wmaraci reklam

Yazılımcıların Kullanıcıları Çılgına Çevirdiği 7 Şey

Hepimiz (en iyi ihtimalle) iyi yaptığımız şeyleri yapıyoruz. Ben yazıyorum, bir başkası düzenliyor bir diğeri de tüm bunların yayınlanacağı alt yapıyı kodluyor. Tüm bu “iyi olduğumuz işi yapma süreci” boyunca mutlaka hatalarımız oluyor. Ne zaman batırdığımızı hissediyoruz, veriyoruz Orhan Ağabey’in “Hatasız Kul Olmaz” şarkısına volume’ü ufaktan ufaktan.

Hiç kimse kusursuz değil. Hepimiz bazen hiç olmaması gereken şeyleri yapabiliyoruz. Yazılımcılar mı? Onların da kendimizi balkondan sarkıtmamıza neden olacak şeyler yaptıkları kesin. Siz de bir yazılımcıysanız, bu sayfada derlediğimiz her bir maddeyi satır satır okunmuş pirinç gibi yutun. Yutun ki, biz son kullanıcılar kanser olup bilgisayarı tokat manyağı yapmaktan vazgeçelim.

1- Bize Hiç Ama Hiç Yardımcı Olmayan Hata Mesajları

Yeni Başlayanlar için Öğrenmesi En Kolay 5 Programlama Dili
İlginizi Çekebilir!

Yeni Başlayanlar için Öğrenmesi En Kolay 5 Programlama Dili

Yazılım dünyasına bir heves ilk adımını atan herkesin, ayağını kapıdan sürümesiyle birlikte aklına o malum soru geliyor “Hangi programalama dilini öğrenmeliyim?” Elbette bu tek cevaplanması gereken soru değil. Öğrenilecek prog...

Çok Fazla Teknik Bilgi

Son kullanıcı olarak neyi bildiğimizden çok neyi bilmediğimizi biliyoruz. Bize hiç ama hiç faydası dokunmayan ve içinde aşırı teknik bilgi olan hata mesajlarının inanın zerre faydası dokunmuyor. Bunu insanlar okuyacak doktor! Arada yazılımcılar dışındaki kullanıcıları düşünseniz fena mı olur ?

Hadi bu hataları hata kodunu referans almamız için oluşturuyorsunuz diyelim ve kabul edelim. Yalnız gözümüze Kiril alfabesiyle yazılmış gibi görünen bellek ve değişken problemleri kafamızdaki tarhana çorbasına tuz ekelemekten başka bir işe yaramıyor.

“Sorun Bende Değil, Sende!” Temalı Diyalog Kutuları

Yazılımımı açıp fıtı fıtı işimi halledip kenara çekileceğim. Ekranıma patlayan bir hata mesajı bana diyor ki; “Hata sende hemşehrim, illegal obje adı kullanıyorsun?” Müşteri neydi? Müşteri velinimetti. Müşteri her zaman haklıydı. Sahi hani müşteri her şeydi?

Bu tür hatalar kullanıcının kendini gereksiz yere germesine neden oluyor. Bunu hata yerine bildiri mesajı olarak yapsanız çok daha güzel olmaz mı? Ya da “Abi yaa, biz onu hiç yapmayalım şöyle bir şey dene” diye tavsiye veren bir diyalog kutusu atsanız alıp bağrımıza basmaz mıyız? Ben basardım aga.

Kapalı Kapılar Ardında Gizli Problemler

Son kullanıcıların işini halletmek istedikleri yazılımların doğru düzgün çalışması için Sherlock Holmes’cülük oynamak istediklerini pek sanmıyorum. Canım Windows’um sana bir şey oldu tamam anladık da ne oldu oğlum ne oldu? Sorunun ne anlat hele bi anlat.

Bilinmeyen bir hata ortaya çıktığında kullanıcılar çözüm konusunda karamsar kalıyor. Düşünsenize sorununuzun ne olduğunu bilmiyorsunuz. O halde ortada bir sorun yoktur. Sorun yoksa cevap da yoktur. (Böyle de yazılım felsefesi yaparlar işte)

Gerekisiz Diyalog Kutuları

Pop-up reklamları çaya bandırıp, ekmeğe sürüp yemeye başladığımız günlerden beri biz ekrana ansızın gelen şeyleri sevmiyoruz. Bunun en güzel örneklerinden birini aşağıdaki görselde görebilirsiniz.

Canım sıkılmış, beklemekten kafam atmış belki ruh halim daralmış ve Backup alma işlemini durdurmuşum. Bu işlemi zaten ben durdurdum. Yetmedi bana bir de “Baaak emisin misin? İptal ediyorum? Edeyim mi? Sonra tekrardan beklersin?” diye sabır testi uygulamışsın. Daha neden olaylar senin tarafında gelişmiş gibi bir hata mesajı koyuyorsun? Koyma.

2- İçinden Çıkılamayan Formlar ve Seçim Kutuları, Kutularımız…

Kullanıcılar formlar ve seçim kutularının arasından seke seke ceylan gibi geçmek ister. Yazılımcı olarak kendinizi bir kullanıcı yerine koyun. TAB ile bir alt boşluğa geçip adresimi yazmak istiyorum, çaprazlama atlayıp posta kodumu girmek değil. Farkında olalım, olduralım. Olmayanları da uyaralım.

Seçim kutularını formlara oranla daha az seviyoruz çünkü elimizi klavyemizden kaldırıp, fareye uzatmamız ve hassas terazi ayarıyla doğru değeri seçmemiz gerekiyor. Telefon numarası gibi kompleks verilerin lütfen tamamını seçim kutusu haline dönüştürmeyin. Bırakın ellerimiz klavyenin üstünde aksın gitsin. Yol yok bir şey yok hava ya.

3- Geçersiz Doğrulamalar…

Kullanıcıların formlara bakış açısına bir üstte değinmiştim. Seke seke bu kutucukları atlamak istiyoruz. Bazı durumlarda onlarca kutucuğu üşengeç ruh halimize karşın binbir motivasyon ile doldurmayı başarıyoruz. Eee sonra? Girdiğiniz şifreler uyuşmuyor.

Tamam hobi olarak yine doldururuz biz ama o formdaki verilerin tamamına emek verdik. Sen şimdi istiyorsun ki bir şifreyi yanlış girdik diye tüm formu tekrar baştan dolduralım öyle mi? Yemezler.

4- Bitmek Bilmeyen Lebi Derya Özellikler Silsilesi

Bir yazılımın kullanıcıya onlarca özellik sunması sıkıntılı değil ama bir yazılımı bilgisayarına kurduğu için kullanıcıya “Bak ben onuda açarım? Açayım mı?” ya da “Ooo bundan sonra en iyi dostun benim. Hadi beni varsayılan yazılımın yap” havalarından hoşlanmıyoruz. Diyalog kutuları lütfen bize reddedemeyeceği bir teklif sunmasın. Nesin sen yazılım mı GodBloatFather mı?

5- iOS Görünümlü Android Uygulamları

Her majör işletim sisteminin kendine has bazı tasarım çizgileri var. Bunları takip etmek ve yazılımlarınızı buna göre geliştirmek uyumlu kullanıcı deneyiminin ortaya çıkmasına yardımcı oluyor. Ne zamanki geliştiriciler fantastik değişimler yaparak bunun dışına çıkıyor, iOS görünümlü Android uygulamalarını (Ya da tam tersini) kullanmak zorunda kalıyoruz. İşte bunu yapmayın.

Her kullanıcının alıştığı bir standart var. Kimseyi standarttan ayırıp alışık olmadığı yollara sokmayın. Çünkü bu uygulamaları işlevsiz hale getirip kullanıcının kafasını bulandırıyor. Android uygulaması Android, iOS uygulaması iOS uygulaması gibi görünsün. Şahin ise Şahin kalsın ama Doğan ise Doğan görünümlü olsun. Dünya şenlik yeri, hep mutlu insanlar olsun.

6- Yazılım İçinde Kullanıcının Keşfetmesi Beklenen Özellikler

Menüler bir yazılımın hayat damarlarıdır. Ne zamanki menüler kullanıcıya istediğini sunmaktan uzaklaşıyor, işte o zaman damarlar ve kullanıcıların sinirleri kopuyor. Basit bir örnek; Microsoft’un Word’ünde Layout düzenlemesi yapmak için çok kritik bazı özellikleri bin menüden su taşıyarak bulmak gerekiyor.

Menüye hoş dursun diye gerekli ne varsa yıkıp, yazılımın en çok kullanılacak özelliklerini kenara köşeye saklamak iki büyük ayıptır. İlki yazılıma ikincisi ise kullanıcıya yapılan ayıptır. Lisans ücretini öderken biz ayıp yapıyor muyuz? Yapmıyoruz, o zaman siz de yapmayın.

7- Sebebi Neydi ki?

Yazılımların gelişmesini herkes ister ama yazılımı değiştirdiğinizde eski haliyle yeni hali arasında bir fark yoksa insanlar “Sebebi neydi ki?” diye sorar. Mesela iOS’in her majör güncellemede şekilden şekle girmesi kullanıcıların hatta içerik üreticilerin bile işini zorlaştırıyor. Önceden adama hücresel veriyi açması için takip etmesi gereken adımları farklı anlatırken şimdi farklı anlatmak zorunda kalıyoruz.

Android de sütten çıkmış ak kaşık değil. Önceden Ayarlar > Cihaz Hakkında > Sürüm Numarası menüsüne ulaşırken artık Ayarlar > Sistem > Cihaz Hakkında > Sürüm Numarası adımlarını takip etmemiz gerekiyor. Yapılan bazı ufacık değişiklikler ekosisteminin etinden, sütünden, yününden ve yazılımından faydalanan arkadaşların işini zorlaştırabiliyor. Farkında olalım.

Bu içeriğimizde kullanıcıları rahatsız eden en önemli 7 soruna değindik fakat bu işin burada kalmayacağını biliyoruz. Yazılım geliştiricilerine dair sizin dertleriniz neler?

Bu içeriğe tepkini gösterebilirsin! 👍

Bu içerik hakkında daha önce tepki gösterilmemiş. İlk tekpi göstererek yazarlarımıza geri bildirim verebilirsin.

Yorumunuz

    Son Yorumlar

    Site Ayarları
    • Tema Seçeneği
    • Site Sesleri
    • Bildirimler
    • Özel Mesaj Al