İngiltere Neden Durağan, Londra Tembelliği Nedir?

Birleşik Krallık topraklarını dünya haritasında Kuzey’de görür görmez “Amma da soğuktur buralar?” diyerek aklında kodlayan çocuklar, onunla ilgili daha fazlasını her öğrendiklerinde biraz daha haklı çıkıyorlar. Bununla birlikte İngiltere’de iş trafiği de bir hayli durağan ve sosyolojik bir tembellikten söz etmek mümkün.

Aslında bu noktada bir şeyin altını doğru çizmek gerekiyor. Batı Avrupa’da her şey biraz teoriktir diyebiliriz. Bu ülkelerin toplumları çoğu modern bilim teorisini ortaya atan, bundan dolayı da düşünme işini ciddiye alan insanlarla dolu. İngiltere de elbette bundan nasibini almış durumda. Dünya politikacıları onlardan çok şey öğreniyor, borsada gözler hep başkentleri Londra’ya dönüyor. Bunlar önemi yadsınamaz gerçekler. Ancak ülkenin ve içindeki insanların pek girişimci ruhlu olmadığını da söylemek mümkün değil mi gerçekten? Her şey biraz durağan, herkes biraz yavaş ve bu sanki genel bir biçimde işlemiş durumda. Gelin alt başlıklar ile bu konuyu ele alalım olur mu?

Sebep Konfor Alanı

Birleşmiş Krallık başta olmak üzere çoğu Batı ve Kuzey Avrupa ülkesinde bu durumun varlığından bahsetmemiz mümkün. Ülkelerin nüfusları gerçekten de ciddi bir konfor alanına sahip. Uğraştıkları işler gibi, yaşadıkları sorunlar da oldukça teorik kalıyor. Maddi problemler ataları tarafından çözülmüş olan bu ülkelerde refah seviyesi bir hayli yüksek. Londra’dan yayılan bu durum haritada Güney ve Doğu yönlerine doğru ilerlenecek olduğunda azalmaya başlıyor. Ancak konforlu olmak, gerçek sorunlarla yüzleşmemek her zaman da harika bir şey değil işte. Konforun, refahın arttıkça tembelliği ve durağanlığı da beraberinde getirdiğini görebiliyoruz. Bahsettiğim yönlerde ilerlediğinizde evet refah belki azalıyor ancak çırpınma, hareketlilik, canlılık ve bu yazımızın da konusu olan girişimci ruh geri geliyor. İngiltere’deyse her şey kurumsal bir rahatlık içerisinde, bu gözle görülür bir boyutta.

Bu arada söylemlerimizde ekonomik rahatlığı karaladığımız, fakirliği övdüğümüz anlaşılmasın. Keşke ekonomik düz koşulara çıkabilsek ve canımız istediğinde "konfor alanı" içerisinde kalabilsek değil mi? Bu konuda hemfikiriz ancak objektif olmakta da fayda var.

Dünyaca ünlü, dev girişimlere göz attığımızda birçoğu İngiltere’den çıkmıyor ya da kurucuları arasında İngiliz isimleri göremiyoruz. Elbette mantıklı yatırımları vesilesinde devasa girişimlerde büyük hisseleri olabiliyor ancak bu işin yürürlüğüyle doğrudan alakalı değil. Para kazanmayı bilmek için illa çok canlı olmaya gerek yok sonuçta değil mi?

İlginizi Çekebilir!

İlk Türk Astronot Alper Gezeravcı'nın Ne Zaman Uzaya Gideceği Açıklandı!

Türk Uzay Ajansı (TUA) tarafından bir süre önce başlatılan "Türkiye'nin İnsanlı İlk Uzay Misyonu" projesi kapsamında Türk askeri pilot Alper Gezeravcı ilk Türk astronot olarak seçilmişti. Uzun süredir sessizliğin ardından Sanayi v...

Mirasyedilik ve Tarih

Birleşik Krallık’ın bugünkü nesilleri henüz ‘mirasyedi’ diyemeyeceğimiz bir durumdalar. Ancak makinenin dişlileri de oldukça yavaş dönmeye başladı kabul edelim. Bu nedenle gelecek nesillerin pek de güvende olmadıklarını söylemek mümkün. Ayrıca yazının sonuna gelmişken ufaktan da olsa tarihten bahsetmek gerekiyor. Zira bugünkü konfor alanını sağlayan düzen, geçmişte oluşturulmuş sömürgecilik ağıyla doğrudan doğruya bağlantılı. İngiltere ‘sarsılmaz’ ekonomisini, toplumlarında ırkçılığa ve ayrımcılığa maruz kalan halklara borçlu desek hata yapmış olmayız.

İngiltere’nin girişimcilik ekosistemiyle ilgili siz ne düşünüyorsunuz? Bu durağanlığı aşabilirler mi? Görüşlerinizi yorumlarda bizimle paylaşırsanız çok seviniriz.