Her Dijital Pazarlamacı ve Webmaster’ın İzlemek İsteyeceği 8 Harika Film

Filmlerin alametifarikası, bizlere gerçek dünyadan kaçma şansı sunmasıdır. Özellikle yoğun geçen ve stres yüklü bir iş gününden sonra… Bazen ise filmler yaptığımız işte daha iyi olmamıza yardımcı olabilirler. Tüm dünya sinemasının iş dünyası odaklı filmler çekmeye başlamasının nedeni de bu değil midir? Bir film de kitap gibi zihninize giden çakraları açıp içini pekala ilhamla doldurabilir.

Hepsini bir kenara bırakalım, film izlemek tazelenmenize yardımcı olur. Seyir sırasında zihninizi tümüyle başka bir dünyaya sokar, oradaki karakterlerle yaşarsınız. Bir de işin iş hayatınıza yardımcı olacak ipuçları bölümü var. Bu seferki listemizde dijital pazarlamacılar ve webmaster’lar için modern pazarlama dünyasında ilham kaynağı olacak 8 birbirinden güzel filme yer vereceğiz;

1- Thank You For Smoking — Sigara İçtiğiniz için Teşekkürler (IMDB: 7,6)

Kahkaha tufanı ve olumsuz şartlarda pazarlanan bir ürün… Daha önce hiç bunların ikisini bir arada ve aynı filmde görmüş müydünüz? Görmediyseniz hadi buyrun; Thank You For Smoking…

Türkçeye “Sigara İçtiğiniz için Teşekkürler” adıyla çevrilen film, büyük bir sigara şirketinin sözcüsü olan Nick Naylor ve onun pazarlama mücadelesini konu alıyor. İnsan vücuduna olan korkunç zararları herkes tarafından bilinen ve karşınızda örgütlenmiş onlarca insan varken, işiniz sigara pazarlamak olsaydı ne yapardınız? Nick Naylor, katı şartlara rağmen pazarlama olayına farklı bir açıdan bakmayı başarıyor. Farklı bir açı mı istiyorsunuz? O zaman en başarılı komedi filmlerinden biri olarak görülen, Thank You For Smoking’e bir şans vermek isteyebilirsiniz.

İlginizi Çekebilir!

Karşınızda Dünyanın En Büyük Bilgisayar Faresi ve Mousepad’i

Web 2.0 sayesinde interneti yalnızca kapsamlı bir ansiklopedi olarak gören koca bir güruhu yerlere çaldık. Tabii bunun bazı sonuçları olmadı değil. Mesela amaçsızca ekosisteme katılan “eğlence” kategorisi içeriklerinin her köşe ...

2- Moneyball — Kazanma Sanatı (IMDB: 7,6)

Moneyball filmi, gerçek bir beysbol takımı olan Oakland A’nın öyküsünün beyaz perdeye aktarıyor. Kuru kuruya bir beysbol fiminin bu listede işinin olmayacağını siz de tahmin ediyorsunuzdur. Moneyball filminde Oaklan A takımının genel menajeri Billy Beane’in zorluklarla nasıl mücadele ettiğini ve kullandığı modern analitik yöntemlerler başarıyı kucakladığını izliyoruz.

Gerçek bir öykünün beyaz perdeye yansımasıyla ortaya çıkan bu film, analizlerin başarılı bir iş oluşturma konusundaki önemine dikkat çekiyor. Modern pazarlamadaki en önemli metriklerin Google Analytics’de sizi beklediğini düşünüyorsanız, Moneyball filmi size gözden kaçırdığınız bir şeyleri kazandırabilir.

3- Up in The Air — Aklı Havada (IMDB: 7,4)

Siz de George Clooney’nin Up in The Air filminde canlandırdığı Ryan Bingham gibi çalışmakla kafayı bozanlardan mısınız? Ryan Bingham, işi müşterilerinin çalışanlarını kovmak olan bir danışmanlık şirketinde çalışıyor. Neredeyse her gün farklı bir lokasyona seyahat edrn Ryan sürekli işiyle yaşıyor. Binlerce insanın aksine Ryan Bingham işini ve iş hayatının kendisine kattığı felsefeye bayılıyor.

Mutlu mesut yaşayıp giderken bir uçuş Ryan Bingham’ın hayatının tamamını değiştirecek olaylar dizisine sebep oluyor. Hayatının merkezinde daima işini tutan ve kendi hayat tarzını başkalarına öğütleyen Ryan bu yolculuğun yardımıyla yanılmış olabileceği ihtimaliyle tanışıyor.

Up in The Air filmi hepimize sıkı çalışmanın ne demek olduğunu ve iş/özel hayat dengesini tutturmanın neden çok önemli olduğunu hatırlatıyor. Unutmayın, yaşadığınız en hatırlanmaya değer hatıralar, iş hayatınızın dışında olanlardır.

4- The Founder — (IMDB: 7,2)

Lezzetli McDonald’s patateslerini yememize vesile olan adam; Ray Kroc’u tanıyor musunuz? Ray, eşiyle birlikte mikro işlerini yürüterek mütevazi bir hayat sürüyordu. Zengin olmanın kaderine yazılmış olduğunu düşünen Ray, birgün Kaliforniya’ya yaptığı ziyareti sırasında ışık hızında servis yapılan McDonald mağazasına rastladı. Mac ve Dick kardeşler tarafından yönetilen McDonald, kendi içinde başarılı tek mağazalık bir dükkandan ibaretti. McDonald mağazasına adımını attığında patates kızartması yerine sıcak paranın kokusunu alan Ray, McDonald’s imparatorluğunun kurulmasını sağlayan adam.

Ray için işler hiç kolay olmayacak. McDonald’s mağazasının sahibi olan kardeşler büyümeye Ray kadar sıcak bakacaklar mı? Dahası Ray aldığı “Hayır” cevabına karşılık “Tamam öyleyse.” Dedikten sonra arkasını dönüp gitseydi bugün McDonald’s var olabilir miydi?

5- The Pursuit of Happyness — Umudunu Kaybetme (IMDB: 8,0)

Chris Gardner, bir türlü maddi düzlük ovasının yolunu tutturamayan genç bir babadır. Ailesi için dişini tırnağına takıp çok çalışmasına rağmen çuvallar ve beş parasız kaldıklarında karası evi terkeder. Oğluna bakmak zorunda olan Chris, o güne kadar öğrendiği tüm satış teknik ve becerisini kullanabileceği, hayatını değiştirebilecek bir iş arayışına girer.

Prestiji yüksek bir borsa şirketi Chris’e kapılarını açar ama çalıştığı süre boyunca bir şey kazanamayacağı bir stajyerlik programı sunar. Hayatın karşısına çıkardıklarına rağmen umudunu kaybetmeyen Chris önce evinden atılır. Sonra umuma açık alanlarda çocuğuyla birlikte yaşamak zorunda kalır. Çocuğundan aldığı sevgiyi en büyük özgüveni olarak kullanan Chris sizce stajyerlik sonunda hayatlarını değiştirebilecek işi kapabilecek midir?

The Pursuit of Happyness; dibe vuranların, sürekli deneyip başarısız olanların ve hayatın her kapıyı suratına “Daaaan!” Diye çarpanların içinde bolca kendilerini görecekleri bir başyapıt.

6- The Social Network — Sosyal Ağ (IMDB: 7,7)

The Social Network, modern pazarlama dünyasının tektonik plaka hareketlerini oluşturan Facebook’un hikayesini konu alıyor. Bir pazarlamacı veya Webmaster olarak The Social Network filminden ilham alabileceğiniz çok şey var. Kurucuların büyük ürünleri ortaya çıkarırken yaşadıkları, karşılarına çıkan engeller ve dev yaratmak için edinmeniz gereken düşmanlar…

Facebook bugün hala en çok kullanıcıya sahip ve dünyanın en yaygın platformu. The Social Network ise bizlere bu platformun kuruluşu sırasında işlerin piknik yapmak kadar kolay olmadığının hikayesini sunuyor.

7- Steve Jobs (IMDB: 7,2)

Steve Jobs yaşadığı kısa ömründe; Apple’ın vizyonu, pazarlaması ve ürün tasarımlarının başarısının ardındaki isim oldu. Jenerasyonumuzu tümüyle değiştirecek olaylara imza atan birinin tekrar tekrar filmlere konu olmasını elbette yadırgayamayız.

Bir biyografi filmi olan Steve Jobs yapımında, Jobs’ın hayatına ve dolaylı olarak Apple’ın kamera arkasına bakma şansına sahip oluyoruz. Jobs’ın zayıflıkları ve sevdiklerine karşı soğuk tutumlarının en gerçekçi yanlarıyla ortaya konulduğu Steve Jobs filmi, Apple’ı seven veya sevmeyen her Webmaster’ın mutlaka izlemesi gereken filmlerden biri.

8- The Joneses — Örnek Aile (IMDB: 6,5)

Mahalleye yeni taşınan Joneses ailesiyle tanışın. Tam bir Amerikan rüyasından fırlayan bu ailenin her bireyi harika görünüyor. Muhteşem ürünleri kullanan aile üyeleri, benzersiz ve özendirici bir hayat yaşıyor. Gerçekte ise onlar gerçek bir aile değil, gelmiş geçmiş en etkili Influencer Marketing uzmanları. Taşındıkları bölgedeki insanları etkileri altına alarak onları kendi kullandıkları ürünleri satın almaya teşvik ederek hayatlarını kazanıyorlar.

İnternet dünyasındaki Infulencer Marketing’in ne kadar etkili bir pazarlama yöntemi olabileceği hakkında şüpheleriniz varsa The Joneses ile bunun gerçek hayat kurgusundan yola çıkarak fikir sahibi olabilirsiniz.

Öyle umarım ki film listenize heyecan katacak ve kendinize uygun birkaç güzel filmi listeden yakalamışsınızdır.

Şimdiden iyi haftalar ve iyi seyirler!