Yazarlık ve yazının kendisiyle ilgili içerik üretmek pek kolay değil. Sonuç olarak hitap ettiğine inandığın okur kitlesinin de senin gibi eli kalem tutan insanlardan olduğunu düşünüyorsun. Ancak bu içerikte ortak kederlere değineceğim için içim biraz da olsa daha rahat ve kendimi daha az kasıyorum diyebilirim.
Endüstriyel yazarlardan kastımızın kimler olduğundan bahsederken, endüstriyel yazar olmayan insanları anlatmak daha kolay olacaktır. Sanat kaygısı güderek hareket eden ve kelimeleri karalarken bunları bir müşteri için yapmayan, asıl amacı "kendini gerçekleştirmek" olan yazarlar için endüstriyel yazar diyemiyoruz. Yani tam tersi bir perspektiften göz atarsak da diğer grubu elde edebiliriz. Kalemini sanat için değil de müşterileri için eline alan, duyguyu ancak işinin kalitesi bağlamında devreye sokan yazarlar için endüstriyel yazarlar diyebiliriz. Bu grubun haşin kalemleri olarak bizler, bir makinanın dişlileri gibi çalışıyor ve bu küresel köyün iletişim aracı olan interneti, onun patronları için dolduruyoruz. Bunu yaparken de Franz Kafka’nın Dönüşüm kitabından hatırlayacağımız Gregor Samsa gibi yabancılaştığımız önemli anlar oluyor.
Yaptığı için kendisinde bıraktığı etkilerin sonucu olarak deformasyon yaşamayan insan yok denecek kadar azdır, dolayısıyla bundan hayıflanmak doğru olmayabilir. Ancak neler yaşadığımızı da doğrudan doğruya hatırlamamızda bir sorun yok değil mi?
Ödevler Sizin İçin Bir Sorun Değil
Yabancılaşmak üzerine bir örnek vermiştik ya, işte bu alt başlık o örneğin izahı gibi diyebiliriz. Yazı işleri, ödevler, kelime sınırı olan her türlü metin sizin için diğer insanlara olduğundan çok daha küçük birer sorun haline geliyor. Bu aslen olumlu bir yetenek olsa da, insanı yabancılaştırdığı da bir gerçek diyebiliriz. Üniversitede çoğu sınıf arkadaşımız verilen uzun makale ödevlerinde kendilerini hırpalarken, bizim için o kelime sınırına ulaşmak için metinlerimiz üzerinde oynamalar yapmak ve bağlaçlardan, cümle kalıplarından faydalanmak hiç zor değil.
Özellikle "SEO" uyumlu yazan arkadaşlar, bunu belli bir süre yaptıktan sonra önemli derslerinin ödevlerinde dahi bir arama motorunda üst sıraya oynamalarını sağlayacak metinler kaleme alıyorlar.
En Uygun Fiyatlı Alışveriş İçin Bilinmesi Gerekenler
Son dönemde gerek kur artışları gerekse küresel çapta meydana gelen ekonomik sıkıntılarla herkes her şeyin ikinci eline ya da ucuzuna yönelmiş durumda. İstediğiniz ürünlerin sıfırını bütçenizi zorlayacağı için alamıyor olabi...
Mesajlaşma Üslubumuzun Değişmesi
Benim gibi bir "endüstriyel yazar" ile sevgili olmadan önce, bir başkasından "Samimi konuşmuyorsun, yazdıkların yapmacık geliyor." gibi bir eleştiri aldığımı hatırlıyorum. Pek de haksız sayılmaz aslında. Dışarıda insanlar, noktalama işaretlerine ya da bağlaç olan "de"nin ayrı yazılmasına çok önem vermiyorlar. Biz yazarlar ise ister istemez biraz daha uzun mesajlar atarken, bu mesajların içerisinde daha düzgün bir dil yapısı oluşturmaya çalışıyoruz. Kabul edelim, bu gerçekten de samimiyeti küçük küçük öldüren bir şey. İşin kötü yanı sadece bu da değil… Aldığım eleştirinin ardından kendimi düzeltmeye çalıştığımda bunun gerçekten de bir deformasyon olduğunu fark ettim ve çok zorlandım. İçerik editörlüğü, yazarlık gibi meslek dallarındaki kariyerimin ilk seneleri için oldukça çarpıcı bir durumdu bu.
Sanat Olarak Yazmaktan Uzaklaşmak
Çarkın dişlileri olmak demiştik ya, hah işte konu tam olarak bu. Hiçbir zaman tam olarak bir çark dişlisi olamıyoruz, nihayetinde insanız. Ancak bir yandan yazılarımız bir sanat eseri olmaktan uzaklaştıkça, bizler birer zanaat ustası halini alıyoruz. Bu da istesek dahi sanat anlamında üretken olamamamız sonucunu beraberinde getiriyor.
Kendimizi de bu kadar ezdirmeyelim! Endüstriyel yazarlar sadece bizler değiliz, sırf yayınevi kitap istiyor diye roman yazan insanların ya da fenomenliklerini maddi kaynağa çevirmek isteyenlerin de bizden üstün oldukları bir yönü yok. Bu nedenle yazıyı gerçekten sanat olarak üretebilenler çok az sayıdalar ve biz, yalnız değiliz.
Ürettiğiniz içeriklerin sizlere ne gibi etkilerini gözlemliyorsunuz? Çark halini almak sizi de bazen rahatsız ediyor mu? Yorumlarda görüşelim.