EranKucuk
Bu sitede okuma fırsatı bulduğunuz yazıların pek çoğu arama motorlarıyla ilgili. Yine bu yazıların pek çoğunda arama motorlarının kendilerini nasıl geliştirdiğinden sık sık bahsediyoruz. Peki, dezenformasyon konusunda ne durumdalar?
Büyük platformların yapay zekâ ile algoritmalarını birleştirdikleri günden itibaren her başlıkta kendilerini ileriye taşıyabildiklerini söylememiz lazım ve bu şekilde daha yazının başındayken haklarını teslim etmeliyiz. Takip edilen parametreler dezenformasyon da dâhil olmak üzere pek çok kritik noktada yol kat etmelerine olanak sağladı. Ancak diğer bir yandan, yine bu internet sitelerinde yanlış bilgi içeren sayfaların sıralamalarda öne geçebildiğini de görebiliyoruz. Sistem ne kadar çalışıyor ve aşılması gereken hangi sorunları görebiliyoruz?
İngilizcede İşler Fena Değil
İster Google, isterseniz de Bing ya da Yahoo açısından bakın, arama motorları İngilizce dili özelinde çok daha stabil çalışıyor. Bunu ilk defa söylemiyoruz ancak tekrar etmekte de fayda var. İngilizceyle aynı dil ailesinden gelmeyen dillerde, arama motorları ciddi afallıyor. Hatta dahası Türkçe, Arapça gibi dillerde Google’ın beta sürümünde çalışıyormuş gibi hissettirdiğini de söylemek mümkün. Doğrusu kişisel olarak uzun süredir ülkemizle alakalı olmayan konularda aramalarımı İngilizce yapmaya çalışıyorum.
Elbette bu durum dezenformasyon ile doğrudan alakalı değil ancak büyük bir etkisi olduğu da kuşku götürmez. Arama motoru daha iyi çalıştığı dilde, yanlış bilgilendirmelerin de önüne daha iyi geçebiliyor diyebiliriz sonuç olarak. Tabii Türkçe gibi diğer dillerde de kalite bir şekilde sağlanmaya çalışıyor ancak süreç daha yavaş işliyor.
Last.fm Verilerine Göre Kullanıcıların Top 10 Şifresi
2016 yılı bilgi güvenliği için yaşanan en büyük kara yazgılardan biri hatta bu yılın adeta büyülü bir lanet olduğunu söyleyebiliriz. DropBox ve LinkedIn gibi daha birçok servis bu yıl içerisinde farklı saldırı sorunlarıyla kar...
Google E.A.T Güncellemeleri Soruna Müdahale Etti
Koronavirüs salgınıyla birlikte, dijital dünyanın da çok kritik atılımlarda bulunduğunu görebildik. Bu atılımlardan önemli birisini, salgının ilk aylarında Google gerçekleştirdi. E.A.T adıyla gerçekleştirilen güncellemelerin sonucunda, özellikle sağlık alanındaki sıralamalara keskin müdahaleler yapıldı. Google genelinde uzmanların değer kazandığı bu güncellemelerde asıl amaç, insanların sağlığının tehlikeye atılabileceği dezenformasyonun önüne geçmekti.
Bu güncelleme biraz acele edilerek hayata geçirildiği için bazı sorunları da beraberinde getirdi. Ancak geçtiğimiz yıl içerisinde sorunlar ortadan kaldırılmaya çalışıldı. Bugün, daha temiz arama sonuçları görmemizde olanak sağladığı için bu geliştirme faaliyetlerine teşekkür edebiliriz.
Haber Sitelerinin Etik Anlayışı
Burada sorunu tek başına arama motorlarında aramak da haksızlık olacaktır. Yabancı bir ülkeye girdiğinizde en güvenilir kaynak olarak o ülkenin ulusal haber ve medya oluşumları aklınıza gelecektir değil mi? Google da bundan farklı bir tutum sergilemiyor. Ülkemizin ulusal medya araçlarına, büyük gazete markalarına güveniyor. Ancak dezenformasyonun da ilk buralardan türediğini görebiliyoruz. Kimi zaman trafik almak için eksik haberler sunmaktan çekinmeyen bu internet siteleri, kimi zaman ilgi çekiciliği yüksek tutmak için yanlış ve yanıltıcı haberleri de okurlarıyla buluşturabiliyor.
Doğrusu, burada elbette Google, Bing ve Yahoo’ya düşen sorumluluklar olduğunu reddedemeyiz. Ancak diğer bir yandan ülkemizde içerik üreten büyük haber sitelerini de daha etik davranmaya davet etmeliyiz. Suçu tek başına arama motorlarında aramak yanlış olacaktır.
Peki, internette yer alan yanlış bilgilerle aranız nasıl? Bunlara maruz kaldığınızı hissediyor musunuz? Yorumlarda görüşelim.
