EranKucuk
Milyar dolarlara sahip olmak ya da milyar dolarlık sermayeleri yönetmek sizi çalıştığınız alanın aydını yapmaz. Hatta çoğu zaman sermaye sahipleri ve zenginler için zenginleştikleri yolların ‘iyi insan’ları olarak anılmak da bir anlam ifade etmez. Ancak Jack Dorsey, saydığımız tüm bu kalıpların dışında kalmayı başarabiliyor. Gerçekten umut vaat ediyor. Peki, nasıl?
Okur kitlemizde tanımayanlar olacağını her ne kadar pek düşünmesem de, içeriğin de yerli yerine oturabilmesi için gelin önce size Jack Dorsey’in kim olduğundan biraz bahsedeyim. Jack, ABD’de doğmuş bir girişimci. Dünya onu kurucularından birisi olarak yer aldığı ve CEO faaliyetlerini üstlendiği Twitter isimli sosyal medya platformuyla tanıyor. Henüz 40’lı yaşlarında olan Jack Dorsey, ülkesinin en zengileri listesinde başlarda yer almasa da milyarder ve etki gücü imkânları nedeniyle oldukça yüksek insanlardan birisi. O ise bu etki gücünü ‘guru’ olarak kullanmak niyetiyle karşımıza çıkmak için kullanıyor.
Doğru Bildiği Yoldan Gidebiliyor
Burada elbette doğru bildiği yolun da internet ve sosyal medya guruluğuna uygunluğunu gözetmeliyiz ki Jack Dorsey bu noktada da bizi üzmüyor. Daha önce Twitter’ın ABD ve diğer ülkelerde yaşadığı sorunlara rağmen otoriteler ile kişisel verilerin paylaşılmasına izin vermiyor ve yeri geldiğinde görevde olan Amerikan Başkanı Donald Trump’ın hesabını kapatabiliyor ya da söylediklerinin yalan oluşunu Trump takipçilerine gösterebiliyor. Tüm bu yönleriyle deli cesareti bir tavır sergilediğini de söylememizde bir sorun yok.
Twitter, Jack Dorsey’in bu yaklaşımı nedeniyle ülkemiz de dâhil olmak üzere pek çok devlet tarafından defalarca kez cezalandırıldı ya da kapatıldı ve eylemleri engellenmeye çalışıldı. Ancak bununla birlikte platform objektif doğruları nedeniyle ve yürürlükte olan sistemi dolayısıyla herkese hitap ettiği için bir şekilde hep yoluna devam edebildi. Örneğin MHP lideri Devlet Bahçeli daha önce açık bir dille platformu kullanmayı bıraktığını ve tüm partililerine de benzer bir davranışla protesto etmeleri gerektiğini söylemişti. Ancak bu sözleri gündemden düştükten birkaç ay sonrasında kendisini de yeniden platformda gördük. Bunda sarsılmaz iradesiyle sosyal medya ‘guru’su Dorsey’in etkisi olduğunu söylememiz mümkün.
Bugün bizler biliyoruz ki ülkemizin de içerisinde yer aldığı sosyal medya yasa çalışmalarının neredeyse çok büyük bir bölümü bu platformun faaliyetlerini kontrol altına alabilmekten geçiyor. Ancak hatırlayalım mı? Twitter ülkemizde kapatıldığında, bu kararın doğruluğunu savunmak isteyen hükümet yetkilileri hiç çekinmeden VPN kullanarak platforma bağlanıp, kapattıkları siteden kamuoyu duyurularına devam etmişlerdi. Şaşırtıcı, bunu YouTube, Wikipedia gibi diğer dünya devi oluşumlarda göremiyoruz ve göremedik de doğrusu.
Son olarak Jack Dorsey bu duruşu ve tutumuyla yaratıcı insanlara da ilham veriyor. Dünyaca ünlü Black Mirror dizisi, 5. Sezonunun 2. Bölümü olan Smithereens, neredeyse Jack Dorsey’i konu alan bir bölümdü ve dünya basını da bu konu üzerinde durdu. İzlemediyseniz antolojinin bu bölümünü mutlaka izleyin derim.
Kendisi ve platformuyla ilgili görüşlerinizi içtenlikle merak ettiğimi söyleyerek yazıyı sonlandırıyorum. Yorumlarda görüşmek üzere, sağlıcakla kalın.
