wmaraci reklam

Webmaster Olmak; Beklentiler vs Gerçekler

WM Aracı’nı ilk keşfettiğiniz günü hatırlıyor musunuz? Yada Webmaster kavramını ilk defa duyup, bu alanda çalışmalar yapmaya başladığınızda neler hissettiğinizi? İstisnasız hepimiz, bilişim sektörünün kenarından kıyısından bir yerinden tutunmaya başladığımız anda hayaller kurmaya başladık. Kurduğumuz hayallerin belki bir kısmı bazı arkadaşlarımız için gerçeğe dönüştü, büyük bir kısmıysa ne yazık ki beklentilerin acımasız gerçekliği karşısında ısrarla direniyor.

Siz hangi tarafta olduğunuzu bilmiyorsanız. İşte tam 5 madde beklentiler ve acımasız gerçeklerle Webmaster olmak;

 

Google AdSense “Otomatik Reklamlar” Özelliğini Duyurdu!
İlginizi Çekebilir!

Google AdSense “Otomatik Reklamlar” Özelliğini Duyurdu!

2018 yılını yayıncılar için dolu dolu bir yıl olarak geçiren Google, Webmaster’ların “etkili reklam yerleşimi” yapma derdine derman olacak “Otomatik Reklamlar” özelliğini duyurdu. Google’ın AI teknolojisini kullanacak olan ye...

1. Çok Fena Paralar Kazanacağım! Gelsin Villalar, Gitsin Spor Arabalar...

Şu sektörün içerisine girip de bu hayali kurmama dirayeti gösteren, bunu başaran arkadaşlarımız var mı? Herhalde yok? Bakın ne diyeceğim, sanırım hepimiz gizli bir örgüt tarafından kandırıldık... Yaptığımız işe başladığımız anda kendimize hep sektörün önde gelen adamlarını örnek aldık.

Zuckerberg’ıydı, Jobs’ıydı derken onları yedik bitirdik, tabii kendimizi de. Yalnız büyük bir gerçeği sanırım atladık... Bu sektörde iyi kazanmak ve başarmak için sadece iyi olmak yetmiyormuş. Hani, şimdi nerede o kazanacağımız çok fena paralar... ? Spor arabalar... ? Villalar... ? Fena kandırıldık, çok fena...

Gerçekler;

  • Şansının yaver gitmesi durumunda açlıktan ölmeyecek kadar kazanmak.
  • (Kesinlikle) Kendi gözünde emeğinin yarısı kadar bile karşılığını alamamak.
  • Kiralık 2+1 evin, komidinin üzerinde biriken son ödeme tarihi geçmiş faturalar.
  • 98 Model Şahin (ama tüplü)

En acısı da edindiğin o kadar deneyime ve onca emeğe karşın midyeci Ayhan’ın 3.000 TL kazandığını öğrenip hüzünlenmek...

2. Kendi İşimin Patronu Olacağım, Kölelik yok! Ha bi’ de Günde 8 saat çalışır, hafta sonları yatarım... Bundan sonra böyle.

Dünyaya bir daha mı geleceğiz yaa? Millete kölelik yapacağımıza oturur kendi projelerimizi yaparız değil mi ama? Hayat felsefemiz de olur; takvimde kırmızıyı görünce yatar, hafta sonunu resmi tatil sayarız. Bayramda seyranda erkenden tatile kaçarız, rengimiz modumuz olmadığında o gün de çalışmayıveririz. Nasıl olsa patron olacağız var mı ötesi... Tamam, belki biraz az kazanacağız ama en azından kölelik yok, kendi kendimin patronu olup, geçinir giderim.

Gerçekler;

  • Cumartesi günü işlerin kesinlikle yetişmesi lazım, Cumartesi iptal. Duruma göre Pazar gününü de ekleriz, faturalar birikti para lazım...
  • Bu ne bayramı şimdi? Devlet memuru muyuz biz? Para yok, çalışmamız lazım.
  • Ya günde 13 saat çalışıyor olabilirim ama bak gerçekten inanılmaz eğlenceli! Bi’ de rahat çalışıyorum ya ondan öyle oluyor. Hissetmiyorum bile (YALAN)
  • Müşteriler bayramda iş aksatamayız diyor, asıl patron onlar mecbur çalışacağız...

3. Her Şey Çok Kolay Olacak!

Bakın şimdi, aklımda harika bir proje var. Hem öyle maliyeti filan da değil. Çok ufak bütçelerle bu işin altından kalkabiliriz. Reklam açısından da sorun yok, bi AdSense yapıştırırsak o iş olur biter. Hem ne kadar zor olabilir ki, altı üstü bütün gün oturup deliler gibi içerik üreteceğiz hepsi bu. Çok kolay olacak çok.

Gerçekler;

  • Yazılım maliyeti XX.XXX TL
  • Siteniz AdSense Politikalarıyla Uyumlu Değil (no-reply@googleadsense.com)
  • Yetersiz İçerik (no-reply@googleadsense.com)
  • Neyse ya çok kasmaya gerek yok, ayda bir içerik girsem SEO’ya yüklensem olur o iş.
  • 20.000 Görüntülenme ve 1000 tık = 3 TL, tamam iyi gidiyoruz...

4. Seminerlerin ve Etkinliklerin Aranan Adamı Olmak

Şimdi bu alanda o kadar çalışmalar yapan, o da yetmeyip üstüne üstlük bir de proje tutturan adam olacağız da etkinlikler olmadan olacak mı? Tüm bu başarılardan sonra artık üniversite seminerleri, özel eğitimler, röportajlar derken en azından oradan yürürüz. Tıpkı önemli girişimciler gibi artık bizim de duvarda resmimiz alemde ismimiz olacak yaneee.

Gerçekler;

  • Abi feysbuk patlabiliyon mu? (Facebook gelen kutusu)
  • Xxxx mi? Yoo o siteyi hiç duymadım... Sen xxxxxx xxx misin? Seni de hiç duymadım.
  • Bizim seminerimiz vardı da, siz İstanbul’dasınız... Seminer için Kars’a gelebilir misiniz? Yalnız bütçemiz sınırlı olduğundan yol parası ve diğer masrafları siz karşılıyorsunuz. Niye mi gelesiniz... E plaket vereceğiz.

5. Düzeyli Müşteriler

Şimdi biz öyle pis bir işte çalışmıyoruz çok şükür. Müşterilerimiz de bilişim sektöründe yer alıyor, haliyle hepsi halden anlar insanlardan oluşuyor. İstekleri oldukça makul seviyede oluyor ve genelde kendileriyle sorun yaşamayıp, sadece mail ile işlerimizi halledebiliyoruz.

Gerçekler;

  • Tamam, ben birazdan ilgileniyorum. (Pazar gecesi, saat 3)
  • Tabii, revize çalışmayı maille iletirim (Bu hafta revize edilip tekrar yollanan 654615. mail)
  • Tamam kanka, iş dışında da ara he (1.Numaralı resmi olması gereken müşteri)
  • Neyse Cuma ödeme yapacaklarmış. (YAPMADILAR)

Daha nice beklentilerin gerçeklikle örütşmediğini biliyoruz. Umarım tüm bu sahnelerin sonunda siz de beklentilerinizi karşılamanızı sağlayacak hayallerinize bir gün kavuşursunuz :)

Bu içeriğe tepkini gösterebilirsin! 👍

Bu içerik hakkında daha önce tepki gösterilmemiş. İlk tekpi göstererek yazarlarımıza geri bildirim verebilirsin.

Yorumunuz

    Son Yorumlar

    Site Ayarları
    • Tema Seçeneği
    • Site Sesleri
    • Bildirimler
    • Özel Mesaj Al