Web Yazılımcılarının Korkulu Rüyası Haline Gelen 10 Şey

Tüm ülkeye anket yapıp en kolay meslekler listesi oluştursak, inanıyorum ki web yazılımcıları listeye kafadan sokmayı başarırız. Dışardan bakıldığında tüm gün bilgisayarın önünde kenar minderi gibi oturuyor, masamızın üzerinde duran çay, kahve ve diğer meşrubatları yudumluyoruz. Tüm bunlar olurken insanların göremediği şey, bütün karşısında oturduğumuz bilgisayarda nelerin olup bittiğinden ibaret.

Eğer web yazılım veya yazılım geliştirme alanında bir kariyer hedefiniz varsa kemerlerinizi sıkıca bağlasanız iyi edersiniz. Çünkü ne geliştirirseniz geliştirin er ya da geç tüm yazılımcıların korkulu rüyası haline gelen bu 10 şey sizin de kabusunuz olup üzerinize çökecektir. 

1- Bana Bi Site Yapsak’cı Dost, Dostlar, Dostlarımız…

Her insan tipinin nesli tükenir. Bana Bi Site Yapsak’cılar mı? Asla! Web yazılımla uğraştığınızdan haberdar olan eşiniz dostunuz internet sitesi lazım olduğunda ilk size koşacak. Bunun dozu çevrenize göre o kadar artacak ki bazen internet sitesi lazım olmayan eş dost da size koşacak. 

Sakın oh ne güzel müşteri gelir falan diye heveslenmeyin. Bana Bi Site Yapsak’cılar, kesinlikle sunduğunuz servisler için para ödemek istemez, bunu şiddetle reddederler. Eğer biraz şansınız yaver giderse birkaç meşrubat parasına bu dostların gönlünü hoş eyleyebilirsiniz. Kulaklarınızı şimdiden “Bize de mi parayla yeğaaaa?” Nidalarına hazırlayın.

İlginizi Çekebilir!

Google Masaüstü Yedekleme Servisini Yayınladı

Geçtiğimiz ay ufak ufak fısıltı şeklinde ortaya çıkan Google’ın masaüstü yedekleme servisi bugün itibariyle resmen kullanıma sunuldu. Eğer Windows veya Mac kullanıcısıysanız ve bilgisayarınızdaki verileri başınızın üstünde...

2- Diğer Geliştiricilerin Artıklarını Toplama Sendromu

İster Freelancer çalışın, ister bir şirkete girin. Atıldığınız her yeni iş ve macerada mutlaka bu sendrom bir parçanız olacak. Her yazılımcının kodu ve kodlama tarzı kendine özgüdür. Şimdi bu iş artık sizin üzerinize yıkıldığına göre eski yazılımcının kodlama tarzını da kendi yazılımcı ruhunuzun bir parçası olarak kabul etmelisiniz. 

Bug dolu ve sizin öğrendiğiniz metodlara tamamen aykırı şekilde kodlanan yazılımlar, yarı çalışan yarı çalışmayan betikler, kullanma dokümantasyonunun adının bile ortada olmadığı kodlar şimdi sizi bekliyor. İyi eğlenceler!

3- Normalde Tıkır Tıkır Çalışan, Müşteriye Sunulunca Sesi Çıkmayan Kodlar

Projenin üzerine hem maddi hem manevi olarak gömülmüşsünüz. Saatlerce süren çalışmalar ve bünyeye sokulan tonlarca kafeinden sonra artık bitiş çizgisine yaklaştınız. Şimdi olduğunuz yerden baktığınızda tünelin sonundaki ışığı ve hemen ardından gelen bitiş çizgisini görebilirsiniz. 

Tıkır tıkır her şeyiyle çalışan sistemi müşteriye sunduğunuzdaysa nereden geldiği ve ne olduğu belli olmayan bir bug ekranda beliriverecektir, web yazılımlarına hoş geldiniz! Müşteri ve yöneticilerin evhamlı bakışları ve sizin çaresiz surat çizgileriniz bi’ an için ekrana eğilir. Eğilir de o normalde tıkır tıkır çalışan kod olması gerektiği gibi asla çalışmaz. Hiç merak etmeyin sadece normalde tıkırında çalışan ama müşteri ve yöneticiye sunulduğunda çalışmayan kodların sıradan bir kabusunu yaşıyorsunuz. Azıcık su için geçer.

4- Giderilen Bir Bug Ancak Yenisi Getirir

Yazılımcı olmayı tercih eden insanların sorunlarla baş etmeyi sevdiği düşünülür. Yani tıpkı Sherlock Holmes gibi… Eğer eliniz kalemin üzerindeyse ve arkanızı sürekli süper bir Dr. Watson’unuz varsa sorunları çözmek macera dolu olabilir. Oysa Deadline’a ramak kala düzelmeyen ve giderilemeyen bir bug sorunundan bahsediyorsak IMDB 9 üzeri alacak bir gerilim korku filmine hazır olun.

Bir bug’ı giderirken diğer onlarca bug’ın ortaya çıkmasının sayısız nedeni olabilir. Genelde kaynak kod içerisinde kullanılan ve birbiriyle adam akıllı uyumlu çalışmayan yazılım kütüphanelerinin katil olabileceğini sakın unutmayın. Şimdi elinize piponuzu da alıp Sherlock Holmes olmaya hazırsınız. Sizce katil kod nerede dersiniz?

5- Bazen Bir Bug Gelir, Bilinemez Diyarlardan, Bilinmez Nedenlerden…

Bazen bir bug gelir, bilinmez diyarlardan ve bilinmez nedenlerden. Saatlerce hatanın nerede olduğunu ararsınız. Her şeyin yolunda olduğunu tekrar tekrar kontrol edip Google amca ve Stack Overflow’a başvurursunuz oysa ne çare! Bu bug bilinmez diyalardan gelmiştir. Siz onun hangi diyardan gelip, hangi diyara göçeceğini bulana dek olduğu yerden gitmeye niyetli değildir.

Bu tür sorunlar yaşadığında bazen yapman gereken en iyi şey biraz ara vermen gerektiğini kabullenmektir. Sorunu kabul edip yarım iş günü veya daha fazla bilgisayardan uzaklaşarak zihnine yeterli dinlenme zaman sunmak çözülme ulaşmanı sağlayabilir. Eğer çok fazla stres altına girerseniz eriyip gidersiniz alimallah! Kendinize biraz zaman verin, geri döndüğünüzde bilinmezlerin göründüğü kadar da gizemli olmadığını farkedeceksiniz.

6- Kaybolan Yıllarımız mı Dersin, yoksa Backup’lar mı?

Vay ki ne vay! Verileri kaybetmek sandığımızdan daha kolay. Bazen yanlışlıkla yapılan birkaç hatalı tuşlama bazen bilgisayarınızın üzerine dökülen masum kahve kupası size backup’ların ne kadar değerli olduğunu öğretebilir. Sadece yazılımcılar için değil, Backup tüm webmasterlar için bir sanal imtihandan ibaret.

Backup kaybını herkes ve her yazılımcı farklı şekillerde deneyimler. Eğer siz kötü şekilde deneyimleyenlerden olmak istemiyorsanız Backup’ın kaybolacak yıllarınıza mal olabileceğini sakın aklınızdan çıkartmayın.

Yollar ayırsa bile yıllar ayırsa bile siz ayrılamazsınız da, Backup yoksa sıkıntı…

7- Bu Gök Kubbede Hala Internet Explorer 6 Kullanan İnsanlar Var!

İnsanların çok fazla alternatifi olması iyi bir şey, tabii eğer bir web geliştiricisi değilseniz. Düşünsenize yıl 2017 ama hala ısrarla ve büyük bir inatla Internet Explorer 6 kullanmakta direten insanlar var. Chrome ve Firefox gibi modern tarayıcılarda geliştirme işi daha pratikken IE 6 ve benzeri tarayıcılara uyumlu bir internet sitesi geliştirmek, uzaya füze fırlatmak kadar zahmetli.

Neyse ki her derdin bir de dermanı var. Ortalıkta zibilyon tane modern internet tarayıcısı varken hala internet sitesinin IE 6 için uyumlu olmasını isteyen bir müşteriniz varsa ekstradan ücret vermeye de meraklı olmalı. Genelde bu tarz durumlarda ayrı bir fiyatlandırma IE 6 için internet sitesini uyumlu hale getirmeyi sandığınızdan daha zevkli hale getirebilir. Yine de “Para yerin dibine batsın, yeter ki bu beladan uzak durayım!” diyorsanız siz bilirsiniz.

8- O Bir Korkulu Rüya “;”

Ancak ve ancak JavaScript ve PHP gibi programlama dillerini kullanan geliştiriciler, unutulan bir noktalı virgülün (;) ne kadar büyük sancılara neden olduğunu bilebilirler. Birçok hatanın bizzat-i müsebbibi olan bu hergelenin nereye eksik konulduğunu bulmak ve yüreğinizdeki o ufak serinlemeyi hissetmek hep bundandır. Erkek var, sevgilisi onu bıraktı diye uyuyamaz. Erkek var koddaki eksik noktalı virgülü aradığı için bulamaz. 

9- Sadece O Değil, Zamanı Gelir İnternet de Gider (Burada Yakabiliriz)

Eğer local’de çalışmayı tercih etmiyorsanız ya da internetten hemen ulaşmanız gereken bir şey varsa, bir bakmışsınız ki internet de gitmiş. Hayatınızdan herkesin gitmesini kaldıramazken gün gelir bir de internet size tekme atar. Üstelik ona en çok ihtiyacınız olduğu anda. 

Çaresi yok değil. Acil durumlarda başınızı beladan kurtaracak kadar mobil internet paketiniz varsa mobil cihazınızdan interneti açar yine acil ihtiyacınızı bir şekilde karşılarsınız.

İnterneti çok da dert etmeyin genelde birkaç saate gelir, hiç olmadı iki güne gelir. O geri gelir mi işte onu bilmiyorum…

10- Bitmek Bilmeyen Ederini Elde Edememe Sorunu

O kadar çalışıp didinip kodlama öğren, kendini yetiştir, popüler framework ve kütüphanelere hakim ol sonra müşteriler tarafından layık görülen kuş kadarlık ödemelerle psikolojik olarak savaş. En kötüsü de insanların rahat çalıştığını bildiği için sana emeğinin ederinden çok daha aşağısını hak görmesi tabii... Bunu en sona sakladım çünkü işin en can alıcı boyut bu olacak. Belki diğerlerinden kaçılır ama nerede olursanız olun bu kabus elbet sizi de bulacak.