
Crossdresser, bir kişinin geleneksel olarak toplumsal cinsiyet rolleri ile ilişkilendirilen kıyafetler, aksesuarlar veya makyaj gibi öğeleri kullanarak karşı cinsiyetin kıyafetlerini giymesi veya kendini karşı cinsiyet gibi ifade etmesi anlamına gelir. Yani bir erkek, kadın kıyafetleri giyerek veya bir kadın, erkek kıyafetleri giyerek karşı cinsiyetin görünümünü taklit edebilir.
Crossdresser olmak, kişinin cinsel yönelimi veya cinsiyet kimliği ile ilgili değildir. Crossdresser kişiler, kendi cinsiyet kimliklerini sürdürürler, yani bir erkek crossdresser hala erkek olarak kimliğini tanır, aynı şekilde bir kadın crossdresser de kadın olarak kimliğini sürdürür.
Crossdressing, kişinin kendini ifade etme biçimi veya kişisel tercihi olabilir. Kimi kişiler bu tür giyinmeyi sadece özel durumlarda veya kostüm partilerinde tercih ederken, diğerleri bu tarz kıyafetleri günlük hayatlarının bir parçası olarak seçebilirler.
Crossdresser bireyler, toplumun kabul edilmiş cinsiyet normlarına karşı gelmeyi tercih eden ve kendi ifadelerini bulma yolunda kendi yollarını izleyen bireylerdir. Ancak bu tercih, toplumda bazen anlayışsızlık veya önyargı ile karşılanabilir. Bu nedenle, crossdresser bireyler, kendilerini ifade etme ve yaşama haklarını savunma gereksinimleriyle karşılaşabilirler.