Uluslararası Uzay İstasyonu, (ISS) adından da anlaşılacağı üzere dünyadaki devletlerin kullanabildiği ve dünyanın yörüngesinde yer alan, uzay ve bilim deneylerinin yapılabildiği bir tür uzay üssüdür. Uzaya gönderilen astronotlara yapay bir yaşam alanı sağlayan ISS, bu zamana kadar onlarca insanı ağırladı. ABD Uluslararası Havacılık ve Uzay Dairesi, (NASA) Rusya Federal Uzay Ajansı, (Roscosmos) Japonya Uzay Araştırma Ajansı, (JAXA) Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ve Kanada Uzay Ajansı (CSA ASC) tarafından ortaklaşa kurulan ve basınçlı modüller, destekleyici iskeletler ve güneş panellerinden oluşan ISS, dünya yörüngesinde bulunan en büyük uydu olarak kabul ediliyor. İstasyon temel olarak 2 ana modülden oluşuyor. İstasyonun ana modüllerini yapan ülkeler ise Rusya ve Amerika. Diğer 15 ülke ise istasyonun diğer parçalarını finanse etmişlerdir. İstasyonun parçaları, 37 ABD ve 5 tane de Rus roketi olmak üzere 42 uçuş gerçekleştirilerek uzaya gönderilmiş ve monte edilmiştir.
Uluslararası Uzay İstasyonu Neden Kuruldu?
Uluslararası Uzay İstasyonu'nun asıl kuruluş amacı ABD ile Rusya’nın (o zamanlar Sovyetler Birliği) İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra uzay yarışına girmelerine dayanıyor. Her ne kadar iki ülke de tek başlarına uzay ile alakalı çalışmalar yürütseler de bu çalışmalardaki maddi konular başta olmak üzere birçok sorunla uğraşmak zorunda kalıyorlardı. En sonunda ise NASA ve Roscosmos, uzay projelerini kolaylaştıracak bir tür ortak uzay üssü inşa etmeye karar verdiler. Bir laboratuvar, gözlemevi ve tesis olarak planlanan ISS, kurucu ülkelerin Ay, Mars ve farklı uzay görevleri için büyük kolaylık sağlayabilmesi için oluşturuldu. Ayrıca istasyonun kuruluş amaçlarından birisi ise dünyaya tehlike arz edebilecek asteroidleri inceleyip tehlikelere karşı dünyayı uyarmak.
Türkiye'nin En Büyük Prefabrik Yapı Showroomu Açıldı
Türkiye’nin lider prefabrik fabrikalarından biri olan ve 1996’dan beri alanında engin bilgi birikimi ve son 5 yıldır aktif şekilde üstlendiği prefabrik üretim ve ev imalat tecrübesi ile kalitesini ortaya koyan son derece başarılı bir...
Uluslararası Uzay İstasyonu'nda Yapılan Bazı Önemli Çalışmalar
ISS'de ülkeler birçok bilimsel çalışmalar ve uzay deneyleri yapsa da özellikle insan sağlığını etkileyen birçok aşı ve tedavi burada yapılan çalışmalar neticesinde bulundu. Şu anda kanser tedavisinin araştırıldığı istasyonda, virüs ve mikropların uzaydaki davranışlarının incelenmesi ve Mars gibi gezegenlerde kolonilerin kurulması için gereken ön çalışmalar da yapılıyor.
ISS Dünyadan Ne Kadar Yüksekte ve Ne Kadar Hızlı?
NASA ve Roscosmos tarafından yönetilen ISS’in dünyaya olan yüksekliği 435 km. Bazı çalışmalar ve yörüngedeki uzay çöplüklerinden dolayı istasyon 300 km’ye kadar inse de standart yüksekliği 400-435 km arasında değişiyor. İstasyonun bilinen dönüş hızı ise 28 bin km. Yani istasyon dünyanın etrafında 28 bin km hızla hiç durmadan dönüyor.
Astronotlar Uluslararası Uzay İstasyonu'nda Nasıl Yaşıyorlar?
Beş odalı bir evden daha büyük olan 360 ton ağırlığındaki ISS’in tasarımı dar uzun olarak tasarlanmış. Altı tane uyku odası bulunan istasyonda, astronotların kullanabilmesi için özel tasarlanan spor salonu ve hobi odası mevcut. 360 derece dışarının izlenmesine olanak tanıyan izleme pencereleri bulunan istasyonun deney yapılabilmesi için birkaç tane de laboratuvarı mevcut.
Uluslararası Uzay İstasyonu'nda Yaşamanın Zorlukları
Uluslararası Uzay İstasyonu’nda yerçekimi olmadığı için yaşam da bazen çok zor olabiliyor. Astronotlar yemek yerken yemek tepsilerini duvara asıp sabitlemek zorunda kalabiliyorlar. İstasyonda su sorunu yaşandığı zamanlarda ise astronotlar durulanmayan şampuan ve sabun kullanarak duş almaya çalışıyorlar. Ayrıca tuvaletleroldukça dar. Normal tuvaletten daha çok vakumlu bir arıtma odası olan tuvaletler, astronotların tuvaletlerini vakumlayarak istasyondan atılmasını sağlıyorlar. Ayrıca yerçekimsiz bir ortam olmasından dolayı yürüyemeyen astronotlar, ISS’de kaldıkları sürece ayak kaslarını hiç kullanmıyorlar. Düzenli egzersiz yapmadıkları zaman sonu felce kadar giden ayak kas problemleri meydana gelebiliyor. Ayrıca uyku problemi de astronotların uğraşmak zorunda kaldığı en sık sorunlardan birisi. 24 saat içerisinde tam 16 kere güneşin batıp doğuşunu gören astronotların uyku düzenleri ve beden saatleri bozuluyor. Her ne kadar NASA bunu engellemek için güneş ışınları geçirmeyen özel uyku tulumları üretse de gece gündüz algısı kaybolduğu için astronotlar ciddi uyku sorunu yaşayabiliyorlar.