başarılı Webmasterın arkasında mutlaka bir kadın yoktur” lafını yeni bir akım ve tepki olarak başlatıyoruz. Bayanlar kusura bakmayın ama iliğimizi kemiğimizi kurttunuz yemin ediyorum. Tamam, biz de istiyoruz ki aklımızın bir köşesinde hep kalın, size hoş sürprizler yapalım envai çeşit günlerde sizi alıp oraya buraya gezmeye götürelim...
Ne var ki, bizim çalışma tempomuz standart bir çalışan temposunda değil. Ne yani, bizimle birlikte olurken yoksa bunu bilmiyor muydunuz? Hani çok çalışkan erkeklere kadınlar bayılırdı? Hani işsiz güçsüz olmayan evine bakan erkekler hep en birinciydi? Bence biz çok fena kandırıldık. Başka da bir şey demiyorum.
6- Hadi! Aman Kırmızı Olmasın Takvimler
Takvimdeki bazı günlerin renginin neden kırmızı olduğunu biliyor musunuz? Valla sanırım resmi tatil gibi bir şey filan oluyormuş o günler... İnsanlar çalışmayıp, kendilerine vakit filan ayırıyorlarmış ama tabii yine de ben Webmasterım, o yüzden bilemem. Kim bilir belkide insanların gözü yorulmasın diye de takvimi tekdüzelikten kurtarayım deyip, takvime kırmızı günler eklemiş olabilirler… olamaz mı? olabiliiiiiiir.
7- Azarlı İzin
Bizde “Senelik izin” kavramı yok ama onun yerine azarlı izin diye bir şey yapmışlar. Biz de ne yapalım, onu kullanıyoruz. Bu izin öyle bir şey ki, bunu yaptığımız zamanlarda kesinlikle para kazanamıyoruz. Bir de bunu yaptığımız için bir şekilde müşteriden, ortaktan, ondan bundan azar yiyoruz. Olsuuueeen yine de mutluyuz değil mi?
Şimdi, siz söyleyin bakalım... Siz de hard çalışan bir Webmaster mısınız?