Farkında olalım veya olmayalım her gün Helvetica’nın kullanıldığı onlarca şeyi okuyoruz. Bu bazen popüler bir internet sitesi olurken, bazen metro istasyonunda elinize tutuşturulan basit bir el ilanı oluyor. Hatta kim bilir müdavimi olduğunuz bir kafenin sizi kendine çeken tabelasının sırrı Helvetica olabilir. Eğer bir tasarımcıysanız Helvetica’yı her gördüğünüzde eski sınıf arkadaşınızı görmüş hissine kapılmanızı oldukça doğal karşılayabilirim. Helvetica’yı tanımıyorsanız, onu tanıdıktan sonra ne kadar çok yerde kullanıldığı görüp şaşıracak olmanız da aynı ölçüde doğal olacaktır.
Helvetica’nın popülaritesi ve tasarımcılar arasındaki cazibesi fikrinden yola çıkan Gary Hustwit, tasarım ve tasarımlarda kullanılan tipografinin günlük yaşantımızı nasıl değiştirdiğine tanıklık ettikten sonra, bunu bir belgesel ile taçlandırmak istiyor. Sıkı bir çalışmanın sonucu olarak ortaya her tasarımcının, webmasterın, yazılımcının ve sosyal medya uzmanının izlemekten zevk alacağını düşündüğümüz bir belgesel film çıkıyor; HELVETICA…
Gary Hustwit ince bir düşüncenin eseri olan Helvetica belgesini tam olması gerektiği gibi Helvetica’nın doğumunun 50. yılında filme almış. Modernizm ile Postmodernizm arasındaki topraklara macera dolu bir yolculuk olarak adlandırabileceğimiz film, bizlere yazı tiplerinin arkasında yer alan ilginç insanları ve onların hikayesine de tanıklık etme şansını bahşediyor.
Peki, Helvetica’nın Hikayesi Nedir?
Helvetica yazı tipi İsviçreli Max Miedinger ve Eduard Hoffman tarafından büyük savaştan kısa süre sonra 1957 yılında geliştiriliyor. Güçlü ve modern serif karakterlerinin kullanıldığı Helvetica, kısa sürede Avrupa ve dünyanın geri kalanında popüler bir yazı tipi olmayı başarıyor.
Miedinger ve Hoffman’ın Helvetica’yı icad etmesinin amacı elbette tek başına dünyaya kullanışlı bir yazı tipi kazandırmakla sınırlı değildi. Onlar, oluşturdukları yeni yazı tipini pazarlayabileceklerini ve matbaalar gibi yazı tipine ihtiyaç duyan işletmelere makul ücretler karşılığında satabileceklerini düşündüler. Önce Helvetica’yı Almanya’daki bir baskı şirketine pazarlayan ikili, daha sonra ürünlerini ABD ve tüm dünyada hızla yayılmasını sağladı. Tüm dünyada yaygın olarak kullanılmaya başlandıktan sonra fontun adı “Helvetica / The Swiss” yani “İsviçreli” adını aldı.
Özgün Görseller Kullanmanın 5 Ücretsiz Yolu
İnternet sitelerimizin çalıştığı kod yapılarından tutun da, içeriklerimize kadar her bir parçasının özgün olması hem bizler, hem okurlarımız, hem de arama motorları için oldukça önemli. Bu özgünlük sayesinde okurlarımız iç...
Helvetica Belgeseli Bir Webmaster için Neden Önemli?
Helvetica, modern tasarım dünyasının temelleri oluşurken kürek sallamış en önemli kilometre taşlarından biri. Belgeselde birçok tanınan ve tanınmayan tasarımcıyla yapılan röportajlar eşiliğinde Helvetica’yı seven ve sevmeyip giydiren insanların görüşlerine yer veriliyor. Diğer yandan bu ikilem, Helvetica’nın tasarım dünyasındaki temel taşların nasıl değiştiğini anlamanıza yardımcı oluyor.
Massimo Vingelli, American Airlines’ın logosunu 1966 yılında Helvetica fontunu kullanarak tasarlıyor. Yıllar sonra neden logoyu değiştirilmediği sorulduğunda ise “Zaten harika olan bir şeyi neden değiştirelim ki?” cevabını vererek Helvetica’ya belki tarih boyunca yapılan en büyük iltifatı yapıyor.
Tipografi ve tasarım hayatınızın kenarından köşesinden bir yere sahipse Helvetica filminin size katacağı bir çok şey var. Belgeselin sadece Helvetica üzerine çekildiğini düşünmeyin, bu belgeseli izlerken; tasarım tarihi ve tasarımın gündelik yaşantımız üzerine olan etkilerini öğreneceksiniz. Hikaye boyunca tipografinin hayatımızı nasıl yeniden biçimlendirdiğini hatta kendi yaşantımıza basamak atlattırdığını farkedeceksinizdir. Helvetica’da sizi Helvetica Tarihi değil tasarımın tarihi bekliyor.
Belgeseli izledikten sonra sokakların hiç biri sizin için aynı görünmeyecek. Her baktığınız yerde Helvetica’yı göreceksiniz.