Sizce ne kadarlık içerik çok uzun içerik demektir? Ya da bir içeriğin ideal uzunluğu ne olmalıdır? Yoksa siz bu sorunun sadece sizin beyninizi gıcıkladığını mı düşünüyorsunuz? Hayır, aslına bakarsanız insanlığın yazıyı keşfedip gün ışığına çıkarmasıyla birlikte edebiyatçıdan yazara herkes ideal içerik uzunluğunun ne olduğunu belirlemeye çalıştı.
18. Yüzyıla geldiğimizdeyse Victor Hugo gibi klasik eserlerin yazarları içeriğin uzunluğunu sayfa sayısı üzerinden belirlemeye çalıştı. Hugo’ya göre, 650,000+ kelimeden oluşan bir roman oldukça idealdi. Lakin sanıyorum ki, insanların uzun uzadıya içeriklerden bayılmış ve Victor Hugo’nun aksine daha kısa içeriklerden hoşlanmış. Bu da Les Miserables (Sefiller) kitabının şuan piyasada neden sürekli özetler halinde satıldığını açıklıyor…
Tıpkı edebiyatçılarda olduğu gibi, Webmasterlar, makale yazarları, metin yazarları, SEO uzmanları ve daha birçok içerik kolunda görev alan insan da bir içeriğin veya bir makelenin ideal uzunluğunu belirlemeye çalıştı.
18. Yüzyılın roman yazarlarının aksine 21. Yüzyılın modern içerik oluşturucuları içeriğin idealliğinin sayfa değil, kelime sayısıyla ölçülebileceğini ve 1000 kelimede at sineğini özetlemenin gereksiz olduğunu düşündü. Yani, asıl önemli olan kelime sayısı değil, kullanıcıya aktarılan doğru tecrübede saklı.
SEO Değişiyor
İnternetin ilk yaygınlaşmaya başladığı yıllarda yapay zeka sadece Terminatör benzeri bilim kurgu filmlerinde kullanılıyordu. Google mı? Google o zamanlar anahtar kelime bazlı ayrıştırma yönteminden faydalanıyordu.
Buna göre, içeriklerin hem olabildiğince uzun olması hem de içeriğin içinde bolca anahtar kelimenin geçmesi SEO kanadında işleri son derece kolay hale getiriyordu. Ne var ki, Terminatör film serisi sona erdi ve Google anahtar kelime bazlı ayrıştırma yerine yapay zeka yöntemini kullanmaya başladı.
Tabii bir de kullanıcı faktörümüzü atlamamak gerekiyor. İnsanlar sırf anahtar kelime salatası haline getirilmiş içeriklere ulaşmak için değil, aradığı konuda ihtiyacını karşılayacak olan içeriklere ulaşmak için arama motorunu kullanıyor.
İkna edici değil miydi? O halde aşağıda yer alan Moz’un Top 10 SEO kullanıcı deneyimi kriterine göz atabilirsiniz. Hadi bana inanmıyorsunuz, Karacaoğlan da mı yalan söylüyor?
Yukarıdaki görselden de görebileceğiniz üzere anahtar kelime çorbalarının kullanıcı deneyimi üzerinde hiçbir payı yok. Yani, 10 milyon kelimeye denk düşen bir içerik dahi hazırlasanız, içeriğiniz kullanıcılara ideal deneyimi sunmuyorsa geride kalmaya mahkum demektir.
Her Webmasterın Yaşama Sevincini Elinden Alan 10 Şey
Müptezel bir Webmaster olarak 2017’den en büyük dileğim internet çağını yaşadığımız 2017’de artık birazcık kenarından köşesinden Webmaster diye bir mesleğinin olduğundan insanların haberdar olması ve kız istemeye gittiğimi...
İnsanlar Değişiyor
Şimdi SEO’yu filan bırakalım doğrudan insan faktörü üzerinden yürüyelim. Allah aşkına bu içerik dahil, hangi içeriği baştan sona okuduğunuzu hatırlıyor musunuz? Elbette hatırlamıyorsunuz! İçerik tümüyle ilginizi çekmeyi başarsa ve içeriğin üzerinde adını bile bilmediğiniz onlarca teknik uygulansa dahi (Bu içerikte olduğu gibi) yine de içeriğin tümünü okumuyorsunuz.
Slate’in internet içerikleri üzerine yaptığı bir çalışmaya göre (kendisi yukardaki anlaşılmaz görselde saklı) internet kullanıcıları en iyi ihtimalle bir içeriğin %50’sini okuyor. Daha kötüsü sayfanın başına bakıp etkili bir giriş cümlesi bulamayan kullanıcı ya doğrudan siteyi terk ediyor ya da görsel veya videoların hatırına sayfada kalıyor.
Bu da demek oluyor ki, sizi vurmak için 100 kelimem vardı. Bunu başardıysam hala yazıyı okuyorsunuz demektir. Hala burada mısın? Tamam, devam ediyoruz çok az kaldı…
İdeal İçerik Uzunluğu Değişiyor
Her şey değişip dururken, içerik uzunluğunun sabit kalması hiç olacak iş mi? İdeal içerik için belirlenmesi gereken uzunlukta belli aşamalarda değişiyor. Bunu belirlemekse içeriği hazırlayan kişinin analiz ve gözlem yeteneğine kalıyor. Peki, içeriğin uzunluğunu belirlerken neleri göz önünde bulundurmak gerekiyor?
#1- Kitle Kimlerden Oluşuyor?
Kitlenizi bilmeden içeriğinizi sırf SEO’dan kazanacağım diye 2.000+ kelimelik içeriklerden meydana getirirseniz çok açık ve net; çuvallarsınız. İçeriğinizin kitlesini iyi belirlemeniz gerekiyor. Örneğin; Sağlık konulu bir blogda insanlar aşırı ince detayı okumak isterlerken, telefonun aydınlatmasını kapatmayı 1.000 kelimede öğrenmek istemezler.
Bir genel kültür sorusunun cevabına birkaç cümleyle erişmek isterken, ücretli bir bilgisayar yazılımının incelemesini geniş geniş okumak isterler. Bu dengeyi tutturabilmek ve kitlenin analizini yapabilmek oldukça önemlidir.
#2- Kitlenin İlgi Seviyesi
Zaman zaman WM Aracı Blog’un yorumlarına göz atarsanız, bazı arkadaşların içeriği okumaya zahmet etmeden yorum yaptığını görürsünüz. Burada kitlenin ilgi seviyesi devreye giriyor. Kitle bazen içeriğe karşı ilgili olmasına karşın okumaya karşı ilgili olmayabilir. Bu kullanıcılar tarafından da konunun en iyi şekilde anlaşılabilmesi için taranabilir içerik oluşturmayı öğrenmeniz gerekiyor. (8 Adımda Daha Çok Okunan İçerikler Oluşturun)
#3- Görsel Etmenler
İçeriğin okunmasında servisin önemi büyük. Sayfanızın fontunun okumaya elverişli olması, paragraf düzenin yerli yerinde olması, yazıların arasında İstanbul - Edirne mesafesinde boşluk bulunmaması gibi tüm etmenler önemlidir. Örneğin, okurun daha az scroll çekerek aşağıya inmesi içeriğe daha kolay odaklanmasına yardımcı olur.
#4- Cihaz Çeşitliliğinin Göz Önünde Tutulması
Artık internet siteleri masaüstü trafikten daha çok mobil trafik alıyor. Siz de internet sitenizin hangi trafiği daha yoğun aldığına göz atın. Mobil yoğunluklu trafik alan internet sitelerinde bilhassa içeriği olabildiğince kısa ama kullanıcı deneyimini tam verecek şekilde yapılandırmaya çalışın.
Tüm bu 4 kriteri göz önünde bulundurarak, sanıyorum artık ideal içerik uzunluğunu kendimiz tahin edebiliriz?
Sonuç
Hala benimle misiniz? Güzel! İçerikleri hazırlarken “Google uzun içeriklere bayılıyormuş yavv” diyerek 18. Yüzyıl yazarları ve Les Miserables gibi içerik hazırlamayın. İçeriklerinizi günümüz kullanıcıları, kitle, cihaz şartları ve en önemlisi kullanıcı deneyimine uygun olsun sonra bırakın kelime sayısı ne kadar olursa o kadar olsun :)