Son günlerde gündemin en çok konuşulan olaylarından birisi olan sosyal medya konusuna bir de bizim açımızdan bakıp değerlendirmesini yapmamız gerekiyor. Öncelikle şunu söylemekte fayda var, işin siyasal boyutu bu yazının ele aldığı nokta değil. Yine de sosyal medyanın düzenlenmesi ve burada işlenebilecek suçlara müdahale edilebilmesi sadece Türkiye’nin gündeminde yer almıyor. Dünyanın pek çok gelişmiş ülkesi bu konuda çalışmalar yapıyor. Bunların Türkiye’de atılan adımlarla ne ölçüde benzer olduğu ise muallak.
İlk olarak anlamamız gereken şey, hükumetin bu mecralardan ne beklediği ve bu beklentinin ne ölçüde karşılanabilir olduğu.
Hükümetin Talepleri Neler
Birinci talebe göz atarsak, her platformun Türkiye’de bir temsilci bulundurması yönünde olduğunu görebiliriz. Aslında bu büyük ölçüde tamamlanmış durumda, çoğu platform anlaşmalı oldukları ajanslar vasıtasıyla Türkiye çalışmalarını yürütüyor. Bu ajanslar temsilcilik görevini üstlendiklerini beyan ederlerse bir sorun kalmıyor.
Birinci talebin istenmesinin asıl nedenini ise doğru yorumlamak lazım. Temsilci isteğinin asıl sebebi bu platformların kazançlarını gözlemleyebilmek, denetleyebilmek ve yaptırım yapabilmek. Bunun yanında silinmesi, kaldırılması talep edilen içeriklere anında müdahale edilebilmesinin yolunu bir şekilde açabilmek.
Bu noktada da kural oldukça ağır işleyecek. İstenilenleri yerine getirmeyen platformlara süre müddeti tanınacak ve süre dolduğunda platforma erişim tamamen kısıtlanacak. Bunu göze almayan platformlar ‘paşa paşa’ vergilerini verecek, söz dinleyecek denilmekte.
YouTube Atlanamayan Reklamları (Non-Skippable) Tüm Yayıncıların Kullanımına Açıyor!
İnterneti yazılı ve video içerikler olmak üzere karpuz gibi ortadan ikiye ayıran YouTube’un yeni yıldızı Atlanamayan Reklamlar (non-skippable) olacak. Önümüzdeki günlerde tüm yayıncılar için kullanıma sunulacak özellik sayesinde ...
Platformlar Buna Ne Ölçüde Uyar
Aslında Facebook ve Google bu tip uyarılara hızlı cevap verebilen iki platform olarak karşımıza çıkıyor. Netflix’in de buradaki kazancına ve yatırımına zarar verebilecek hamlelerden uzak durduğunu da geçmişte gözlemledik. Fakat Twitter çıkış yaptığı ülkede dahi “Kuralları ben belirlerim.” Diyebilmeyi başarabilmiş bir organizasyon. Amerika’daki onca uyarıya rağmen kullanıcı verilerini paylaşmamayı seçmesi, aynı şeyi daha önce Türkiye’de kapatılmış olmasına rağmen burada da yapmış olması onun kurallara ne ölçüde uyacağını anlamamızı zorlaştırıyor.
TikTok tarafında ise durum oldukça garip, bu gündem oluşurken TikTok, Türkiye ayağını güçlendirdiği yeni çalışmalarını hızlandırdı. Amerika, TikTok ve Çin’e karşı mücadelesinin dozunu arttırırken hem TikTok hem de ülkemiz ne gibi adımlar atacak kestirmek bir hayli zor.
Web Sektörü Nasıl Etkilenecek
Bizler bu sektörde ekmek yiyoruz, birçoğumuz kendi internet sitelerimizden gelir elde etmekteyiz. Dolayısıyla bu alanda olabilecek değişiklikler direkt olarak bizleri de etkileyebilir. Bu düzenleme ise faydalı ve zararlı yönleriyle karşımıza çıkıyor.
Zararlılar üzerine konuşacak olursak şöyle düşünebiliriz; herhangi bir platform kapatılırsa oraya yönelik sosyal medya çalışmaları yürüten, takipçi satışı gibi hizmetler gerçekleştiren, sayfa sahibi olan herkes işlerinden olacak ve yeni kapılar arayacak. Kendisini sosyal medya uzmanı olacak şekilde geliştiren editörlerin de işleri zora düşebilir.
Bir de site sahiplerinin açısından bakmak gerekiyor. Herhangi bir sosyal medya üzerine çalışma yaptığımızda amacımız bu alanlardan trafik yönlendirmek oluyor. Bazı platformlar ise çalışmalarının çoğunluğunu arama motorlarından ziyade sosyal medyalar üzerine yapabilmekte. Örneğin Facebook’un ve Instagram’ın kapatıldığı bir koşulda Onedio’nun uğrayacağı zarar oldukça büyük olacaktır diyebiliriz.
Peki, bu konuştuklarımız sizde ne his uyandırdı? Yeni düzenlemelerle kapatılan sosyal medya platformları olacak mı dersiniz? Yorumlarda fikirlerimizi paylaşalım.