Makale Yazarlığı Hakkında 7 Mit ve Gerçekleri

Makale yazarlığı dışarıdan bakıldığında bir Webmaster için girişilmesi en kolay sektörlerin başını çekiyor. Düşünsenize; site açma ve yükseltme derdi yok, SEO için harcamalar yapmaya gerek yok ve en önemlisi diğer Webmasterların aksine maliyet olarak sayabileceğimiz neredeyse hiçbir şey yok. Ha, tabii bir de işi teslim ettiğiniz anda hesabınıza geçen paralar var. Böyle bakınca gayet hoş görünen bir sektör ama işin içerisine girdiğinizde karşınıza neler çıkacak? İşte bir makale yazarı olmadan önce bilmeniz gerekenler hakkında kaçırmamanız gereken tam 7 madde;

1- Makale Yazarları Kusursuz Dil Bilgisine Sahiptir (Yanlış)

Teknik olarak bir insanın herhangi bir dilin tüm kurallarını bilmesi ve bu kuralları pratik olarak uygulaması mümkün değildir. Elbette bunun birçok nedeni var ancak en önemli örneklerinden biri de kelimelerin zaman içerisinde uğradığı değişimler ve zaman aşımlarıdır. “Falan” veya “Filan” gibi sözcüklerin kökenini bilen bir adamın oturup, makale yazarlığı yapmasını beklemek de zaten saçma olacaktır.

Elbette, bir makale yazarından tümüyle kusursuz dil bilgisine sahip olması beklenemez ancak makale yazarının ortalamanın biraz daha üstünde dil bilgisine sahip olması büyük bir avantaj olacaktır. En azından sonradan edinim yoluyla nerede nokta koyulacak, nerede virgül koyulacak, sık yapılan dil hataları vs. konularda kendinizi geliştirmeniz şart.

Özellikle Türkçe açısından olaya bakacak olursak zaten dilimizin eğitimini tam anlamıyla alamamışken yabancı dillere yönlendirilen bir milletiz. İnce nüanslar ve yapılan klavye hataları her zaman olacaktır. Hatalarınızı sevin ve ders çıkarın, mesleğinizde yılları devirmiş olsanız bile.

İlginizi Çekebilir!

Which Loads Faster ile Web Site Hızlarını Karşılaştırın

“Which loads faster” adındaki bu yararlı websitesi ile iki siteyi açılma hızları konusunda karşılaştırabilir ve hangisinin daha hızlı açıldığını öğrenebilirsiniz. Ziyaretçilerilerinizin sitenizde daha fazla vakit geçirmesini...

2- Makale Yazarlığı Eğlenceli Bir İştir (Yanlış)

Hangi işi yaparsanız yapın, yaptığınız işte eğlenmek işinizi sevmekle ilgilidir. Lakin, makale yazarlığının ve diğer yazmaya dayalı işlerin hiç biri işinizi sevmekle alakalı değildir. Makale yazarı olduğunuz veya olmaya başladığınızı düşündüğünüz ilk anlarda bu iş fazlasıyla hoşunuza gidebilir. İyi ama bir de olaya şu açıdan bakın; “Bütün bir ömrüm boyunca her gün bıkmadan, sıkılmadan ve usanmadan makale yazarlığı yapabilir miyim?” işte bu soruya vereceğiniz cevap, bu işin sizin için eğlencesini belirleyecektir.

Her ne kadar düşünce olarak eğlenceli dursa da makale yazarlığı sanılanın aksine eğlenceli değildir. Çünkü kendi işinizin patronu gibi görünürken aslında patronun siz olmadığını size hatırlatan insanlar ve müşterileriniz olacaktır. Yazdığınız yazıların konusunu siz seçemezsiniz ve bir editörünüz olsa da olmasa da yazdıklarınızı düzenleme işiyle uğraşmanız gerekir. Tabii bir de yazması hiç keyif vermeyen şeyler var. Mesela, çalıştığınız şirket sizden bir gün otomobil için kış lastikleri hakkında bir yazı isteyebilir. Yada bir sonraki gün kendinizi erkek olmanıza rağmen sütyen kopçası hakkında inceleme yazısı yazarken bulabilirsiniz. Make your choice!

3- Makale Yazarlarının Harika Hayatları Olabilir (Yanlış)

Bu yanlış değil, tamamen yalan bir madde. Düşünsenize, muhtemelen yazılarınızı yayınladığınız çoğu yerde isminiz dahi kullanılmayacak. Haliyle ünlü biri olarak etrafınızda yörenizde sizi tanıyan insanların olması hiç de muhtemel değil. Özellikle Türkiye’de tanınmanız için “Çok Satanlar” listesinde bir kitabınızın olması şart ki, sanırım bunu makale yazarlığı yaparak sandığınız kadar kolay başaramayacaksınızdır.

Bir de işin yorum boyutu var. Tamamen eleştirilere açık olmanız gerekiyor çünkü makale yazarlarının hayranları olmaz. Makale yazarlarının yorum yapan eleştirmenleri olur. Bazen kendinizi oturup, harbi harbi bu millet işi gücü bıraktı da ben nasıl yazım hatası yapmışım veya nerede ufak bir yanılgı bilgi vermişim bunu mu arıyor diye düşünürken bulabilirsiniz. Yanlış yapmış olmanız gerekmez, bazen insanlar sırf eleştirmek için dahi sizi eleştirebilirler. Sonuç olarak hayatınız yoğun iş stresiyle ve çalışma temposuyla geçecek ki, bu gerçekten tüm hayatınızın gidişatını etkileyecek.

4- Makale Yazarları Parayı Vuruyor veya Kolay Para Kazanıyor (Yanlış)

Hatırlıyorsanız yazının başında makale yazarlığının ne kadar kebap bir müessese olduğundan bahsetmiştik. SEO harcaması yok, site index’leri ile uğraşmak yok ve daha bir sürü şey. Biraz derinlemesine olaya bakacak olursak bir şey daha dikkatimizi çekiyor. Gerçekten maliyet olarak sayılabilecek neredeyse hiçbir şey yok, tabii zamanınız dışında.

Oysa zaman birçok maliyetten çok daha pahalı bir bedeli ödemek anlamına geliyor. Yani, yaptığınız işin karşılığını aslında sadece iş gücüyle ve yaratıcılığınızla değil aynı zamanda da vaktinizle de ödüyorsunuz. Bunun karşılığında da genellikle 100 kelime için 1 TL gibi sakız parası ödemelerle uğraşmanız gerekiyor.

Makale yazarları gerçekten iyi paralar kazanıyor (iyi göreceli bir kavramdır) ama o aşamaya gelebilmek için bu sektörde en azından +5 sene devirmiş olmanız ve gerçekten doğru adamlarla çalışmayı başarmış olmanız gerekiyor. İlgi alanlarınız, içerisinde yer aldığını sektör de tabii en önemli kriterlerden biri.

5- Makale Yazarı Olmak için Uzman Olmalısınız (Yanlış)

Hiç uzmanı olmadığınız alanlarda dahi kolayca içerikler üretebilirsiniz. Bunu başarmak için de içerik üretimi konusunda bazı yeteneklerinizin olması ve biraz da araştırmacı kişiliğinizin olması gerekiyor. Eğer gerçekten iyi bir araştırmacıysanız en az alanının uzmanı kadar kaliteli ve akıcı yazılar hazırlayabilirsiniz. Sağlık, teknoloji, bilişim hiç fark etmez. Yeter ki, o araştırmacı ruhu içinizde taşıyın.

Şimdi böyle dedik diye de araştırarak çok ekstrem sektörlerde yer alabileceğiniz ideasına kapılmayın. Mesela ne kadar araştırma yaparsanız yapın mühendislik konularına hem uzak kalacaksınız hem de bu konular sizi fazlasıyla sıkacak ve yazmamaya yönlendirecektir.

6- Makale Yazarları Sosyaldir ve Zamanı Boldur (Yanlış)

Bilgisayar başında çalışan bir insan ne kadar sosyalse makale yazarları da ancak o kadar sosyal olabilir. Hatta makale yazarları işini özenerek yapması halinde bolca zamanı bir yazıya gömer ve bu yüzden günlerinin büyük bir kısmı çalışmakla geçer.

Tamam tamam, işi hemen o kadar da karamsarlığa sürüklemeyelim. Bu daha çok sürekli işi olan makale yazarlarının yaşadığı durumdu. Sürekli bir işi olmayan makale yazarlarıysa genelde kendi projelerine yönelir veya gelir kaybı yaşadığı için boş zamanlarını ekstradan iş aramakla geçirir. Dolayısıyla bu önerme de tümüyle yanlıştır.

7- Herkes Makale Yazarı Olabilir (Yanlışların Kralı)

Hayır, herkes nasıl doktor, mimar veya polis olamayacaksa herkes kesinlikle makale yazarı olamaz. Makale yazarı olup, bu işi hem başarıyla sürdürmek hem de kazanmak için edebi yeteneğinizin ve belli başlı alanlarda uzmanlığa yakın bilginizin olması gerekir. Tüm bunların arasına birkaç parça da araştırmacı kişilik özelliklerini eklesek sanırım hiç fena olmaz?