Her ne kadar son yıllarda belediyecilik anlayışıyla Ankara’yı sıklıkla anıyor olsak da, şehir 'yitip giden' bir dijital girişime de ev sahipliği yapıyor. Başlangıçta yaratabildikleri gündem nedeniyle bu yazıda son bir kez anılmaları haklarıdır diye düşündük efendim. Bu yazıyı politik sebeplerle kaleme almadığımızı zaten okuyunca anlayacaksınız ama baştan belirtelim ki kimse kızmasın.
Lezzet Ankara projesi, diğer çevrimiçi yemek siparişi platformlarına bir alternatif olarak Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından yayına alınmış bir girişimdi. Yemeksepeti, Getir ve diğer platformların aksine hizmet sağlayıcısı olduğu restoranlardan komisyon almadığı bir yapıyla geliştirilmişti. Bu çözüm yolu, tahmin ediyoruz ki restoranlardan alınan geri dönüşler nedeniyle düşünülmüştü. Zira komisyon oranlarının bellerini büktüğünü döner dükkanına da girseniz, yeni nesil hamburgercilere de girseniz duyabilirsiniz. Sosyal belediyecilik anlayışı da belediyenin bu duruma müdahale etme damarını kabartmış olsa gerek. Ancak işler pek de bekledikleri gibi gitmedi ki bu yazımıza konuk oldular.
Çıkışı Oldukça Ses Getirmişti
Yemeksepeti kurucusu ve yöneticisi Nevzat Aydın’ın Twitter üzerinden isyan edercesine yaptığı bir paylaşımı neticesinde Lezzet Ankara bir anda sosyal medya gündeminin merkezine oturdu. İnsanlar bunun doğruluğu, yanlışlığı üzerine birkaç hafta boyunca tartıştılar. Bugün büyük sermayelerin ortaya getirdiği yeni girişimler böyle bir tartışmanın merkezine gelmek için nelerini verirlerdi acaba.
Doğrusu halkın gözünden bakacak olursak da belediyenin bu projeyi yapması harikaydı. Tartışmaya genel bir göz gezdirdiğimizde o dönem için kazanan çok net bir biçimde Lezzet Ankara’ydı. Bunun serbest piyasaya zarar verdiği yönündeki görüşlerin “Devlet kurumları, bizim vergilerimizle bize karşı rekabete girmemeliler” şeklindeki mantıklı da sayılabilecek yorumları pek dikkate alınmıyordu. Lezzet Ankara buradan alnı ak bir biçimde çıkabildi. Ancak iş realiteye geldiğinde durum değişmeye başladı.
İnternet Ana Akım Medyayı Sarsabildi mi?
Medya baronları, alıştığımız medya organlarında karşımıza çıkmayı sürdürüyor. Televizyonlarda, gazetelerde ve radyo kuruluşlarında varlıklarını hissetmemek imkânsız gibi bir şey. Peki, çağımızın en önemli teknolojisi ol...
Alışkanlıklar Lezzet Ankara’yı Yedi Bitirdi
Kullanıcı alışkanlıkları gerçekten çok önemli yer kaplıyor dijital dünyada. Operasyonlar giriş aşamasında bu alışkanlıkları değiştirebilmek için gerçekten delicesine para yakıyorlar. Eğer acıkmış bir kişinin sizin platformunuzdan yemek sipariş etmesini istiyorsanız, Yemeksepeti’ne değil de sizin uygulamanıza tıklaması için ona güzel bir sebep vermelisiniz. Getir Yemek ve Trendyol Go bunu büyük kampanyalar düzenleyerek başardılar. Lezzet Ankara ise, restoranların talebi neticesinde kurulmuş, yalnızca Ankara özelinde bir projeydi ve güçlü bir altyapıyla da yola çıkmadığı için yakabileceği tutar da belliydi. Ayrıca sosyal anlayışla meydana getirildiği için kârlılık amacı da neredeyse barındırmıyordu.
Diğer bir yandan restoranların arkasında duran Lezzet Ankara’ya, bu talebi gösteren restoranlar da sahip çıkmadılar ki suçlu da sayılmazlar. Bu platformu desteklemek için “Biz diğer oluşumlardan çekiliyor ve yalnızca Lezzet Ankara kullanıyoruz” demek hiç kolay değil. Buralardan her gün gelen belirli siparişler varken bir anda kesilemez nihayetinde değil mi? Müşteri alışkanlıklarını değiştirebilecek hiçbir şey de kalmamış oluyor işte bu sebeplerin toplamında. Biz de gündemi kazansa da unutulmaya yüz tutmuş bir oluşumla karşı karşıya kalıyoruz. Yitip gitmek hiç de uzak değil efendim.
Buna benzer platformlar için düşünceleriniz nelerdir? Yorumlarda fikirlerinizi bizimle paylaşırsanız çok seviniriz. Sağlıcakla kalın.