EranKucuk
Bir şeyler için geç kalmak elbette ki mümkün bir durum. Bazı alanlar popülerliklerinin son demlerini yaşarken, bu alanlara girmek gerçekten de çok mantıklı olmayabilir ve geleceklerini düşündüğümüzde avantajlı ayrılmamız oldukça zor olabilir. Peki, YouTube’un treni yollara koyuldu mu?
Video içerik üreticiliğinin parlamaya başladığı dönemlerde Google’ın çatısı altındaki bu internet sitesi gerçekten de birbirinden kritik hamlelerle ateşi harladı. Video içerikleri de popülerlik kazandı, site de ve doğal olarak içerisinde yer alan içerik üreticileri de. Başlangıçta oldukça az sayıdaki üretken kanallar bugün yüzbinleri buluyor ve YouTube cömert bir şekilde çoğunun izlenmesine olanak sağlıyor. Diğer bir yandan gelir paylaşımı modelini yedirdikleri reklamcılık modelleri de içerik üreticiler için hiç fena çalışmıyor ve kazanç elde etmek isteyen yaratıcı insanları da şevk ediyor. Elbette YouTube yıllardır bu durumda. Yani nedir şimdi durum? Geçti mi Niğde’nin pazarı? Sürelim mi eşeğimizi başka iş modellerine?
Hiç Ama Hiç Geçmedi
Severek takip ettiğim yabancı bir YouTuber, Matti Haapoja bu konuda “Kanalınızı açmak için hiçbir zaman geç değildir, her geç kaldığınızı düşündüğünde, bir önceki düşünüşünüzde başlamış olmayı dilersiniz. O zaman daha fazla geciktirmeyin.” diyor. Doğrusu ben onun kadar iyimser değilim. Ancak bu ‘Filmmaker’ arkadaşımız YouTube’da olan kariyerini oldukça yakın bir tarih olan 2018 yılında başlattı ve üç yıl içerisinde milyon abone barajını açtı. Bu kariyerinden önce bir düğün fotoğrafçısı olan Matti, üç yıl içerisinde yalnızca Adsense’den yarım milyon dolar kazandı. Adsense bu tip kanallar için genellikle ikinci ya da üçüncü gelir kalemi oluyor. Matti’nin iyimser bir örnek olduğu elbette bir gerçek, ancak tek başına olmadığı da öyle. Bahsettiğim konuşmanın da geçtiği videosunu sizinle paylaşarak devam ediyorum.
Elbette Matti kadar iyimser bakamamak, onun kadar abonemiz ya da yeteneğimiz yokken oldukça doğal. Bana sorarsanız, bir gün gerçekten de bu işi yapmak için çok geç kalmış olacaksınız. Ancak o güne henüz uzun zamanımız olduğunu düşünüyorum. YouTube ve Google, şu anda geleneksel medya ile çetin bir savaş veriyorlar. YouTube, tek başına televizyonun en büyük rakibi ve savaştaki en büyük silahı da içerik üreticileri. Koşulsuz, şartsız kazandığı o gün YouTube’a başlamak için geç kalınmış olabilir ancak o güne kadar bir kanal başlatmak için hiç geç olmayacak. Bu noktada da kötü haberi verebiliriz sanırım. Gerçekten de galip gelmek üzereler. Ancak korkmayın, hâlâ yıllarımız var.
Bu kıyasıya rekabet net bir şekilde sonlanacak. Sonlandığındaysa, sıra YouTube’un mezarını kazacak başka bir medyuma geçecek. O zamanı görmeye ömrümüz, gücümüz yeterse treni kaçırmamaya yine çalışırız elbette. Fakat trenin kaçıp kaçmadığını sorguladığımız noktada tren hâlâ kalkmış değil ve bunu sorguladığımız her an gerçekten de geç kalıyoruz. Gelin içeri geçip, rahat bir koltuk bulalım ne dersiniz?
Eğer konuya bizden daha pesimist bakıyorsanız, görüşlerinize çok değer verdiğimizi bilin. Yorumlarda görüşmeyi ve fikirlerinizi okumayı çok isteriz.
