EranKucuk
Codec kelimesini sık sık duyuyorsunuz değil mi? Teknik yönlerine hâkim olmayan okurlarımız için hayatımızda neleri etkilediğini kavramak da kolay olmasa gerek. Gelin bu yönlerden önemli bir tanesini birlikte anlayalım ve ‘Codec’ kavramı üzerine konuşalım.
Bir filmi sinemada izlemekle, evimizde bilgisayarımız ya da akıllı televizyonumuzdan izlemek arasında elbette farklar var. Bu farklardan önemli bir tanesi kesinlikle atmosfer diyebiliriz. O koltukta oturup, devasa ekrana önden yansıtılan ışıklarla ve devasa hoparlörlerin titreşimiyle filmi izlemek çok farklı bir his. Bunu yaparken kolektif bir biçimde diğer insanlarla da birlikte olduğumuzu unutmayalım. Günün sonunda bu deneyime evimizdeki bilgisayar sandalyesinden ulaşmak pek kolay olmuyor. Ancak zorlaştıran tek unsur da atmosfer değil. Belki atmosferin fizyolojik etkileri üzerine bir başka yazıda konuşabiliriz ancak bu içeriğimizde konumuz çok daha teknik bir boyut.
İnternet Siteleri, Bitrate ve Codec
Dizi ya da film sitesi sahiplerini kızdırmak gibi olmasın ancak bir içeriği internet sitesi üzerinden izlemek gerçekten de içeriğin görsel kalitesini yok etmek anlamına gelebiliyor. Çoğu film sitesi zaten içerikleri kendi sunucusunda barındırmıyor ve barındırdıkları video siteleri de elbette sunucu masraflarını azaltmak için dosya boyutu kazanmaya önem gösteriyorlar. İşte bu noktada sıkıştırma yöntemleri ve bu sıkıştırılmış dosyaların oynatılmasını sağlayan kod çözücüler yani codec kavramı öne çıkıyor.
Aşırı sıkıştırılmış dosyalarda karanlık ve aydınlık kavramları, siyah ve beyazdan ayrışamaz hale geliyor ve renk kayıpları en amatör gözler için dahi kendisini belli ediyor. Karanlık sahneler ne olduğunu anlayamadan bitiyor ve işin kötü yanı bunun izlediğimiz filmi 1080p izlememizle uzaktan yakından alakası yok. Yani yüksek çözünürlükte izlemek bu sorunu çözmediği için tecrübe illa ki olumsuz etkileniyor.
Diğer bir yandan Netflix gibi platformlar uzmanlarıyla bu konuyla mücadele ettikleri için daha stabil ve bir nebze daha kaliteli bir hizmet verebiliyorlar. Gelirleri, yatırımları elbette bu noktada faktör oynuyor. Netflix diğer sunuculara göre içeriği çoğu zaman daha çok sıkıştırıyor olsa da, çözücüleri gayet iyi olduğu için büyük kayıplar yaşamıyoruz izleyiciler olarak. Ancak bu tür hizmet sağlayıcılar da günahsız değil. Burada da bitrate sorunu öne çıkıyor.
Pandeminin başında Netflix, YouTube gibi şirketlerin internet ağından tükettikleri payın azaltılması gerektiği düşünüldü ve şirketlere baskı kuruldu. Bu şirketler de bitrate hızlarını düşüreceklerini söylediler. Bu sunuculardan hizmet alan biz izleyicilerin, izledikleri içerikleri daha hantal bir şekilde almaları anlamına geliyor ve kalite doğal olarak düşüyor.
Mining İşleminin Görülmeyen Yüzü: Doğa Kirliliği
Kripto paralarla ilgili pek çok şey konuşuyoruz. Bunlar arasında ekonomistler olumlu yönlerden bahsediyor, halk ‘balon’ olup olmamasının kuşkusunu taşıyor. Ancak konunun bir de doğa yönü var ki insanlar olarak göz önünde bulundurm...
Biz İzleyiciler Ne Yapabiliriz?
Yüksek bitrate değerleriyle hizmet veren siteleri teşhis edebiliriz ya da dosya indirmeye izin veren platformlar üzerinden blu-ray gibi yüksek boyutlu, daha az sıkıştırılmış içerikleri tercih edebiliriz. Bu iki yol bize atmosferi getirerek sinema hissiyatını sunamaz belki ama en azından teknik açıdan biraz daha renkleri yerinde ve aktarım hızı yüksek filmler izlememizi sağlayabilirler.
Evde film izlemekle ilgili kalite bağlamından sizin görüşleriniz nelerdir? Yorumlarda görüşelim efenim.
