Sitelerinize En Azından 6 Ay Verin

Yeni projelere başladığımızda genellikle işin yükselmesini istediğimiz süreçleri oldukça heyecanlı yaşıyoruz ve bir şeyler ters gidiyormuş gibi umutsuzluğa kapılabiliyoruz. Doğrusu bu yeni bir alan adı, yeni bir konsept ve yeni bir fikir için adaletsiz bir davranış olabiliyor. Sitelerimize en azından 6 aylık bir yaşam hakkı vermeliyiz.

Birazdan nedenlerine geçeceğiz, ancak 6 ayın bile iyimser olduğunu belirtelim. Bunlar gerçekten doğru emeği almış bir site için dahi oldukça erken aşama süreleri ve sitelerin bu sürelerde kendi yerlerini bulması pek kolay değil. Diğer bir yandan bazen gerçekten de ne yapılırsa yapılsın ivme kazanamayan sitelerin ve projelerin de olduğu bir gerçek. Bu projelerde de hatalarımızdan ders çıkartmanın, yeni bir tecrübe edinmenin keyfine varmalıyız. Bununla ilgili bir başlıkta da projelerden erken vazgeçmenin olumlu yönlerinden de konuşmuştuk. Kısacası kendimizle çelişmiyoruz efenim, iki durum gerçekten de farklı.

Başlangıç Desteğini Kaçırmayın

Google’ın yeni açılan siteleri desteklediğini sağır sultan bile duydu. Bu destek inanılmaz başarıları da beraberinde getirebiliyor. Birkaç aylık bir sitenin, yüz binlerce araması bulunan kritik kelimelerde ulusal haber sitelerini dahi arkasında bırakarak sıralama kazanabildiğini defalarca gördük. Bu desteği gören bir site eğer kullanıcı deneyimi gibi konularda da olumlu notlar alabilirse, diğer kelimelerde de otoriter hale geliyor ve güçleniyor.

Bu desteği neredeyse her yeni internet sitesi alıyor. Kimisi yüz binlerce araması olan bir kelimeyle alıyor, kimisiyse önemli bir yeni trend ile öne çıkartılarak deneniyor. Desteğin neticesinde siteniz ne kadar trafik alacak, bu destek ne kadar sürecek söylemek zor. Hatta ne zaman başlayacağını söylemek daha da zor diyebiliriz. Ancak çoğunlukla ilk 6 ay içerisinde ve çoğunlukla üçüncü ayını doldurmuş sitelerde karşılaşıldığını gözlemleyebiliriz. Tabii ki bu ortalama ve oldukça değişken bir durumdan bahsediyoruz.

Henüz bu itiş gücünü almamış bir siteden “bir yanlışlık var” diyerek vazgeçersek, büyük bir şansı da tepmiş oluruz. En azından hangi kelimede arkamıza arama motorunu aldığımızı ve ne kadar bir trafik getirebildiğimizi görene kadar direnmeliyiz. Eğer içerik kalitesini yüksek tuttuysak, UX açısından da kendimize güveniyorsak zaten bu itiş gücü hem yayılacaktır, hem de daha uzun sürecektir. İşin keyifli günleri de zaten bu noktalarda başlıyor.

İlginizi Çekebilir!

AdWords Reklamlarıyla Bilet Satmak için Artık Sertifika Almanız Gerekecek

Google; spor hayranlarından musiki aşıklarına, musiki aşıklarından tiyatro meraklılarına kadar bilet satın almak isteyen herkes için ilk durak. Yaptığı son AdWords politikası güncellemesiyle birlikte Google bu durağı daha etkin kull...

Fikirler Tükenebilir

Bu çok daha başka bir başlık olarak da üzerine konuşabileceğimiz bir nokta aslında. Ancak gerçekten de yaratıcı fikirlerimize biraz olsun saygı göstermeliyiz. Onları hızlı hızlı harcarsak yarın yeni bir işe başlamak istediğimizde çoğunu harcamış olabiliriz. İşte bu noktada güvenerek başlattığımız bir denemeyi birkaç ay fazladan sürdürebilmek, onun için yoğun bir çaba harcayabilmek çok da büyük bir mesele olmamalı değil mi? Eh tabii tercih sizin.

Bir iş fikrinin olacağına ya da olmayacağına ne kadar bir sürede karar veriyorsunuz? Bunu hangi etkenler belirliyor? Yorumlarda fikirlerinizi bizimle paylaşırsanız çok seviniriz.