Devler de Kaybeder: Apple’ın 10 Dev Başarısızlığı

Alt Başlıkları Göster

İnsanlar tabiatı gereği geçmişte yaşanan kötü olayları unutma, iyi olanları hatırlama eğilimine sahiptir. Bugün Apple markasının başarılı söz konusu olsa hepimiz günümüzde ve geçmişte elde ettiği başarıları ezbere sayabiliriz. Peki kaçımız Apple’ın geçmişte yaptığı büyük hatalar ve kayıplardan bahsedebilir?

Winston Churchill, “Başarı; bir başarısızlıktan diğerine aynı çoşkuyla sürüklenebilmektir.” diyor. Churchill bu konuda haksız sayılmaz. Devler de kaybeder, devletler de. Apple da kaybetti ama kayıplarından güzel bir ders çıkarmayı başardı. İşte başarısı büyük olan şirketin dev 10 başarısızlığı ve bu başarısızlıklardan çıkardığı dersler;

#1- Apple III (1980 - 1984)

Apple III, Apple’ın iş dünyası ihtiyaçlarını karşılamak için geliştirdiği ilk bilgisayarlarıydı. Ne ironiktir ki Apple, iş dünyasına girmek isterken Apple III modeli Apple’ı işinden edecekti.

Neden başarısız oldu?

Apple III zamanının teknoloji bilginlerine göre ticari açıdan başarısız bir tasarım örneğiydi. Tasarım havalı görünse de, kontrol düğmeleri ve bileşenleri kullanmak zordu. Üstelik Apple III’de soğutma fanları yokmuş ve cihazın gerçek zamanlı saat özelliği çalışmıyormuş. Aşırı sıcaklık sorunları da anakart ve işlemci üzerinde sorunların oluşmasına kaçınılmaz hale getirmiş. Apple’ın ilk başarısızlığı olarak kabul edilen Apple III piyasada yalnızca 4 ay kadar barınabilmiş.

Apple ne ders çıkardı?

Apple III’den sonra şirket ürettiği ürünlerde tasarımın fonksiyonlarla uyumlu olmasını ilke edindi. Bugün Apple’ın tasarım ile kullanışlılığı bir arada sunan ürünlere sahip olmasının en önemli nedenlerinden biri olarak Apple III’ü gösterebiliriz. 

#2- Apple Lisa (1983 - 1986)

Apple Lisa’nın bilgisayar sektörünün ilk kişisel ve grafik kullanıcı arayüzüne sahip bilgisayarı olması planlanmıştı. Şirket,  Apple Lisa’nın geliştirilmesine yaklaşık 50 bin dolarlık bütçe harcaması yapmıştı.

Neden başarısız oldu?

Apple Lisa’nın geliştirilmesi neredeyse 4 yıla mal olmuştu. 4 Yıllık geliştirme macerası sonunda ortaya çıkan ürün işlemcisi açısından yeteri performansı sunamıyordu. Lisa’nın fiyatı da kişisel kullanıcıların satın alamayacağı kadar yüksekti. 1983 yılında henüz kişisel bilgisayarlar yeni yeni sektöre giriyordu. Yine de Apple Lisa’nın 5MHz CPU’su kullanıcıların beklentilerinin gerisinde kalmıştı.

Apple ne ders çıkardı?

Apple Lisa ile şirket, müşterilerin kuşkucu olmasının doğalarında olduğunu öğrendi. O zamanlar Apple ismi için insanların para ödemesi şimdiki gibi beklenebilir bir şey değildi. Apple daha sonra bu fikir üzerinde uzmanlaşmayı başardı ve günümüzde başarılı olarak uyguluyor.

#3- Apple Newton PDA (1987 - 1988)

Apple’ın geliştirdiği Newton PDA bu alanda bir ilkti. Newton PDA’nın insanların ilk kişisel dijital asistanı(personal digital assistant) olması bekleniyordu.

Neden başarısız oldu?

O zaman için standart dışı bir ürün olan Newton PDA’nın bataryası yeterli değildi ve ekranını okumak oldukça güçtü. PDA’nın can alıcı özelliği olarak sunulan el yazısı tanıma özelliğiyse vaat edildiği kadar harika çalışmıyordu. Apple’ın can alıcı özelliği kendi ürünlerinin canına mal olmuştu. 

Apple ne ders çıkardı?

Tam anlamıyla çalışmayan hiçbir ürünü piyasaya sunma. Özellikle ürünün öne çıkan özelliği olarak tanıtılan özelliği tam olarak işlevini yerine getiremiyorsa…

#4- Macintosh Portable (1989 - 1991)

Macintosh Portable, Apple’ın pil ile çalışması için tasarladığı ilk taşınabilir bilgisayarıydı. Bu bilgisayar, batarya yerine pil kullanan ender bilgisayar tasarımlarından da biridir. 

Neden başarısız oldu?

Taşınabilir bir bilgisayar olmasına karşın tasarımı yeterince etkili ve uygun değidi. Bilgisayar yeniden şarj edilebilir batarya yerine pillerle çalışıyordu. Bu, her seferinde bilgisayarın kullanıcısına pil masraf açması anlamına geliyordu. Kişisel kullanıcıların hiç birine yanında taşıyacakları 7 kiloluk bir bilgisayar için $6,500 ödemek mantıklı gelmiyordu.

Apple ne ders çıkardı?

Apple bu başarısızlıkla taşınabilir bilgisayar dendiğinde, insanların çantada taşıyabileceği bir bilgisayar istediğini anlamıştı. 7 Kg ağırlığındaki bir bilgisayar kesinlikle müşterilerin 6,500 dolar ödemek istediği bilgisayar değildi.

#5- Macintosh TV (1993 - 1994)

Macintosh TV, Apple’ın bilgisayar ile televizyonu birleştirme yolunda attığı ilk adımdı. Aslına bakarsanız Apple bu huyundan hala vazgeçmiş sayılmaz.

Neden başarısız oldu?

Macitonsh TV’yi uydu alıcısıyla kullanırken TV izlenebiliyordu ancak bilgisayarı kullanırken TV izlemeniz mümkün değildi. Bu Macintosh TV’yi kullanışsız bir ürün haline getiriyordu.

Apple ne ders çıkardı?

TV ile bilgisayarı aynı ortamda buluşturma fikrini hayata geçirmek için 1993 yılı çok erkendi. Fikir iş yapabilirdi ancak pazarlanması için doğru zamanın gelmesini beklemek gerekecekti.

#6- Apple QuickTake Camera (1994 - 1997)

Apple QuickTake Camera, tüketiciler için üretilen ilk dijital kameralardan biriydi. Apple 3 farklı kamera serisi olarak piyasaya sürdüğü kameraları Kodak’a tasarlatmıştı. 

Neden başarısız oldu?

Kameralar sadece 8 tane 640x480 boyutunda fotoğrafı hafızasında tutabiliyordu. Çekilen fotoğrafları görüntüleyebilmeniz için bilgisayarın üzerinde bir önizleme ekranı yer almıyordu. Fotoğrafları görüntüleyebilmek için kameranızı Windows veya OS X kullanan bir bilgisayara bağlamanız gerekiyordu. Ha bir de bu kameranın fiyatı 700 dolardı.

Apple ne ders çıkardı?

Erken kalkan kuş her zaman ilk yemi kapan olmayabilir. Dahası Kodak’a tasarlatmış olduğun  kameraları Apple fiyatından satamazsın.

#7- Hokey Diski Fare (1998 - 2000)

Hokey Diski fare, Apple’ın ürettiği ilk USB fareydi. Şekli hokeyde kullanılan diskleri andırdığı için fareye hokey diski adı verilmişti.

Neden başarısız oldu?

Bir ürünün başarılı olması için sadece tatlı bir isminin olması ne yazık ki yeterli değildi. Adı sevimli olsa bile farenin kendisi hiç sevimli değildi. Kablosu kısaydı ve kenar yapısı bazı fare hareketlerini gerçekleştirmeyi zorlaştırıyordu. Ergonomi sorunlarının olduğu da kesin.

Apple ne ders çıkardı?

Bir ürünü pazarlamadan hatta üretmeye başlamadan önce belli bir grubun düşüncelerini almak ve ardından işe başlamak markaya çok şey kazandırabilir. Apple’ın bu ürünü için aynı kanunu uygulamadığı açıktı.

#8- U2 iPod (2004 - 2006)

U2 iPod’u Apple 2004 ve 2006 yıllarında olmak üzere iki farklı seri olarak piyasaya sundu. 

Neden başarısız oldu?

U2 Rock grubu baz alınarak özel seri olarak üretilen U2 iPod’lar, sıradan iPod sürümlerinden farklı özelliklere sahip değildi. Tek fark cihazların arka yüzeyinde yer alan grup üyelerinin imzaları, U2 logosu ve posterleriydi. Bu basit özellikler için tahmin edersiniz ki hiç kimse ekstradan $50 vermek istemezdi. 

Apple ne ders çıkardı?

Üretilen ürünleri kullanıcıların zevkini tahmin ederek oluşturmak yerine, bırak müşterinin kendisi kendi ürün tercihini yapsın.

#9- iTunes Ping (2010 - 2012)

iTunes Ping, kullanıcılara müzik önerme tabanlı olarak sunulan sosyal ağ servisiydi. Apple, Facebook’un geleceği hakkında tahmin yürütmüş ve deyim yerindeyse iTunes Ping ile Facebook’a alternatif bir rakip olmayı hayal etmişti.

Neden başarısız oldu?

O yıllarda insanların isteyeceği en son şey yeni bir sosyal ağdı. Facebook ve Twitter zaten sektörün tüm ihtiyaçlarını karşılayan önder sosyal ağ servisleriydi. iTunes Ping bir de kullanmak için Apple hesabı ve iTunes’a ihtiyaç duyuyordu. Olacak iş mi hiç?

Apple ne ders çıkardı?

İnsanların ihtiyaç duyabileceği sosyal ağ sitelerinin bir sınırı var. Eğer en iyisini yenemiyorsan, onlara katıl veya sana bağlanmaları için bir yol sunmaya çalış.

#10- U2 Albüm Hediyesi

U2 Rock grubunun 13. stüdyo albümü olan “Songs of Innocence” albümü, fiziksel olarak dağıtılmadan önce Apple hayranlarına iPhone 6’nın tanıtım etkinliği sırasında sunulmuştu.

Neden başarısız oldu?

Apple’a artık birilerinin çıkıp U2 grubunun hiçte matrak bir grup olmadığını söylemesi gerekiyordu. Zira 500 milyon kadarlık iTunes kullanıcısının çok az bir kısmı bu hediyeye ilgi duyuyordu.

Apple ne ders çıkardı?

Pazarlama ve tanıtım etkinlikleri her zaman risklidir. Konseptin doğru şekilde tasarlanması ve doğru etkiyi alacağından olabildiğince emin olunmalı.

Yani, öyle veya böyle devler de hata yapar. Hata yapmaktan korkmayalım :)