Oyunseverlerin Korkulu Rüyası: Game As a Service

Oyun dünyasının sıkı takipçilerinden değilseniz ‘Servis olarak oyun’ kavramını ilk defa duyuyor olabilirsiniz. Ancak video oyunlarının yapı taşlarını şimdiden oynatmaya başlayan bu konu şirketlerin iştahını kabartıyor olsa da, biz oyuncular için oldukça kötü bir kâbus.

Bir oyun geliştiricisi, tıpkı bir filmin üretiliş aşamasında da gördüğümüz gibi birkaç yılını projesine ayırır ve ardından hazır olduğuna inandığında görücüye çıkartır. Oyuncular oyunu sevdiyse, yapım sürecinde harcadığından çok daha fazlasını kazanır ve konu bu vesileyle kapanır. Yok eğer sevmediyse de zarar eder ve hatalarını görmüş haliyle yeni projesi için birkaç yıl daha çalışmak üzere yola koyulur. Basit bir üretim aşaması ortalama bu şekilde yaşanıyor. Ancak bu durum da değişmeye başladı ve işte konumuz da tam olarak bu. Zira bu noktada yaşanmaya başlayan değişim, pek de hoşumuza gidecek bir değişim değil doğrusu.

Nedir Bu ‘Servis Olarak Oyun’ ya da ‘Game As a Service’?

Tahmin edebileceğiniz gibi kavram yukarıdaki basit üretim sürecini ortadan kaldıran bir süreç. Oyunu servisleştiren bu kavram, şirketlerin ürettikleri bir ürünle sadece ürünün satışında kazanç sağlamaları konusunu yeniden düzenliyor. Servis haline gelen oyunu satın alan oyuncu, oyuna eklenen yeni özelliklere tekrar tekrar ödeme yapıyor. Bu sayede şirket oyunu satın alan kullanıcıdan bir kere para almakla yetinmiyor, onu sürekli ödeme yapar bir hale getiriyor. Oyuncu da bu nedenle ‘biten’ bir hikâye oynamıyor.

Şirket bu sayede bir ürün çıkartmasının ardından gelirsiz geçen birkaç yıllık yeni üretim süreçlerinden kendisini sıyırmış oluyor ve daha kazançlı ve düzenli gelir sağlayabildiği bir sisteme geçmiş oluyor. Ancak burada oyuncular için büyük bir sorun var. Bir tecrübe edinmek için oyun oynayan ve çeşitli hikâyeleri, çeşitli geliştiricilerden edinmek isteyenler ne olacak? Doğrusu sayımız hiç az sayılmaz ve pek çok geliştiricinin varlık sebebi de tam olarak bu arz talep dengesi. Dolayısıyla şirketler bu atılımlarının nihayetinde silinebilirler ya da geri adım atmak zorunda kalabilirler. Ancak geri adım atmaz ve silinirlerse ya da attıkları bu adımdan kazançlı çıkarlarsa hikâyeli oyun devri geçebilir ve bu oyun severler için oldukça üzücü.

İlginizi Çekebilir!

Nintendo, Pokéland Adında Yeni Pokemon Oyununu Yayınladı

Geçtiğimiz sene sosyal medyada yere göğe sığdıramadığımız viralimiz Pokemon GO’nun bir yeni sürümü daha yayınlandı. Pokemon GO başarısının ardından kar etmelere doyamayan Nintendo, Pokéland ile tekrardan viral olmanın ve şir...

Şirketler Neden Bunu Yapıyor?

Öncelikle kâr sağlama hedefi güden bu oluşumların çok da kullanıcı dostu olmalarını elbette bekleyemeyiz ve bu hamlenin de kazanç arttırma hedefli olduğu oldukça açık. Yani aslında sorunun cevabı gayet belirgin diyebiliriz. Fakat gelin detaylarını da kısaca hatırlayalım.

Bu büyük Hollywood filmlerine benzer yapımları yapan ekipler çok büyük ve çok uğraştırıcı, çok riskli işlerle uğraşıyorlar. Diğer bir yandan League of Legends gibi, Counter-Strike gibi, Fortnite gibi markaları da gördüklerini biliyoruz. Daha da ilerisi binlerce kişilik riskli organizasyonu yönetenler sayısı 50 kişiyi bulmayan mobil oyun stüdyolarını da izliyorlar. Bu da yaptıkları işin kendilerine mantıksız gelmesini tetikliyor. Tetiklenen bu mekanizmadan zararlı çıkan da bizler oluyoruz.

Oyunların servisleşmesiyle ilgili düşünceleriniz var mıdır? Yorumlarınız bizim için oldukça değerli ve onları beklediğimizi hatırlatalım.