Stok görseller bazen kuyruklu şeytanın ta kendisidir. Mesela, ben home ofis çalışma olayını elimize laptop alıp, yoga bağdaşıyla oturmak sanıyordum. İlk birkaç gün yoga pozisyonundan çalıştıktan sonra, vücudumun amuda kalkma arzusuyla yanıp tutuşmaya başladığını hissettim. Bu elbette doğal bir hissiyat değildi. Demek ki stok görseller bizi kandırıyordu ve home ofis çalışırken üretken olmayı başarmak; bize yanlış anlatılmış, kuyruk sokumu acılı bir masaldı.
Günler günleri yoga pozisyonu amuda kalkmayı kovalarken, masalın gerçekçi yanlarını keşfetmeye başlıyorsunuz. Meğer stok görseller sadece “stok” olsun diye yapılmış görsellermiş ve home ofis çalışma kültürünün dinamiği apayrı bir dünyaymış. Tabii, size yıllar boyunca neleri düzeltmem gerektiğini nasıl anladığımı anlatmam kolay olmayabilir. Bu yüzden temelden; maliyeti küçük etkisi büyük 7 üretkenlik ipucuyla işe başlayalım:
01- Yoga ve bağdaştan kurtulmak için koltuk
Bilişim sektörü ordusunun her üç askerinden ikisi bel ve sırt ağrılarından muzdarip. Hatanın en büyük müsebbibiyse rahatsız oturma pozisyonu veya aynı klasmandaki rahatsız koltuklar. Yoga pozisyonunda çalışan birini, rahat koltukla günde 12 saat ve hiç ağrı çekmeden çalışabileceğine ikna etmek, ortaçağ papazlarına dünyayının yuvarlak olduğunu ispatlamak kadar zordur. Fakat dünyanın yuvarlık olduğu gerçeği gibi kaliteli koltuk da bir gerçektir. Üstelik keşfetmek için uzaydan kuş bakışı bakmanıza gerek yoktur.
Boyun ve sırt ağrıları çalışma üretkenliğinizin önüne geçiyorsa ve günde 3 saatten fazla çalışıyorsanız, masa ve koltuk olayına göç etme vaktiniz gelmiş olabilir. Yapacağınız bu okkalı yatırım belki cebinizi bir süreliğine yorabilir ancak uzun vadede vücudunuza ve işinize gerçekten iyi gelecektir.
Ufak bir hatırlatma: Oturduğunuz koltuk ilk 45 dakikadan sonra sizi rahatsız etme ve amuda kalkma isteği uyandırıyorsa rahatsızdır veya masa başı ergonomisine uygun üretilmemiştir.
Bloglara Özel Reklam Dışı Kazanç Yolları
Gözümüzden kolaylıkla kaçıyor olsalar da reklamların dışında da kullanabileceğimiz çeşitli gelir kapıları var. Blog yazarları toplanın, her birimiz birer Jeff Bezos olacağız (!) Şaka bir yana, çok kaliteli siteler de dâhil ol...
02. Ankara minibüslerinin içi gibi aydınlatılmış çalışma ortamı aydınlatması
Eğer kitap yazmaya yeltenip ne yazması gerektiğini keşfedemeyen arkadaşlar varsa bence bu konuya parmak basabilirler. Akşam saatlerinden sonra çalışmaya devam ediyorsanız veya çalışma rutininiz gece saatlerinde oluşuyorsa adam akıllı aydınlatması ayarlanmış bir ortamda çalışmalısınız. Odanın içindeki tek tabancı ışık size yardımcı olmayacağı gibi gözlerinize zarar verecektir. Bu konu hakkında şurada (Ecnebiler buna Bias Lightning diyorlar) yeterince ince detay bulabilirsiniz.
Kısaca özetlemem gerekirse; odanın içinde tek bir ışığın olması görüş yorgunluğuna neden oluyor. Bunu aşmak için kullandığınız bilgisayar monitörünün arkasına (çalışma masınızın arkası da olur) bir lamba yerleştirmenin büyük faydası olabiliyor. Böyle bir aydınlatma düzenlemesi yaptığınızda, odanızdaki ışığı açmak veya zifiri karanlıkta çalışıp gözlerinizi gereksiz yormaktansa konforlu biçimde çalışabilirsiniz.
Ufak bir hatırlatma: Masum değiliz hiçbirimiz, bilgisayar monitörleri de dahil. Akşam saatlerinde çalışıyorsanız mavi ışıkların sizi etkimesine izin vermemek için mutlaka Night Shift (ekran sıcaklığını ayarlayan uygulama) kullanın. İlk başlarda alışmak zordur fakat alışınca bu özellik olmadan hiçbir dijital ekrana karanlık ortamda bakmak istemeyeceksiniz.
03- Kulağınıza terbiyesizlik yapmayan kulaklık
Bazılarımız pürdikkat çalışmak için şafak sessizliğini seçer, bazılarımız ise White Noise tarzı gürültüleri yeğleriz. Müzik doğru kullanıldığında çalışma performansınızı arttırabilir ama doğru kullanmayı öğrenmek ayrı bir meseledir. Kreatif güç kullanmanız gereken işleri yaparken sözsüz müzikler dinlemelisiniz ve müziğin tonu gece kulüplerindeki kadar yüksek olmamalıdır.
Müzik işinin püf noktasının püf noktası; kulağınızı sıkıp germeyecek, kafanızda saatlerce dursa varlığını hissettirmeyecek, en önemlisi terbiyeli bir kulaklık almak. Gerçekten kaliteli bir kulaklık satın alıncaya kadar kafamda bir sorun olduğunu düşünüyordum. Çünkü kulaklıklara en fazla 1 saat tahammül edebiliyordum. Adamakıllı bir kulaklık aldığımda bir önceki kulaklığımın en değerli organıma nasıl büyük bir terbiyesizlik yaptığı bilincine vardım.
Siz siz olun, terbiyesiz kulaklıktan uzak durun.
04- Yalnız benim için bak yeşil yeşil
Laz müteahhitler etrafa rezidanslar serpiştirmeden asırlar önce, insanlar doğayla iç içe yaşıyordu. Kimi bulgulara göre bunu devam ettirmekte fayda var çünkü, home ofisinizdeki bitkiler üretkenliğinizi yüzde 15 arttırabiliyor.
Home ofisinize yeşillik ekleme fikri sakın aklınıza evi Darıca Hayvanat Bahçesi’ne çevirme düşüncesini getirmesin. Daha basit ve minik bitkilerle gündüzlerinizi üretken hale getirebilirsiniz. Hem insanın etrafında yeşil bir şeylerin olması gözünü gönlünü de açıyor.
05- Günde 3 öğün çalışma ortamınızı temizleyin
Biliyorum, bazılarımız doğal dağınık yaşıyor. Yine de araştırmalar salkım saçak çalışma masalarının, çalışma motivasyonu üzerinde domdom kurşunuyla vurulma etkisi yarattığını iddia ediyor. Listedeki her şeyi parayla yapmak zorunda değilsiniz. Bu gibi pratik avantajlar için maliyet olarak zamanınızı kullanmanız yetecektir.
Her gün yatağınızı toplamanız hayatınıza pratik avantajlar katmayabilir ama günde 3 öğün çalışma masınızı derli toplu hale getirmenin faydası olacağı garanti. İşe masanıza derin temizlikle dalın. Sürekli kullandıklarınız dışında her şeyi masanızdan kaldırın.
Ufak bir hatırlatma: Yemeğinizi çalışma masanızda yemeyin. Etrafa saçılan ufak kırıntılar işi daha zor hale getirebilir. Şeytan kulağına kurşun: Bir de klavyenin ve bilgisayarın üstüne dökülebilecek şeyler var! Teknolojiden yarım saatliğine uzak durmak size iyi gelecektir.
06- Biraz kişisellik
Düşük gişeli filmlerde ortağı vurulduğu için mesleğe küsüp istifa eden, gitmeden önce masasından ailesinin fotoğrafını alan memurlar gibi olmanıza gerek yok. Ama masanıza biraz kişisellik katmanın faydası olabilir. Mesela ben en sevdiğim 4 film ve dizinin canvas tablolarını monitörümün arkasındaki duvara asıyorum. Minik oyuncaklar koyuyorum. Şarj kablosu gibi kıvır zıvırı koymak için ahşap kutular kullanıyorum.
Bunlar kişisellikle doğru orantılı olarak değişebilecek şeyler. Lakin, herkes masasının üstünde kişisel bir şey görmekten hoşlanır. Siz de bunlardan birini koyarak masanızı katlanabilir kılabilirsiniz. Bu arada, çalışma köşenizde dikkatinizi dağıtmayacak ve fazlalık olmayacak şeyleri kullanmanız gerektiğini aklınızdan çıkarmayın.
07- Çalışma köşenizi ayırın
Anneniz, babanız veya hanımla aile içi kriz çıkarmadan çalışma köşenizi ayırmaya çalışın. İş köşesinin ayrı bir alanda olmasının birçok nedeni var. En önemlisi, ruh hallerinizin birbirine girme ihtimali… Mutfaktaki masada film izliyorsanız, aynı masada çalışma girişimine bulunursanız içinizde garip bir huzursuzluk sezebilirsiniz.
Mutfakta dikkatinizi dağıtabilecek çok fazla öge de olabilir. Bunlardan sıyrılmak için kuytu köşe bir yere demir atmak, harika çalışma limanınızı bulmanıza yardımcı olabilir. Henüz böyle bir köşeniz yoksa ve evin içinde seyyar çalışıyorsanız konfor ögesinden de ödün vermek zorunda kalıyor olabilirsiniz. Kim bilir, belki işleri düzeltmeye bu yanlışı (görece) düzeltmekten başlayabilirsiniz.
”Maliyetsiz ama bu listedekiler kadar (belki daha fazla) etkisini gördüm, siz de göreceksiniz!” Dediğiniz bir şeyler varsa bizimle paylaşmayı da sakın unutmayın.