Dünyanın en büyük şirketlerinden birisi olan Amazon, ülkemizdeki yapılanmasını başlattıktan birkaç yıl sonrasında hepimizin sık kullandığı alışveriş platformlarından birisi olmayı başardı. Peki, buna neden olan doğru stratejiler nelerdi? Gelin bu yazımızda Amazon Türkiye’nin attığı adımlara ve atılımlara göz atalım.
Öncelikle şunu hatırlatalım. Amazon, global ölçüde başarı elde etmiş bir şirket ve bunu uzun vadeli planlamalar sayesinde başardı. Bu planlamaların arkasında, rakip analizini doğru yapan ve şirketin bugünkü yükselişinden sorumlu olduğunu net bir şekilde söyleyebileceğimiz Jeff Bezos yer almaktaydı. Ülkemizdeki operasyonun başarısı da onun genel iş anlayışıyla doğrudan alakalı diyebiliriz.
Strateji Yalnızca E-Ticaret Alanında Yürütülmüyor
Amazon, sermayesini büyüttükçe E-ticaret alanı dışında da yatırımlar gerçekleştiren bir şirketler bütünü halini aldı. Bugün hepimizin yakından tanıdığı Alexa ve Twitch gibi servisler de bu şirketin kanatları altında hizmet veriyor. Özellikle Twitch, ülkemizde gençlerin en çok kullandıkları dijital platformlar arasında yer alıyor. “Bunun Amazon Türkiye ile alakası ne kardeşim?” diye düşündüğünüzü biliyorum. Gelin açıklayalım efenim.
Amazon Türkiye ülkemizde standart bir e-ticaret sitesi olarak yer alırken geçtiğimiz sene Amazon Prime özelliği de ülkemizde kullanılabilir oldu. Aylık yalnızca 8 TL gibi ucuz bir fiyattan üyesi olabileceğimiz bu abonelik servisi, Amazon Türkiye’nin ülkemizi ne kadar iyi gözlemlediğinin bir kanıtı. Zira bu servis Twitch’te avantajlar sağlarken, Prime Video gibi hizmetlere erişmemizi de beraberinde getiriyor. Gençlerin ulaşabileceği bir fiyatın ayarlanmış olması doğal olarak e-ticaret sitesini de daha çok kullanmamız sonucunu beraberinde getirdi. Zira ücretsiz kargo gibi çeşitli platform içi özellikler de Prime kapsamında sağlanıyordu ve her ay ödeme almayı da başarıyordu. Yani hem yüksek kullanım oranlarına çıkılan bir strateji sağlandı, hem de yüksek kazanç. Tebrik edilesi doğrusu.
İhracat Neden Her Birimiz İçin Önemlidir?
Evet evet, bütün dünya insanlığı olarak bir tüketim toplumu içerisinde yaşıyoruz. Madem bütün insanların çoğunlukla tek yaptığı şey tüketmek, neden biz de ayak uydurmayalım? Neden üretelim ve bunu dünyanın çeşitli yerlerinde...
Gelecekteki Stratejiler Ne Olacak?
Doğrusu üyelik fiyatının 8 TL olduğunu düşünürsek ve sağladığı avantajlara göz atacak olursak, Prime’ın şirket için (Türkiye özelinde) çok da kazançlı bir kapı olduğunu söyleyemeyiz. Ancak burada yapılanı da doğru okumak gerekiyor. Amazon, bu stratejiyle birlikte çok daha fazla insana abonelik sistemini aşılamaya odaklanmış durumda. Bu nedenle zarar ediyor olsa bile, bunun için uzunca bir süre para yakmaya razı olduklarını düşünebiliriz. Ulaşabildikleri her insanı abonelik sistemlerinin bir kullanıcısı yapıp, bir şekilde öyle kalmalarını sağlayacaklar diyebiliriz.
Prime’ın sağladığı avantajlarla birlikte de Amazon’un yurtdışında başardıklarının bir örneğini de ülkemizde görebileceğiz. Netflix, BluTV gibi rakipleriyle doğrudan doğruya rekabette olduğunu gösterecek ve hatta pastadaki payını çoğu rakibinin de önüne taşıyacak. Ayrıca kargo ödemelerinde de yarattığı avantajlar nedeniyle e-ticarette daha çok tercih edilen bir noktada bulunabilecek. Gençlere hitap ediyor oluşuyla da satın alma alışkanlıkları yeni yeni şekillenen insanların ilk akıllarına gelen platform olmaya çalışacak. Kısacası öyle bir şirketten konuşuyoruz ki, kazançlarını uzun vadeli düşünebilmesine borçlu. Ülkemizde de benzer bir yol izleyeceğini söyleyebiliriz.
Peki, siz Amazon Türkiye’yi ve diğer servislerini hiç kullandınız mı? Platform ve şirket hakkında neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda görüşelim.