EranKucuk
Peak Games’in 1.8 milyar dolara Zynga tarafından satın alınmasıyla başlayan furyada ülkemizin oyun sektörü epeyce bir yoldan geçti. Bugünse çok daha farklı bir noktaya yolculuk ediyoruz.
Sitemizin blog yazılarının sıkı takipçileri, oyun sektörüyle ne kadar alakadar olduğumuzu da biliyorlar. Hypercasual alanının nasıl yükseldiğine ve ülkemizin katkılarına da değinmiştik, başarılı oyun stüdyolarının hikayelerine de… Hatta yeri geldi, batış rotasındaki şirketlerin neleri yanlış yaptığını da yazılarımızda analiz etmeye çalıştık. Örneğin TaleWorlds üzerine konuştuğumuz yazımızı okumanızı mutlaka tavsiye ederim.
Mobil Oyun Sektöründeki Enflasyon
Bütün yatırım grupları, bütün girişimciler bir mobil oyun stüdyosu kurarak ya da yatırım yaparak bu alanda denemelere başladı 2019 senesinde başlayan furya ile birlikte. 2022’de ülkemizdeki oyun stüdyosu sayısı da tarihi bir zirveye dokunarak 600’ü aştı. Ancak her alanda olduğu gibi, burada da fazla yüklenmenin yarattığı bir enflasyona şahit olduk.
Yapılan iş aslında oldukça basit. Geliştiriciler yaratıcı fikirleriyle akla gelebilecek en basit oyunları yapıyorlar. Yayıncılar bu oyunlar için belirli meblağlar ödüyor ve oyunu markette teste tabii tutuyorlar. Eğer oyun göze kazançlı gelirse pazarlama yatırımı da yapılıyor ve oyunculara eriştirilmeye çalışılıyor. Neticede hem yayıncı hem de geliştirici para kazanmış oluyor.
Bu oyunlar oldukça hızlı bir biçimde üretilebildiği için de bir stüdyo kurulur kurulmaz kazanç sağlayabiliyor. İşte tam da bu yüzden pek çok yatırımcı bu stüdyolara yatırım yaptı ve yüzlerce hiperbasit oyun stüdyosu kuruldu. Yatırımcılar milyar dolarlık olma hayalleri kurarken, geliştiriciler de kazançlı iş modelleriyle mutluydular. Tabii sayı arttıkça enflasyon da başladı.
Bahsettiğimiz yüzlerce stüdyodan pek çoğu 2 yıldan kısa bir zaman içerisinde iflas etti ve kapandı. İşini iyi yapan ve yayıncılarıyla doğru anlaşmaları imzalamayı başarmış olan stüdyolar bugün işlerine devam
Bahsettiğimiz yüzlerce stüdyodan pek çoğu 2 yıldan kısa bir zaman içerisinde iflas etti ve kapandı. İşini iyi yapan ve yayıncılarıyla doğru anlaşmaları imzalamayı başarmış olan stüdyolar bugün işlerine devam ediyorlar ancak sayıları pek o kadar yüksek sayılmaz.
Nintendo Switch 2 Geliyor! Teknik Özellikleri ve Fiyatı
Nintendo Switch, Nintendo firması tarafından el konsolu olarak ilk duyurulduğunda büyük ses getirmişi. Piyasaya çıktığı 3 Mart 2017’den beri tam 125 milyondan fazla sattı. Ciddi satış rakamlarına ulaşan konsol, Nintendo firmasını ...
Batışlar Neye Sebep Oldu
Şirketler kurulur, kimisi başarılı olur, kimisiyse iflas ile karşılaşır. Girişimcilik bundan ibaret elbette ama bu denli hızlı bir yükseliş gören sektörde, bu denli çok iflas olması yanında başka bir sonuç da getirdi. Kalifiye iş gücünün, işsiz kalması…
Bir stüdyo kurulurken, pek çok oyun geliştirici, 3D tasarımcı gibi kalifiye çalışanlarla yoluna başlıyor. Geliştiriciler burada daha endüstriyel ürünler ortaya koyuyor olsalar da ‘oyun’ yapıyorlardı ve kendilerini bu alanda geliştirmişlerdi. Fabrikadan çıkmışçasına oyunlar yapmak, pek çok sanatçı ve geliştirici için mutluluk vaat etmiyordu elbette ama konumuz bu olmadığı için buralara çok girmiyorum.
Günün sonunda batan stüdyolar ve artan iş gücüyle Türkiye pek çok yetenekli insana ev sahipliği yapan konuma geldi. Bu insanlar ülkemizdeki iş olanakları azaldığında ne yaptılar dersiniz? Kendi stüdyolarını kurup, riskler alarak PC ve konsol oyunları geliştirmeye başladılar.
Nelere Şahit Olduk
Konu ayda birkaç oyun geliştirilebilen hypercasual türünden çıkınca, işin skalası da büyük ölçüde değişiyor. Satabilecek potansiyeli olan bir video oyununu geliştirmek de pazarlamak da hiç kolay değil zira. Küçük çaplı oyunlar için geliştirme süresi 3 ila 6 ayı bulabilirken biraz daha hayalperest bir ekipten bahsettiğimizde bu süre 2 yılı ve daha fazla süreyi bulabiliyor.
Türkiye’deki yatırımcılar da bu süreleri riskli buldukları için henüz tereddütlü yaklaşmaya devam ediyorlar. Bu durum da ortada inançlı küçük ekipler ve maddi sorunlar bırakıyor. Ancak yaratıcılık damarı da açılan ülkemiz geliştiricileri hiç de hafife alınmayacak başarılara imza attı.
Elbette henüz dünyaya, bağımsız bilgisayar oyunları pazarlama konusunda pek çok ekip tecrübeli değil. Hatta PC ve konsol pazarına yönelik oyunlar geliştirmek konusunda da deneyimi olan çok az sayıda ekip var. Dolayısıyla çıkış yapan pek çok oyun hüsranla karşılaşıyor. Bu hüsranlar tecrübe olarak ekiplerin eline geri dönüyor tabii, bu da büyük bir avantaj.
Başarıya Ulaşan Oyunlar
İçerisinden geçtiğimiz tüm bu süreci anlatmaya çalıştık. Son altı ayda ülkemizde geliştirilen ve büyük başarılara imza atan oyunların da adını anmamak olmazdı.
Cats and the Other Lives gibi tatlı, müthiş hikâyeli bir bağımsız oyunla başlayan bu serüven. SpaceBourne 2 isimli tek kişilik dev kadro bir oyunla devam etti. Neredeyse aynı zamanlarda yayınlanan Demonologist isimli korku oyunuysa bir milyon satışa doğru koştu da koştu. Keza Cardboard Town’u da unutmamak lazım. İlginç oynanışıyla pek çok oyuncunun ilgisini çeken bir yapım oldu zira. Swarm Grinder özellikle roguelike türünün yeniden uyandığı bugünlerde, türün başarılı örneklerinden birisi olarak listeye eklendi.
Günün sonunda bu oyunların kimisi on binlerce, kimisi yüz binlerce kopya satışına ulaşmayı başardı. Enis Kirazoğlu tarafınca geliştirilen Anomaly Agent da muhtemelen bu başarılı yapımlar arasına adını yazmayı başaracak bir istek listesi sayısına ulaştı.
Görebildiğimiz kadarıyla önümüzdeki aylar ve yıllar da geliştiricilerin başarılı satışlara ulaştığını bize gösterecek. Bu elbette yatırımcıları şevk edecek ve başarıya ulaşamamış geliştiriciler de kazandıkları tecrübelerle harika oyunlar ortaya koyacak.
2024’te de bu artışların meyvesini, bütün oyun sektörü yiyecek gibi bir söylem pek de yanlış olmaz. Belki hypercasual alanının karşıladığı istihdamı indie sektörü tek başına sırtlayamayacak ancak dengeler yerine oturduğunda dünyada ses getiren pek çok bağımsız oyunun ülkemizde yeşertildiğine şahitlik edeceğiz.
Sizin oyun sektörüyle ilgili düşünceleriniz neler? Yorumlarda bizimle paylaşabilirsiniz.
