Dezenformasyon, bilgi çarpıtma, yanlış bilgi anlamına gelir. Yanlış ve hatalı bilgilerin bilinçli ya da bilinç dışı bir şekilde yayılması durumunu karşılayan bir kavramdır. Yanlış bilgi yayımının yeni medya ile günümüzün önemli problemlerinden birisi olmasıyla pek çok literatürde dezenformasyon kavramıyla karşılaşmaya başladık. Bugün sağlık alanının önemli konularından tutun da gündemdeki herhangi bir başka başlığa kadar pek çok yerde örneklerini rahatlıkla görebiliyoruz. Elbette bilgi çarpıtmaya karşı mekanizmalar da durumun kendini iyice göstermesiyle birlikte hayatlarımıza girdi.
Facebook, Instagram ve Twitter yanlış bilgileri tespit etmeye yönelik yapay zekâ programları oluşturmakta. Bununla birlikte ülkemizde de örneklerini görebildiğimiz Doğruluk Payı, Teyit gibi sistemler de hatalı veriyi tespit edip bunu duyurmaya yönelik çalışmalarla gündeme geliyorlar. Tabii ki sorunun boyutunu göz önüne aldığımızda yapılan çalışmaların da, projelerinde yeterli bir şekilde mücadele edebilmesinin zor olduğunu görebiliyoruz. Buna karşın olumlu ilerleyişler olduklarının da altını çizmek lazım. Zira bu çalışmalar gelecekte daha iyi ayrıştırıcılar oluşturmamızın da önünü açabilir.
Enformasyona (bilgiye) oldukça kolay ulaşabildiğimiz günümüzde, dezenformasyonla bu kadar karşı karşıya kalmamız tahmin edebileceğiniz gibi pek de garip bir durum sayılmaz. Bu sorunun önüne geçmek için bireysel düzeyde de yapabileceğimiz şeyler elbette mevcut. Özellikle doğrusundan emin olduğumuz yanlış bilgilerle karşılaştığımızda, bilgiyi paylaşan kişiyi uyararak diyaloğa eşlik etmemiz mümkün. Bunun yanında yeni medya okuryazarlığı edinmenin, iyi birer medya okuryazarı olmanın da hem bize, hem de çevremize katkısı oldukça büyük olacaktır.