İnternet sıradan bir son kullanıcı için Facebook, Instagram ve Google üçgeninden ibaret olabilir. Bizim için ise henüz keşfedilmeyen ekvatordan şişik kutuplardan atletik geometrik bir şekil olduğu kesin. İş zamanımızı ve dinlenme sürecimizi internetle geçiriyor, adeta onunla yatıp onunla kalkıyoruz. Tüm bu sarmaş dolaş olma haline rağmen sizce internetin doğasına ne kadar hakimiz dersiniz?
Açık kaynak kodu Firefox internet tarayıcısını geliştiren Mozilla şirketindeki araştırmacılar, geçtiğimiz gün dikkat çeken bir İnternet Sağlık Raporu yayınladılar. Mozilla ve bizler adına bir ilk olan bu raporda; güvenlik ve gizlilik, açıklık, dijital katılım, web okuryazarlığı ve merkeziyetçilik gibi detaylar yer alıyor.
Tabii okumayı sevmeyen tabiatımız gereği bu raporun bizim memlekette satmayacağı garanti. En azından rapora ilişkin çarpıcı noktalara göz atsak, ona da üşenecek veya vakit bulamayacağız. İyisi mi, şimdilik tüm raporu didik didik etmek yerine bizim sizler için ensesinden tutup çıkardıklarımıza bir göz atın.
İnternetin mevcut ve gelecekteki şartlarını yadırgamak istemeyenler için Mozilla’nın raporunda dikkat çeken çok fazla şey. Bunlara ilişkin Osmanlı Tokadı tadında 5 gerçekse şöyle:
1- İnternete bağlı olmak ya da olmamak
İnternete bağlı olmak ya da olmamak, bilgi çağında tüm mesele bu. Mozilla’nın araştırmacılarına göre, internete bağlanan kişi sayısında önemli ve kıtalararası adaletsizlik var.
Avrupa’da insanların yüzde 80’i internet erişimine sahipken, bu oran yönümüzü Afrika topraklarına çevirdiğimizde yüzde 20’ye düşüyor. ABD dışındaki tüm ülkelerde ise erkekler kadınlardan daha fazla internet kullanıyor.
Google, Saldırgan İçeriklerle Savaşta Yapay Zekayı Kullanacak
Google, son günlerde Webmasterların karşısına farklı ve küçük sürprizlerle çıkmayı alışkanlık haline getirdi. Son olarak yaptığı Google Fred güncellemesiyle sıralamalarda tsunami etkileri hissettiren Google, şimdi de saldırgan ...
2- Adres çubuğu altından SSL göstermek
Dünyanın en çok ziyaret edilen 100 internet sitesinin 81 tanesi SSL’e geçiş yaparak, bağlantılarını güvenli HTTPS protokolü üzerinden sunmaya başladı. Fakat söz konusu kullanıcıların gizlilik hakkı ve verileri olduğunda, büyük şirketlerin hırsızlardan daha maharetli oldukları kesin.
Büyük şirketler bizi kriptografik marifetlerle korurken, verilerimizin gizlilik hakkına aynı oranda saygı ve özveri göstermiyorlar. Örneğin Google, Ranking Dijital Rights (Dijital Haklar Sıralaması) endeksine göre yüzde 65 ile listenin birinci sırasında yer alıyor.
Ayrıca Google’ın verilerinizin ne kadarını topladığını, ağzınıza sinek kaçak büyüklükte açarak öğrenmek isterseniz, Kaan’ın şu içeriğine mutlaka bir göz atmalısınız: Google Hakkımızdaki Her Şeyi Nasıl Biliyor?
3- Mutluyum, mutlusun, mutlu…
Mozilla internetin felsefesini arşınlayarak, raporunda bazı ortaklarla çalışmış. Kullanıcıların cihazlarında hangi uygulamaları kullandığını takip eden Moment uygulaması ve İnsana Yönelik Teknoloji Merkezi (Center for Humane Technology) ortak çalışmasına göre uygulamaların bizi mutlu veya mutsuz edebildiği gerçeğiyle karşılaşmış.
Mozilla’ya göre kullandığımız birçok uygulama modumuzu doğrudan etkileyerek bizi mutlu veya mutsuz edebiliyor. Kullanıcıların çoğunu mutlu eden bazı uygulamalar Sleep Cycle, Headspace, Audible ve Sonos olurken, en mutsuz edenler arasında ise Facebook, Instagram, Telegram ve Reddit öne çıkıyor.
4- İlle de Roman değil, Google olsun
Mozilla’nın raporunun objektifliği tartışılır ancak kendilerinin araştırmalarına göre Google Chrome masaüstü internet tarayıcısı sektörünün yüzde 64.7’sine hakim. Mobilde ise market payı yüzde 47.8’e dayanmış durumda.
Web’e ilişkin arama motoru tercihimizi de Google’dan yana kullanmaya alışkınız. Öyle ki, mobil aramalarda kullanıcıların yüzde 95’i Google’ı tercih ederken, masaüstü kullanıcılarının yüzde 87.1’i tercih ediyor.
5- Farklı değil, yeşil düşünme zamanı
Mozilla’nın bazı araştırmacıları internetin halinden vaktinden yola çıkarak tahminlerde de bulunuyor. Buna göre araştırmacıların bazıları 2025 yılına ulaştığımızda global teknoloji şirketlerinin, karbon emisyonu en yüksek ülkelerden daha fazla karbon emisyonuna neden olacağını öngörüyor.
Yine de karamsar olup yeşil doğa için hemen bilgisayarımızın fişini çekmemize gerek yok. Aynı araştırmacılar bu karbon emisyonu oranının Çin, Hindistan veya ABD’deki kadar yüksek olmayacağına dikkat çekiyor.
Mozilla tarafından ortaya çıkarılan bu veriler hemen hepimiz için yorumlanmaya sonuna kadar açık beyaz bir sayfa sunuyor. Siz ne dersiniz?