Uzun zamandır, insanlar internetin çeşitli köşelerinde sesli içerikler ve podcastler üretiyor ve buna rağmen hâlâ içerik fazlası olduğunu söyleyemiyoruz. Kısacası podcast yapmaya başlamak için henüz zaman var, yeter ki fikriniz ve ses kaydına başladığınızda konuşacak özgüveniniz yerinde olsun.
Podcast sektörü ileri doğru adımlar atmaya çoktan başladı. Spotify gibi öncüler büyük podcast platformu ve teknolojilerine yüksek yatırımlar yaptılar. Elbette bu izci yatırımları da peşinde getirdi. İvmenin buraya yönlendiğini gören yerli ve yabancı sermayelerin bu konuda çalışmalara başladığını görebiliyoruz. Hatta burada da bir influencer marketing potansiyeli oluştuğu için bu alana özel kurulan ajanslar da oldu. Ancak elbette içerik üreticilerinin bu kadar keskin öngörülere ihtiyacı yok. Bugün dahi ses kayıt tuşuna basacak olsanız epey ‘öngörülü’ sayılacağınızı belirtmek isterim. Peki neden?
YouTube’un İlk Dönemlerini Hatırlayalım mı?
“Abi bu YouTuber’lar da ne para kazanıyor?”, “Yaptıkları bir şey de yok, video çekip atıyorlar” gibi yorumlar başlamadan çok daha önce, bugün çok büyük kanallara sahip olan pek çok ismin bu siteye videolar çekip yüklediğini görebiliyorduk. O zamanlar elbette bu insanlara ne platform, ne de reklam ajansları para veriyordu. Videolar, aynen bugünün podcast yayınları gibi yüzbinlerce insan tarafından takip ediliyordu ancak maddi bir hareket çoğu zaman yoktu ve varken de çok zayıftı. Fakat bu içerik üreticileri vazgeçmeden üretmeye devam ettiler. Bana kalırsa bugün bu simaları kolay yoldan kazanmalarıyla değil, öngörülü ve dirayetli tutumlarıyla anmalıyız.
Elbette YouTube, Google ile yollarını birleştirdikten ve Google’ın reklam gelirlerini içerik üreticileriyle paylaşmasının ardından işlerin boyutu da büyüdü. Koca koca ajanslar bu markalar için gidip içerik üreticileriyle anlaşmaya başladı ve markalarla anlaşamasa dahi içerik üreticilerinin arkasında Google vardı. Bu noktadan sonraysa parlayanın kazandığı günler görüyoruz ancak konumuz “YouTube’da nasıl parlanır?” olmadığı için ilerleyim.
Instagram Yeni Logosu ve Tasarımıyla Dikkatleri Üzerine Çekti!
Günümüzün popüler sosyal ağı Instagram, sürpriz bir şekilde logo ve tasarımını yeniledi. Uzun zamandır tasarımda değişikliğe gitmeyen Instagram yaptığı güncelleme ile yeni logo ve arayüz tasarımını devreye aldı. Güncelleme ...
Tarih Tekerrür Ediyor ve Treni Kaçırmayanlar Kazanıyor
Spotify daha şimdiden ‘Podcester’ isimlerle gelir paylaşımı yapmaması nedeniyle eleştiriler almaya ve zorlanmaya başladı. Yarın bu süreç başladığında platforma girmek öngörüden çok daha çetin zorluklar barındıracak orası kesin. Bu yüzden gelin oyunu henüz yeni açmışken ve karşınıza bu içerik çıkmışken zorluk ayarlarını kolaya alın ve şansınızı deneyin. Hatta denemekten de bir süre vazgeçmeyerek gidişatı izleyin. Çünkü içerik üretmek konusunda süreklilik sağlayabilmenin getirdiği avantajlar olduğunu unutmamak oldukça önemli.
Ayrıca şunu da söylemek lazım, YouTube ya da Instagrama ilk günden çekingen yaklaşmayan içerik üreticileri bugün platformların en büyükleri. Enes Batur ya da Çağrı Taner bu öngörülü yaklaşımla harekete geçmiş olmasalardı, bugün bu başarıları sizce elde edebilirler miydi? Treni kaçırmamanın ‘En Büyük’ olmak gibi çeşitli avantajları da beraberinde getirebildiğini söyleyebiliriz.
Peki, siz okurlarımız ne düşünüyor? Takip ettiğiniz podcast serileri var mı? Sizce geç mi kalındı? Buyurun yorumlarda konuşalım. Ayrıca içeriklerimizi beğeniyorsanız sosyal medya hesaplarınızda paylaşmayı unutmayın.