EranKucuk
Türkiye'de ortaya koyulmaya başlayan yeni bir iş modeli gördüğümüzde genelde “Aa, bak adamlar ne yaratıcı fikir bulmuşlar!” diye düşünebiliyoruz. Halbuki yaratıcılığıyla övdüğümüz bu iş modelleri kopyala yapıştır çıkabiliyor ve övülecek asıl noktaları da bir açığı yakalamış kazanç dolu fikirler olmaları oluyor. Bu yazımızda beş örneği sizler için listeledik.
Bu arada kızgınlıkları, dargınlıkları önlemek için daha yazının başındayken müdahale edelim. Zira biz bu fikirlerin farklı örneklerle karşımıza yurtdışında çıktığını söylüyoruz ancak bu demek değil ki işleri eleştiriyoruz ve “tü kaka!” diyoruz. Bizim asıl amacımız bu fikirleri yaratıcılıklarıyla değil, olması gerektiği gibi arz talep dengesine olan müdahaleleriyle övebilmek. Şimdi dilerseniz başlayalım efendim.
Martı – Bird
Amerika Birleşik Devletleri özelinde Bird, gerçekten de çok kullanılan bir elektrikli scooter girişimi. Zaten isimlerdeki benzerlikler de gözümüze anında çarpıyor ve komik bir yaklaşım olmuş. Martı’nın girişimcisi de, yatırımcılarını ikna ederken fikri ABD’den getirdiğini zaten reddetmemiş. Onun farkı, Türkiye coğrafyasında iş yapabilir bir proje olması için gösterdiği çaba. Zira ABD’de dahi henüz çok kazançlı hale gelemeyen ve para yakan bu fikir İstanbul gibi zorlu şehirlerde nasıl ayakta kalacaktı ki? Gerçi bunu başardılar diyebiliriz sanırım değil mi?
Muhteşem Katlanır Bisikletler
Muhteşem Katlanır Bisikletler Bisiklet kullanıcıları için çok yönlü olarak düşünülerek tasarlanmış, kullanışlı bisikletler olan katlanır bisikletler firmamızın farkıyla siz değerli müşterilerimizin ilgisine sunulmaktadır....
Yemeksepeti – Waiter
World Wide Waiter adıyla da bilinen Waiter oldukça köklü bir oluşum olarak Nevzat Aydın'ın dikkatini çekmiş olabilir. Her ne kadar Yemeksepeti 2001 gibi oldukça eski bir tarihte kurulmuş olsa da Waiter da 1995 yılında insanların hayatına dokunmaya başlamıştı. Ayrıca bugün Nevzat Aydın şirketini dünyaca ünlü Delivery Hero'ya satmış olsa da Yemeksepeti bu üst kuruluştan yaşça oldukça büyük.
İzlesene – YouTube
YouTube her ne kadar bugünkü kadar popüler olmasa da 2005 yılında da hiç küçümsenemeyecek bir çıkış yapmıştı. Bu çıkışı sayesinde kendisini dünya devi Google'a da uçuk bir rakama satmayı başarmıştı. İzlesene platformunun da yayın hayatına 2006 yılında, YouTube'un büyük satışından küçük bir süre önce kurulmasını da oldukça öngörülü bir hareket olarak yorumlayabiliriz.
BluTV – Netflix
BluTV gerçekten de harika işler ortaya koyuyor ve özellikle de belgesel yapımlarıyla bizleri cezbediyor değil mi? Fakat başlangıçta Netflix'in ülkemizdeki yatırımlarını arttırmasından etkilendiklerini söylemek de lazım. Ülkemizde abonelik sisteminin bu şekilde orijinal yapımlarla yükselmesi zaten Netflix’in global çalışmalarıyla da doğrudan alakalı diyebiliriz. Doğrusu iki platformun da varlığı, biz izleyicilerin işine yarıyor.
Onedio – Buzzfeed
Bu son maddede ufak bir not düşelim. Onedio kurucuları, başlangıçta Buzzfeed’den haberleri olmadıklarını belirttiler. Dolayısıyla doğrudan buradan alındığını söylemek haksızlık olur. Ancak iki sistemin benzerliğini ve hangisinin yoluna önce çıktığını düşünürsek Onedio ve BF hakkındaki bağlantıyı da kolaylıkla görebiliriz. Doğrusu özellikle ilk yıllardaki içerik kabiliyetleri nedeniyle Onedio'nun da değerini bilmek gerekiyor.
Sizin aklınıza gelen başka projeler varsa, yorumlarda bizimle paylaşırsanız çok seviniriz. Sağlıcakla kalın.
