EranKucuk
Herkesin yaptığı işi yapıyor ancak daha az kazanıyorsanız, önemli sorunlardan birisi kesinlikle kendinizle ilgili doğru değerleme yapmamaktan kaynaklanıyor diyebiliriz. Zira ederinizi bilmek kazançlarınızda istediğinizi elde etmenizi sağlayacaktır.
Ederinizi bilmek, doğru değerleme yapmak burada istemediğim bir anlamla size daha çok zarar da verebilir. Bu yüzden izin verirseniz kısaca müdahale edeyim. Değerlemeniz esnasında, “Ben nasıl bu kadar edeyim?” ya da “Bu çok yüksek, ben bu kadar etmem, daha ucuza hizmet vermeliyim.” tutumu oldukça yanlış olacaktır. Burada eğer yaptığınız işte gerçekten bir eksiğiniz yoksa diğer hizmetlerin fiyat aralığından aşağıda kalmanıza gerçekten gerek yok. Elbette bunu bir strateji olarak uygulamak ayrı, o konuda diyecek bir şeyim yok. Peki, dilerseniz gelelim doğru değerlemenin nasıl yapılabileceği konusuna.
Siz ‘Kaç’ Edersiniz?
Fiyat belirleme noktasıyla ilgili baştan bir itirafta bulunayım. Kendimle ilgili fiyatlandırma yapma noktasında ben de çok iyi sayılmam. Ancak bu iyi tavsiyeler vermediğim anlamına da gelmesin. Verdiğim tavsiyeler insanlar tarafından hoş karşılanıyor ve daha çok tavsiye için kapım çalınabiliyor fakat kendi söylediklerimi uygulayamadığım zamanlar da öyle kolay kolay azımsanacak gibi değil.
Kendi değerlememizi yaparken, yaptığımız işin ne kadar ettiğiyle ilgili dışarıyı gözlemlemek çok doğru olacaktır. Elbette bir video çekimini örnek verecek olursak 20 TL’ye video hazırlayanları da, 20.000 TL’ye çalışma yapanları da görmemiz mümkün. Burada da çizgi net, 20 TL’ye hazırlanan videodan ne kadar daha iyisini ortaya koyabilirsiniz ve 20.000 TL’ye çekilen işe göre ne kadar düşük kalacaksınız gibi parametreleri çalıştırın. Elbette her iş proje bazlı bir fiyatlandırmaya sahip olacak diye de bir şey yok. Yapacağınız iş günlük kaç saatinizi alacak ve siz saatlik olarak ne kadar bir ücretle çalışmak istiyorsunuz? Bu sorulara da mümkün olduğunca kötümser değil, iyimser yaklaşmaya çalışmalısınız.
Unutmayın, verdiğiniz hizmete ihtiyaç duyuluyor. Müşterinizin bu noktada sizin sağladığınız hizmete ödeme yapması, aynı zamanda sizin kendinizi geliştirdiğiniz döneme de karşılık geliyor. Yani işinizi hizmet verebildiğiniz noktaya getirdiniz ve artık karşılığını almalısınız. Bunda yanlış hiçbir şey yok. Fiyatlarınızı belirlerken çekingen olmayın, hizmet verecek kadar iyi yaptığınız bir işin cebinize para sokması hiç de garip değil.
Üzerine Konuşmalıyız: WhatsApp
Başarılı iş modellerini, bu başarıya nasıl ulaştıklarını ve başarının ne olduğunu konuştuğumuz yazı serimizde WhatsApp’i ağırlamasak çok ayıp olurdu değil mi? WhatsApp, Facebook tarafından satın alındığı ana kadar tarih...
Doğru Değerleme İlgi Çeker
Bir yandan değerlemeyi doğru yapmak aynı zamanda büyük bir pazarlama taktiği olarak da düşünülebilir. Eğer fotoğrafçılıkla uğraşan insanların çoğundan daha iyi teknik biliyorsanız ve daha kaliteli bir donanıma sahipseniz fiyatınız da onların üstünde olmalı. Bu sayede daha iyi hizmet arayan müşterilerinizin radarına girebilir, diğer fotoğrafçılardan listelerde de kendinizi ayırabilirsiniz. Tabii, sizin daha doğru fiyatlandırma yapmanız ilgi de çekecektir. Kısacası potansiyel müşterileriniz de sizin yaptığınız şeyi bilinçlerinde konumlandıracak ve buna ulaşmak isteyeceklerdir. Eh, pazarlık yapmak hem onlar hem de sizin için serbest ne de olsa değil mi?
Kendi fiyatınızı doğru değerlendirebildiğinizi düşünüyor musunuz? Bu noktada deneme yanılma yolundan hiç faydalandınız mı? Yorumlarda görüşelim.
