Üretim yapmadığımız zamanlarda yaptığımız etkinliklerden birisi olan video oyunları oynamakla ilgili zaman kaybı demek uygun mudur? Gelin bu konuyu birlikte deşelim.
Öncelikle video oyunları kavramı üzerine daha net bir şekilde yaklaşabilmek önemli diyebiliriz. Yalnızca çocukların atari oynadığı yıllar oldukça geride kaldı. Bugün torunu olan bir teyzenin mobil oyunlarla vakit geçirmesi de, kızı evlenecek bir amcanın strateji oyunlarında kafa patlatması da oldukça doğal. Tüm bu açıklamalarla birlikte, kendimize önemli olan sorulardan birisini de yönlendirmeliyiz. Sürekli üretken olmak mümkün müdür? Eğer her gün yataktan kalktığı anda yaratıcılığı zirvede bir şekilde üretken davranarak uyuyana kadar çalışan birisi varsa, helal olsun. Yorumlarda sırrını bizimle de paylaşırsa çok seviniriz. Onun haricinde kalanlarla yazımıza devam edelim.
Sürekli Üretken Olmak İmkânsız
Çok yoğun bir sınav döneminde olduğumuzu düşünelim, atlatana kadar “İyi çalıştım be!” diyebiliriz. Aynı durum işlerimiz, antrenmanlarımız için de geçerli. Ancak hayatımızın tamamını aynı stresi omuzlarımızda hissederek geçirme şansımız var mı? Bir noktada contaları patlatmak istemiyorsak, molalarımız olmalı. İşte oyunları bir de bu şekilde ele alalım olur mu?
Kimi insan molasında sıcak bir kahve içip manzaranın tadını çıkartmak ister, kimileriyse bir dizi ya da film açıp karşısında pineklemeye bayılır. Bu ölçekte bakarsak bazılarımız da kitap okumaktan keyif alıyor ve bunu tecrübe etmek istiyor olabiliriz. Elbette oyuncular da güzel hikâyeli bir oyunu tecrübe etmek için işin ağırlığı üzerlerinden kalktığında kendilerini bilgisayarın ya da konsolun başına atabilir. Çeşitli etkinliklerle ‘vakit öldürmek’ hepimizin bir alışkanlığıyken oyun oynamak neden bir sorun olsun ki? İşte burada geleneksel tavrın hâlâ etkili olduğundan bahsetmemiz mümkün.
Video oyunları akademik dünyada “Sanat mıdır?” şeklinde tartışılırken, evlerde henüz “çocuk işi midir?” sorusundan kurtulabilmiş değil. İşte bu nedenle bir dizi izlemektense oyun oynamak daha ‘boş iş’ olarak düşünülebiliyor. Bu eğlence ihtiyacını oyunlarla karşılayan bireyler için oldukça üzücü pek tabii.
xDrive, Dünyanın En Ünlü Oyun Fuarı Gamescom’a Katılıyor!
Geniş ürün yelpazesi ve tasarım çizgisiyle sektörün öncü ve lider firması xDrive Oyuncu Koltukları, 24-28 Ağustos 2022 tarihleri arasında Almanya'nın Köln kentinde düzenlenen dünyanın en büyük bilgisayar ve oyun fuarı Gamescom'a ...
Yapılan Eleştiriler Tamamen Haksız mı?
Oyun oynayarak vakit geçiren birisi için, doğrudan doğruya kırıcı eleştiride bulunmak gerçekten de hoş değil. Bu noktada anlaşalım. Herkesin boş zamanı oluyor ve hepimiz bu zamanlarımızı çeşitli etkinliklerle dolduruyoruz. Özellikle insana pek çok katkıda bulunabilen video oyunlarıyla vakit geçiren insanları sırf bu yönüyle eleştirmek konuya gerçekten de biraz bağnaz bir şekilde bakmaktır diyebiliriz.
Peki, hangi yönden eleştirilerin haklılık payları gözümüze görünüyor. Öncelikle oyunlarda boş zamanını tüketen birisi için elbette sorun yok. Ancak oyun oynamak için işini gücünü bir yana bırakmak tabii ki de çoğu insan için hata olabilir. Diğer bir yandan rekabete dayalı oyunları ele alalım. Bunlar verdikleri hırs duygusuyla günlük hayatımızda uzun saatlerimizi kapatabiliyorlar ve buna karşılık bir ‘tecrübe’ edinmiş de olmuyoruz. Elbette kariyer hedefleri arasında elektronik sporlara yer veren okurlarımız için bu oyunlarda onlarca saat geçirmek mantıklı olabilir ancak diğerlerimiz için bunu söylemek hiç de kolay değil. Dolayısıyla oyunların da ‘fazlası zarar’ diyebiliriz…
Video oyunlarıyla ilgili sizin görüşleriniz neler? League of Legends, Counter-Strike: Global Offensive gibi rekabete dayalı oyunları mı tercih ediyorsunuz, yoksa God of War, Last of Us gibi hikaye temelli oyunları mı? Yorumlarda görüşelim.