Yazmadan Önce Okumalıyız

Yazarlara, yazı yoluyla ulaşmaya çalıştığım bir diğer içeriğimle daha sizlerleyim. Her ne kadar başlıktan amacım içerik üretmeden önce araştırma yapma gerekliliğinden bahsetmek gibi dursa da konu gerçekten daha farklı. Bir şans tanırsanız siz de göreceksiniz diyor ve başlıyorum.

Yazı yazmadan önce araştırma yapmak, özellikle de bilgi veren içerikler kaleme alırken gerçekten çok önemli. Hem daha dolu yazılar yazabilirsiniz hem de yanlış bilgi aktarma hatasından kendinizi sıyırarak rezil olma ihtimalinizi azaltabilirsiniz. İnternet sayesinde bilginin ulaşılabilirliği maalesef bunun gibi dezenformasyon ile ilgili konuları da beraberinde getirdi. Ancak söylediğim gibi bu yazıda konum araştırma anlamıyla okumak değil. Sadece okumak. Okumak gerçekten yazarların önemli bir silahıdır. Özellikle de internete içerik üretiyorlarsa.

Amacımız Kelime Haznemizi Hatırlamak

Gündelik hayatımızda çoğumuz iki yüz civarı kelimenin kombinasyonuyla iletişim kuruyoruz ve bundan fazlasına da ihtiyaç duymuyoruz. Yazım noktasında net bir sayı vermek daha zor, mutlaka daha fazla kelimeyi kombin ediyoruzdur ancak ne kadar? Sonuç olarak okurlarımız da, bizler de on binlerce kelime biliyoruz ve okuduğumuzda tanıdık geliyorlar. Ancak çoğu zaman bu kelimeleri sanki unutmuşuz gibi, hafızamızdan silmişiz gibi hareket ediyoruz ve kullanmıyoruz. İşte kitap okumak bu noktada bize yardımcı oluyor.

Yanlış anlamayın, işe başlamadan önce yarım saat kitap okuyun gibi bir tavsiye değil bu. İsterseniz öyle de yapabilirsiniz elbette. Ancak en azından birkaç sayfa edebi bir eser okumak, unuttuğumuz kelime köklerini ve bu köklerden türemiş kelimelerle anlamlarını hatırlamamızı sağlayacaktır. Ülkemizin çevirmenlerine lafım yok elbette ancak özellikle Yaşar Kemal gibi, dili ustaca kullanan Türk edebiyatçılar bu noktada çok büyük verim elde etmenizi sağlayabilir. Tamam ama kelime çeşitliliğini neden hedeflemeliyiz? Neden böyle bir amaçla yola çıkıp, iş düzenimizin ilk hamlelerinden birisine birkaç sayfa kitap okumayı eklemeliyiz?

İlginizi Çekebilir!

YouTube İçin SEO Nasıl Yapılır?

Google’dan sonra en büyük arama motoru nedir diye sorsak? Bazı okurlarımızdan Bing, bazılarımızdan Yandex ya da Baidu gibi cevaplar çıkacak olsa da aramızda doğru cevabın YouTube olduğunu bilenler de hiç az değildir. Yani bugünkü ...

Arama Motoru Parametresi Olması Muhtemel

Pek çok üçüncü parti araç, içeriğinizin kelime yoğunluğunu ölçüyor. Anahtar kelimeniz metinlerinizde elbette yoğunluklu olmalı, fakat diğer kelimeler çok kullanıldığında ne oluyor hiç düşündünüz mü? İşte bu noktada bazı uzmanlar içerik kalitesi parametrelerinin olumsuz etkilendiğini düşünüyorlar. Özellikle bilgi ve veri paylaşılan yazılarda lisanın önemli bir etki bıraktığı ve sözcükleri okunur kıldığı bir gerçek. İşte Google gibi arama motorlarının da bu sıralamaları yaparken, sözcük çeşitliliği yüksek olan sayfaları daha yukarıda sıralama eğilimi olduğu gibi bir düşünce var. Açıkça konuşmamız gerekirse bu hiç de şaşırtıcı olmaz.

Yazarlık yapan bizler de gerek müşterilerimiz, gerekse kendimize ait olan sitelerimiz için buna dikkat ederek yüzlerce parametreden birisinde daha öne çıkabiliriz. Bu süreçte de birkaç sayfa kitap okuyarak kelime sandıklarımızın anahtarlarını bulmak bize oldukça önemli avantajlar sağlayabilir ve hatta belki okuma alışkanlıkları kazanmamızın da önünü açabilir. Doğrusu, küçüklüğümden beri şiir, düz yazı ve denemeler yazarken kullandığım bu formülü iş hayatıma da kazandırdım ve sizinle de paylaşmak istedim. Umarım işinize yarar efendim.

Yazı yazarken metninizin daha iyi bir duruma gelmesi için uyguladığınız taktikleriniz var mı? Varsa bizimle yorumlarda paylaşmak ister misiniz?