
Filantropi, insan sevgisi, insan türüne duyulan sevgi anlamlarına gelen Yunanca kökenli bir terimdir. Günümüzde, “Birinin, zamanını, uzmanlığını veya varlıklarını sosyal fayda yaratmak için gönüllü olarak vermesi.” şeklinde tanımlanır.
Mitolojide, Prometheus insan türünü balçıktan yaratmıştır. Başlangıçta yaratıları pek etkileyici olmaz. Türün hiçbir bilgisi ve yeteneği yoktur. Mağaralarda karanlık ve korku içinde yaşamaktadırlar. Zeus bu durumdan şikayetçidir ve insan türünü ortadan kaldırmak için harekete geçer. İnsan türüne karşı sevgi duyan Prometheus ise, kendi sonunu getireceğini bile bile bunun karşısında durur. Zeus’tan ateşi ve iyimserliği çalar, her ikisini de insanlara verir. Ateş; bilgi, sanat, bilim ve temel pratik becerileri kapsar. İyimserlik ise insanları şartlarını iyileştirmek uğuruna ateşi kullanmaya iter. Böylece insan türü gerçek insanlığına kavuşur.
Bu örnekte Prometheus, insan türünün potansiyeline güvenmiş ve gücünü bu potansiyeli ortaya çıkarmak için kullanmıştır.
Filantropi için; daha kapsamlı olan “hayırseverlik” kavramının bir alt basamağı olduğunu söylemek yanlış olmaz. Türkçe'de hayırseverlik kavramı; bireylerin dini, vicdani veya duygusal güdülerle yaptıkları yardımları çağrıştırsa da evrensel ölçekli bakıldığında durum daha farklıdır. Uluslararası bakıldığında filantropizm; birey ve kurumların, halkın refah düzeyini artırmak adına yaptığı faaliyet ve bağışların tamamını kapsar.
Bir şirket, toplumda eksikliğini hissettiği veya gelişmesini gerekli gördüğü herhangi bir alan belirleyerek, toplumsal yarar adına, varlık ve birikimlerini bu alana yöneltebilir. Ayrıca, halihazırda bu konu üzerine çalışan sivil toplum kuruluşlarına ve/veya derneklere bağışta bulunarak da filantropizm adına bir çalışmada bulunabilirler.
Şirketler ve vakıflar bazında olan filantropinin yanı sıra birey üzerinden de konuya bakılabilir. Kıyafet bağışı bunun en yaygın örneğidir. İmkanı olan bireyler düzenli para bağışı ile toplumsal iyileşmeye katkı sağlamaktadır.