EranKucuk
Yurtdışına kıyasla baktığımızda YouTube Türkiye’nin oldukça önemli bir eksiği bulunuyor. Ülkemizde işin ciddiyetinin daha geç anlaşılmış olması bunun nedenlerinden birisi olabilir mi? Olabilir pek âlâ. Ancak bu da pek bir şeyi değiştirmez. Nihayetinde kategoride İngilizce içeriklere nazaran Türkçe içerikleri kıyasladığımızda önümüzde neredeyse hiçbir şey olmuyor.
Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, İngiltere ve diğer bazı Kuzey ve Batı Avrupa ülkelerinde çok değerli YouTube kanalları karşımıza çıkıyor. Bu kanallar kameralara, ışıklara, ses kayıt ve düzenleme aşamalarına dair binlerce içerikle kullanıcılarını selamlıyorlar. Bu sayede kolektif bir veri ağı oluşuyor ve bugün filmlere ilgi duymaya yeni heveslenmiş bir gencin önüne muhteşem değerli kaynaklar yığılıyor. Bunlar tıpkı teknolojinin etkisiyle sinema filmlerinin dijitale aktarılabildiği dönemdeki etkiye benzer bir durumu oluşturuyor. İş daha yapılabilir bir hâle geldiğinde, bu durum birbirinden yetenekli insanların daha kolay parlayabilmesini de beraberinde getiriyor. YouTube’daki bu kanallardan bahsettiğimiz etkiyi tekrardan yaratıyor diyebiliriz. Peki, Türkiye neden bu durumu yakalayamıyor?
Çünkü İş Gerçekten Çok Pahalı
Ülkemizde de gerek pratik, gerekse teorik anlamda birbirinden kıymetli isimler yer alıyor. Bunlar kısmen oldukça genç, kısmense sektör içerisinde yoğrulmuş insanlar. Ancak ciddi anlamda bir ‘Filmmaking’ kanalı açmak oldukça maliyetli bir iş olduğu için çoğu insan pek bulaşamıyor. Öncelikle farklı gelir kaynakları ve zaman yaratmaları gerekiyor. Bunu yapmayı başarabilmiş olan moda fotoğrafçısı Koray Birand’ın, işin diğer kısmına da kıymetli içerikleriyle destek olabildiğini görebiliyoruz. Diğer bir yandan Flu TV kanalında da İlker Canikligil’in ışık konusunda, prodüksiyon elemanları konusunda ders niteliğinde videolarının bulunduğunu söylemek mümkün. Ancak bu kanalların ana gelir kaynaklarının bu videolar olmadığı da çok açık.
Yurtdışında genellikle genç yaştaki insanların açtıkları kanalları görebiliyorken, ülkemizde biraz daha işin kurdu diyebileceğimiz abilerimizle karşılaşıyoruz. Bunun temelde nedeni ekipman ve donanım fiyatları. Bu işler çalışırken kazanılan işler olduğundan dolayı elbette Türkiye’de de gençlerin kamera, ışık, ses donanımları çok sık olmasa da bulunuyor. Ancak ellerindeki donanımla çekim yaptıklarına göre, neyi çekip anlatacaklar?
Facebook Kullanıcıları Artık Video ile Yorum Yapılabilecek
Facebook, bugün itibariyle yorumlarda video ile yanıtlama özelliğini hem web sürümü hem de mobil sürümler için aktif hale getirdi. Bundan sonra kullanıcılar gönderilerin alt kısmında yer alan kamera simgesine bastığında yalnızca fo...
Durum Pek Garip Sayılmaz
Diğer bir yandan durumun ilginçlik derecesi de pek yüksek değil. Örneğin Belçikalı bir içerik üreticisi de videolarını İngilizce bir şekilde çekerek ortak lisanın içerik yığınına katkıda bulunuyor, Iphonedo kanalıyla Faruk Bey de… Dolayısıyla aslında ülkemizde, dilimize özel bu içeriklerin dışarıya göre çok daha az olması bir gerçek ve çok üzücü. Ancak içerik üreticileri için bir şey diyemesem de, biz izleyiciler için yol aslında oldukça basit. O lisanda üretilen içerikleri tüketebilir hale gelmemiz gerekiyor. Bu sayede en iyi ekonomik şartlar altında dahi geride kalacağı kesin olan ülkemizdeki içeriklerdense, yabancı içeriklerden faydalanabilir ve kaliteli üretimi başlatabiliriz.
Bu arada ülkemizdeki pek çok başarılı ismin bu türde kanallar açarak içerik üretmeye çalıştığının farkındayım. Nolur kızmasınlar, eksik kaldığımız gerçekten çok açık ve yaptıkları işe gerçekten çok saygı duyuyorum.
Peki, siz bu türde içerikleri takip ediyor musunuz? Ülkemizde kimleri örnek gösterebilirsiniz? Yorumlarda görüşelim.
