Webmaster topluluğunun uzun yıllar boyunca içerisinde yer alan bir bireyi olarak artık tahmin ediyorum ki; her 10 Webmasterdan en az 6’sı kendi evinde kendi imkanlarıyla bir şeyleri başarıyor. Geriye kalan bu 4 kişiyse işe giderken pantolon giymek zorunda olan ve hatta belki kravat takma zorunluluğu olan kişilerden oluşuyor.
Yani birçoğumuz evden çalışıyoruz. Evden çalışmak aslında “Çalışmama Sanatı” olarak da yorumlanabilir. Tabii bunun için işin inceliklerini ve püf noktalarını bilmeniz, bunları en doğru, en uygun şekilde uygulamanız lazım.
Peki; evden çalışırken yaratıcılığımıza ve verimliliğimize takla attıracak ipuçlarını biliyor muyuz?
1. “Evden Çalışmak; Çalışmaktır.”
(Hayır, Çalışırken bir taraftan da Game Of Thrones İzleyemezsin)
Hepimizin ailemize karşı verdiği en büyük mücadelelerden biri “Çalışıyorum ben yiaaa!” demek ve evde olduğumuz zamanlarda aslında çalıştığımızı ifade etmektir. O halde işin içerisine bir rutin katın, sabah işe başlayacağınız saat, vereceğiniz molalar ve iş saatiniz sabit olsun. Bu rutini sağlayarak çalıştığınıza önce kendinizi inandırın ki diğerleri de inansın.
Google Alan Adı Servisini Sattı, Bu Bizi Nasıl Etkileyecek?
Geçtiğimiz yıllarda pek çoğumuz alan adı servislerimizin biraz dezavantajlı denilebilecek fiyat politikalarından kaçarak Google Domains’e geçmiştik. Bugün geldiğimiz noktadaysa Google bu servisini başka bir platforma (Squarespace) sat...
2. Evden Çalışmak Tüm Gün ve Gece Çalışmak Değildir
(Öğlen 3’de kalkıp gece 4’e kadar çalışamazsın sen Transformers Değilsin)
Evden çalışan insanların büyük bir bölümü istediği başarıyı elde edemiyor çünkü çalışma işini yeteri kadar ciddiye almıyor. Eğer hafta içi bütün işinizin çalışmaksa ve bunu evde yapacağınızı düşünüyorsanız çok kısa bir süre sonra isyan noktasına geleceksiniz.
İşi bitirme saatiniz veya zaman aralığınız belli olursa bu sorun ortadan tümüyle kalkar. Yani, mutlaka işiniz bir bitme saati olsun ki, kendinize ayıracak zamanınız olsun. Unutmayın, siz işinizden daha değerlisiniz.
3. Evden Çalışmak İnsanlardan Kopmak Değildir
(Tüm insanlardan tiksiniyorum modeli)
Sürekli olarak evde çalıştığınız bir sisteme kendinizi adapte ettiğiniz anda insanlardan adım adım kopmaya başlarsınız. Bağınızı tümüyle yitirmemeniz ve işinize tekrardan aşkla bağlanabilmeniz için öğle yemeklerinizi diğer insanlarla yemeniz harika bir atılım olacaktır. Böylece her gün mutlaka sosyalleşecek, dışarıdaki dünyayı kendinize hatırlatacak ve işinize hevesle sarılacaksınız.
Yok bu size uymuyorsa en azından bir arkadaşınızla kahve içmek veya bilgisayarınızı yüklenip, bir kafeye giderek birkaç saat hem eğlenceli hem de verimli vakit geçirebilirsiniz. Sıkıcı çalışıp, çok para kazanmaktansa eğlenceli çalışıp, az para kazanmak daha iyidir.
4. Çalışmak ve Çalışmamak Arasındaki İnce Çizgi
(İşte bütün mesele bu!)
Bilhassa bizim gibi internet sektörü tabanlı olarak işleyen işlerde bilimsel olarak kural 53/17’dir. Yani, 53 dakika çalıştıysanız 17 dakika kendinize dinlenme zamanı ayırmanız gerekir. Ofisteyken zaten sürekli çalıştığınızdan bu süreyi sağlamanız belki pek mümkün olmayabilir fakat evde çalışırken bu kuralı uygularsanız daha yüksek yaratıcılıkla çalışabilir ve iş saatleri dengenizi daima koruyabilirsiniz.
İş potansiyelinizi arttırma konusunda da size yardımcı olacak bu kuralı dilerseniz, Pomodore benzeri tekniklerle ilişkilendirerek daha yüksek verim elde edebilirsiniz.
5. Hayır, Patron Siz Değilsiniz
(Ammaan Bugün de ara verip tüm günümü şu aktiviteye harcayayım)
Evden çalışmaya başladığınız anda patronluk duygusunu da içten içe yaşamaya başlıyorsunuz. Giriş saatiniz yok, çıkış saatiniz yok, giyiminize kuşamınıza karışan yok, yok da yok. Ne kadar da rahatsınız değil mi?
Bugün çok fazla iş var ve sizin çalışma modunuz yok, “Nasıl olsa ben patronum yarın yaparız biii şiiiyler” modunda o günün işlerini sallarsanız evden çalışarak hiçbir zaman istediğiniz başarıyı elde edemezseniz. Bilakis aksine bu tavizi kendinize birkaç kere verdiğiniz anda bu bir süreklilik haline dönüşecek ve karşınıza gelen zorlu işlerde sürekli size patronluk duygusunu hatırlatarak sizi işten koparacaktır.
Sizin de mutlaka kendinizce zamanla edindiğiniz ipuçlarınız vardır, onları tüm WM Aracı üyeleriyle paylaşmaya ne dersiniz? :)