Oldukça yakın dönemde gündeme gelen NFT’ler başlangıçta duyanlar için hiç mantıklı gelmiyor ve anlamsızlığı nedeniyle güven de vermiyor. Bu şaşırtıcı sayılmaz. İnsanlık olarak daha önce böyle bir şey ne duyduk ne de yaşadık sonuçta. Ancak konunun felsefesini doğru bir şekilde ele aldığımızda görebiliyoruz ki insanların yalnızca dijital olarak çalışmaları satın alması hiç de mantıksız değil. Gelin anlatalım.
Örneğin internet kültürüne katkı sağlamış popüler bir fotoğrafı düşünelim. Bunun yayılmasına olanak sağlayan kişi, NFT olarak fotoğrafı satabiliyor. ‘Farklı Kaydet’ yaparak bilgisayarlarımıza kopyalayabildiğimiz bir fotoğraf neden on binlerce birim paraya satılsın ki? Ancak durum o kadar basit değil. Olayın arkasında farklı bir felsefe yatıyor. Bu nedenle birilerinin yalnızca dijital olarak var olan şeyleri satabilmelerinin de anlayabiliyoruz. Buna ‘sanat’ı ele alarak başlayalım.
Diğer Sanat Eserleriyle NFT’ler Arasındaki Fark Ne?
Monalisa tablosunu satın aldığınızı düşünelim. Ben bugün çevremdeki herhangi bir fotoğrafçıdan uygun boyutlarda bir çıktıyı alıp evime asabiliyorum değil mi? Hatta usta ressamlar, amatör gözlerin ayırt etmesine imkân dahi olmayacak bir biçimde resmi yeniden boyayabilirler de… O zaman Monalisa’yı özel kılan şey nedir? Sanat neden orijinal eserlerle para ediyor?
Bunun cevabı ‘Meta’ kelimesinde yatıyor. Nasıl ki altın aslında çok da anlamı olmayan herhangi bir madenken biz insanlar olarak ona bir değer biçiyorsak ve satın almak için saatlerce emek veriyorsak sanat da bundan pek farklı değil. Güzel bir esere sahip olabilmek ve koleksiyonuna katabilmek de maddi durumu buna olanak sağlayan insanlar için o kadar önemli. Yani orijinal ve güzel sanat eserleri de, sahte ve kötü olanlar da benzer şekillerde üretiliyor. Yalnızca biz insanlar olarak bu eserleri bir meta haline getiriyoruz ve onlara değer biçiyoruz.
NFT de aslında tam olarak bu sebeple mantıklı. Madem bazı şeyleri, aslında insanlık değer biçmese hiç anlamlı görmeyeceğiz, dijital eserler de bu biçimde kendilerine alıcı bulabiliyor oldukları için meta haline geliyorlar. Aslında gördüğümüz şey ilk defa bir tablonun satılmasıyla benzer. Tarihi bir döneme tanıklık ettiğimiz için anlayamayabiliyoruz o kadar. Yani 5 nesil sonra doğan bir çocuk için internette ünlü olmuş bir ‘meme’ neden satılıyor ki sorusu pek de akla gelmeyecektir. Çünkü bu böyle, çünkü tablolar satılır, çünkü sanat ve bilinirlik değerlidir.
İnterneti En Pahalı ve Ucuza Hangi Ülkeler Kullanıyor?
Irmağının akışına ölürüz Türkiye fakat internet faturaları ve ödediğimizin karşılığı olarak aldığımız hizmetten nefret ediyoruz. Antik Yunan’dan beri gelişmeyi bekleyen altyapımız, akla gelmeyecek bahaneler ve hileler ile i...
Yapay Bir Süreç Olduğu Kesin
İlk tablo neden satıldı bilmiyorum. Alanın ve satanın aklındakileri, yaşananları görmek pek mümkün değil. Ancak insanlığın burada yeni bir meta’yı yapay bir şekilde oluşturmaya çalıştığını görebiliriz. Altın neden kıymetli hatırlayan kimse bugün hayatta değil, ancak NFT’ler biz öyle olsunlar istediğimiz için kıymet kazanıyorlar bu çok açık. Bakalım yüzlerce yıl sonrasında bu tür eserler farklı isimlerle de olsa hâlâ değerli olacaklar mı? Göreceğiz.
Bugün imkânınız olsa bir NFT satın alır mıydınız? Yoksa paranızı farklı bir şeyler için mi harcamak isterdiniz? Yorum ve görüşlerinizi bekliyoruz efendim. Sağlıcakla kalın.