Yanlış Anlaşılma: SEO Eklentileri, Google’a Ait Değil

Gelin bugün çok sık karşılaştığımız bir yanlış anlaşılma üzerine konuşalım. WordPress sitelerimizin SEO eklentileriyle arama motoru optimizasyonlarının belirli seviyelerde yükseldiği aşikâr. Hangi eklenti daha iyidir konuşmayacağız ancak bu eklentilerin algılarımızdaki yeri üzerine biraz kafa patlatmayalım mı?

Doğrusunu ‘eklenti’ bilir algısı pek akıl kârı bir yaklaşım değil. Çünkü unutmamak lazım ki bu eklentilerin herhangi birisinin doğrudan Google ile bir bağlantısı bulunmuyor. Eklenti geliştiriciler kendi stratejilerini oluşturuyor ve bu stratejilere belli oranlarda güvenen site sahiplerinin beğenisine sunuyorlar. Bunu yaparken de elbette çeşitli istatistiklerden yola çıkaran ‘En Başarılı’ olmayı hedefliyorlar. Dolayısıyla başarısını kanıtlamış çoğu eklenti, arama motorlarına en iyi şekilde uyum sağlamanızı beraberlerinde getireceklerdir. Peki, sorun nerede çıkıyor?

Kararlarımız Bu Eklentilerle Aynı Doğrultuda Olmak Zorunda Değil

Öncelikle bu yazılımlara olan sarsılmaz güvenimizin değişmesi gerekiyor. Yoksa bu içerikte anlattığımız sorunlar da bir şey ifade etmeyecek. İnternette henüz yeni yeni trafik kazanmayı keşfeden arkadaşlarımız için de, eski okul için de Yoast, Rank Math ve All in One denildiğinde akan sular durabiliyor. Ancak burada hataya düştüğümüz çok açık. Bu yazılımlarla ilgili yanlış okuma yaptığımız belirli noktalar var. Bunlar içerikler ve genel optimizasyon ayarlarıyla alakalı diyebiliriz. Gelin biraz daha detaylandıralım.

İlginizi Çekebilir!

Ortalama Oturum Sürenizi Yükseltin

Analytics’e girdiğimizde dikkatimizi önce tekil ziyaretçi alanı, ardından da sayfa görüntülenme sayısı çekiyor biliyorum. Ancak hemen çıkma oranı ve ortalama oturum süresi gibi parametrelerin, tekil kullanıcı sayısının ve sayfa ...

Türkçe Düşünülerek Hazırlanmadılar

Arama motorlarını yeri geldiğinde İngilizce kullananlar aramızda mı? Sonuçları çok daha doğru sıraladığını ve dilimizde yaşanan pek çok sorunun İngilizce aramalarda yaşanmadığının farkındasınız değil mi? Sanki Google'ı Türkçe kullanmak, Beta sürümünde vakit geçirmek gibi oluyor. Elbette dilimizde yapmamız gereken aramaların çoğunluğundan dolayı buna mahkûmuz, sesimiz çıkmıyor pek.

Google gibi dünyaya bu kendi alanında önderlik eden bir şirket dahi dilimizde tam randımanlı hizmet veremiyorken, kıyas götürmez bu yazılım ekiplerinin üstesinden gelebilmesi biraz ütopik olurdu değil mi? Dil konusunun bir faktör olduğunu, bu nedenle hamlelerimizi yeri geldiğinde ‘Türkçe karakter’ başlığına göre bile tekrardan gözden geçirmemiz gerektiğini unutmayalım.

Stratejiniz Farklı Olabilir

Başta da söylediğimiz gibi bu üçüncü parti araç gereçlerin hazırlanmasında geliştiricilerin arama motoruna yönelik stratejilerini barındıran algoritmalara sık sık denk gelebiliriz. Peki, içerik bazlı olarak siz daha farklı bir yol denemek istiyorsanız ne olacak? Örneğin Yoast kullandığınızı ve bu içerikte odak kelimenizi hiç kullanmadan, ilgili kelimelerle sıralama kazanabileceğinizi düşünüyorsunuz. Ancak siz bu şekilde hazırlarken kırmızı uyarı işareti size gülümsemeye başlıyor. Elbette bu illa yazılı içerik ya da bu eklentiyle olacak diye bir şey yok.

Denemek istediğiniz, sonucuna güvendiğiniz o yöntemi mutlaka deneyin. Size yaptığı o uyarıyı yalnızca arkada çalışan çok basit yorumların, algoritmaya dökülmüş olmasından dolayı yapıyor. Unutmayın, bu eklentileri piyasaya süren bir arama motoru çalışanı değil. Olsaydı dahi birkaç kişilik bir ekibin görüşleri yeterli gelmezdi muhtemelen.

Peki, siz ne düşünüyorsunuz? Görüşlerine, kendi görüşlerinizden dahi çok güvendiğiniz bir yazılım bulunuyor mu? Gelin yorumlarda görüşelim.