lostyazilim
tr.link

Yeni Oyun Geliştiricilerin En Büyük Hatası

Oyun geliştiriciliği kariyeri üzerine hayaller kurmak ve bu noktada çalışmalara başlayacak cesareti göstermek oldukça doğru hareketler olarak görülebilir. Ancak bu noktada özellikle ilk projelerini gerçekleştiren genç geliştiricilerin yaptığı oldukça büyük de bir hata var.

Genç geliştiriciler, henüz yeni gözlerini açtıkları bu sektörde küçük ekipleriyle birlikte büyük hikayelere sahip, oldukça iyi grafikli bilgisayar oyunları geliştirmek istiyorlar. Dahası bu uzun soluklu projeler için kolları sıvayarak çalışmaya da başlıyorlar. Hem de oldukça küçük ekiplerle, büyük misyonlar üstlenen, yüksek vizyonlarla yapıyorlar bunu. Ne kadar güzel değil mi? Ancak işte kritik hatalardan birkaçını da tam olarak burada gerçekleştiriyorlar. Heves kırıcılığı yapmak istemediğimizi, yalnızca romantizmden sıyrılarak gerçekçilik gömleğiyle hareket ettiğimizi belirtelim. Ardından da geçelim neden bu işin bir hata olduğunu anlatmaya.

Büyük Projeler Küçük Ekiplerden Çıkmaz mı?

Efendim elbette çıkar. Oldukça özel yapımların, oyun dünyasında ses getiren işlerin yalnızca birkaç kişilik stüdyolarda yapıldığına sık sık şahit olabiliyoruz. Bunlar öyle küçük ölçekli işler de olmayabiliyorlar. Ancak bu ekiplerin çalışanlarını yalnızca sayılarıyla ele almak pek mantıklı değil. Çünkü bu projeleri ortaya koyabilen küçük ekiplerdeki her geliştirici genellikle geçmişte çok büyük işlerin ekiplerinde yer almış ve imzası bulunan uzmanlar oluyor. Yani ilk işleri bu projeler olmuyor. Elbette sektör takipçisi okurlarımızın aklına belki tekil birkaç örnek gelecektir ancak durum gerçekten istisnai.

Kısaca özetlemek gerekirse evet büyük projeleri küçük ekipler ve hatta tek kişilik kadrolar yapabilir ancak bu durumlarda üç beş kişilik bu kadroların üyeleri genellikle büyük şirketlerin kurumsal tutumundan sıkılarak ayrılmış geliştiriciler oluyorlar. Ayrıca haklarını yememek lazım, gerçekten uzman ve ustalar.

Yatırım Fonlarının Pişmanlığı: Mobil Oyunlar
İlginizi Çekebilir!

Yatırım Fonlarının Pişmanlığı: Mobil Oyunlar

Mobil oyunlarla ilgili konuşabilecek yüzlerce şey var ancak bunlardan bazıları gerçekten çok öne çıkıyor. Bunlardan bariz birisi ülkemizin bu konudaki başarılı girişimleri, diğeriyse yatırım fonlarının öngörüsüz tavrı olacak...

Bir Oyunun Güzel Olması İçin Büyük Olması Şart Değil

Hadi her yeni başlayan hypercasual yapsın, başka oyun görmeyelim.” Demiyorum efendim, yanlış anlamayın lütfen. Ancak gerçekten de bir oyunun güzel olması için Call of Duty ya da GTA markalarının seviyesine yaklaşması gerekmiyor. O noktalarda o kadar güçlü içerikler var ki yapılan projeleri çoğu zaman takdir etmek zorlaşıyor. Çünkü yüzlerce kişilik stüdyoların yaptıkları işleri üç beş tane genç ve az tecrübeli genç geliştirmeye çalıştığında taklit etmeye çalıştığında arada gerçekten de göze batan unsurlar oluyor. Bu da doğal bir şekilde eleştirileri doğuruyor.

Oysa insanoğlu olarak sürekli büyük yapımların peşinde değiliz, daha küçük işler de bizi çok mutlu edebiliyor ve keyifli vakit geçirmemizi sağlayabiliyor. Ortalama bir Call of Duty oyununun hikâye modunda geçirdiğim kadar süreyi Tolga Ay isimli geliştiricinin tek başına yaptığı Remnant of Naezith’de geçirdim. Bana sorarsanız harika bir deneyimdi. Aynı değildi evet. Fakat farklı bir tat ve kendini kıyastan kurtaran bir duruştu. Ki zaten bu tip yapımların en büyük özelliği de bu. Onları bildiğiniz AAA’lar ile kıyaslayamıyorsunuz ve o kadar özgürler ki kendi içlerinde de bir karşılaştırma yapmaya ihtiyaç duymuyorsunuz. Belki de yeni geliştiricilerin de odaklanması gereken şey budur?

Daha önce bir oyun geliştirme maceranız oldu mu? Ülkemizin oyunlarla olan ilişkisini nasıl görüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım efendim.

Bu içeriğe tepkini gösterebilirsin! 👍 5 / 5 (1 değerlendirme)

1 kişi bu içerik hakkında tepkilerini gösterdi. Sen de tepkini göstererek yazarlarımıza geri bildirim verebilirsin.

Yorumunuz

    Son Yorumlar

    Site Ayarları
    • Tema Seçeneği
    • Site Sesleri
    • Bildirimler
    • Özel Mesaj Al