Yaşıtlarının çoğu Fortnite ve PUBG tufanına kapılmışken, Yuma Soerianto bu eğlence tufanında dimdik ayakta kalan ve geleceğin geliştiricisi olmaya aday bir genç. Yaşıtlarının aksine kendine farklı bir eğlence türünü seçen 11 yaşındaki Yuma Soerianto, profesyonellere taş çıkaran arttırılmış gerçeklik uygulamaları ve iOS mobil uygulamalar geliştiriyor. Yuma Soerianto henüz çocuk sayılabilecek yaşta olmasına rağmen portföyüne 2 adet AR temelli uygulama ve 5 adet iOS uygulamasını eklemeyi başarmış. Apple’ın vaktiyle “Günün Uygulaması” olarak öne çıkardığı Yuma’nun ilk AR uygulaması Let’s Stack AR adında bir uygulama. Genç delikanlının bir sonraki AR temelli uygulamasıysa Fireworks Builder AR adındaki, bir havai fişek gösterisi hazırlama uygulaması.    Ropörtajı sırasında bahsettiğine göre Yuma, portföyünü oluşturmaya ve programlamaya oldukça genç merak sarmış. JavaScript ile başlayan yolculuğunu bir süre sonra iOS platformuna taşımış ve hemen ardından AR temelli

Bu yıl yeni moda API güncellemeleri olacak. Nisan ayında 3. parti uygulamalara sunduğu API desteğine aşamalı olarak son vereceğini açıklayan Instagram’ın ardından bu kez sıra Twitter’da. Instagram kadar katı sınırlamalar sunmasa da Twitter, 16 Ağustos’tan itibaren API yeteneklerini sınırlandırmaya başlayacak. Twitter’ın API değişikliği yapmasının nedeni; 16 Ağustos ile birlikte uygulanmaya başlanacak bazı yeni politika değişiklikleri olacak. Ücretsiz API’lerini sınırlandıran Twitter, artık kısıtlanmamış API desteğine ihtiyaç duyan geliştiriciler için ücretli API desteği döneminin kapılarını aralamış olacak. Zira, 16 Ağustos’tan itibaren geliştiriciler dilerse, ihtiyaçları doğrultusunda kısıtlanmamış API’ler satın alabilecekler. Twitter’ın yeni API değişikliği 3. parti uygulamaların işlevlerini birçok açıdan kısıtlasa da uygulamaların çoğunun çalışmasını engellemeyecektir. Twitter için geliştirilen 3. parti uygulamalar için şimdilik karşılaşılacak en büyük iki sorun şunlar

7 - 9 Mayıs arasında gerçekleştirilen Microsoft’un Build 2018 konferansında geliştiricilerin payına ilişkin yeni, sevindirici ve bir o kadar hileli açıklama yapıldı. Uygulama geliştiricilerini teşvik etmek isteyen Microsoft, bundan sonra oyun kategorisi haricindeki Microsoft uygulaması satışlarında, geliştiricilerin payını yüzde 95’e yükselteceğini duyurdu. Microsoft’un haberi sevindirici fakat hileden hurdadan arındırılmış bir yenilik değil. Geliştiricilerin dikkatini çekmek ve gelirlerini arttırmak isteyen Microsoft’un yüzde 95’lik payı paylaşmak için bazı şartları var. Geliştiriciler sadece deep-link’leri kullanarak satış yaptıklarında yüzde 95’lik payı alabilecekler. Örneğin bir geliştirici yazılımını kendi internet sitesi üzerinden yönlendirerek satış yaptığında, Microsoft satıştan elde edilen gelirin yüzde 95’ini uygulamanın geliştiricisiyle paylaşacak. Kullanıcılar Microsoft Store, uygulama koleksiyonu veya farklı bir Microsoft servisi üzerinden uygulamayı satın aldıklarında

Yazılımcılar dünyasının arka balkonu uzun yıllardır İngiltere’nin başkenti Londra’ya açılıyordu. Stack Overflow’un bugün yayınladığı Q4 Geliştiricisi Ekosistemi Raporu’na göre, yazılımcıların yeni favori şehri artık Edinburgh! İngiltere’nin öncü şehirleri arasındaki karşılaştırmanın konu olmasına alıştığımız raporda bu yıl başarı taşlarının yeri değişiyor. İskoçya’nın başkenti Edinburgh sunduğu cazip eğitim imkanları, sosyal yaşam ve maliyetsiz tavırlarıyla yazılımcıların yeni gözdesi olmanın peşinde. Peki yazılımcıları Londra’nın Saat Kulesi manzarasından koparıp Edinburgh’un doğasına sürükleyen tam olarak nedir? The Scotsman’ın köşe yazarı Nick Freer’a göre yazılımcıların Edinburgh’a göç etmesinin en önemli nedenlerinden biri uygun fiyata üniversite eğitimi alabiliyor olmaları. Edinburgh’da yer alan Edinburgh School of Informatics üniversitesi ise bilgisayar bilimi alanında tüm dünyada en iyi 10 okuldan biri olarak kayıtlara geçiriyor. Aynı yılın ilk çeyrek raporuyla

Hepimiz (en iyi ihtimalle) iyi yaptığımız şeyleri yapıyoruz. Ben yazıyorum, bir başkası düzenliyor bir diğeri de tüm bunların yayınlanacağı alt yapıyı kodluyor. Tüm bu “iyi olduğumuz işi yapma süreci” boyunca mutlaka hatalarımız oluyor. Ne zaman batırdığımızı hissediyoruz, veriyoruz Orhan Ağabey’in “Hatasız Kul Olmaz” şarkısına volume’ü ufaktan ufaktan. Hiç kimse kusursuz değil. Hepimiz bazen hiç olmaması gereken şeyleri yapabiliyoruz. Yazılımcılar mı? Onların da kendimizi balkondan sarkıtmamıza neden olacak şeyler yaptıkları kesin. Siz de bir yazılımcıysanız, bu sayfada derlediğimiz her bir maddeyi satır satır okunmuş pirinç gibi yutun. Yutun ki, biz son kullanıcılar kanser olup bilgisayarı tokat manyağı yapmaktan vazgeçelim. 1- Bize Hiç Ama Hiç Yardımcı Olmayan Hata Mesajları Çok Fazla Teknik Bilgi Son kullanıcı olarak neyi bildiğimizden çok neyi bilmediğimizi biliyoruz. Bize hiç ama hiç faydası dokunmayan ve içinde aşırı teknik bilgi olan hata mesajlarının inanın zerre

Web ve diğer endüstrilerde birbirini kovalayan gelişmelerin yaşanması, yeni programlama dillerinin önünü açıyor. Bir geliştirici olmanın en büyük korkulu rüyası artık dağınık kodlarla uğraşmak değil. Geliştiriciler, kodlarla birlikte kendilerini de geliştirerek değişimlere uyum sağlamak zorunda kalıyor. Bu zamana kadar dev şirketler hep popüler programlama dillerini tercih ederken artık yeni programlama dillerine de şans veriyor. Bir geliştirici veya yeni öğrenen olarak stratejinizi bu bağlamda ilerletmek istiyorsanız, yönünüzü popüler diller yerine ilerde yıldızı parlayacak programlama dillerine çevirmeyi düşünebilirsiniz. 2017 yılı itibariyle öğrenmeye başlayabileceğiniz ve geleceğin yıldız dilleri arasında olacağı düşünülen bu dilleri de tercihinizi yaparken göz önünde bulundurmayı sakın unutmayın. 1- Groovy Groovy, nesne yönelimli betik dillerinden biri olarak Apache tarafından Java platformu için geliştirildi. İlk defa 2003 yılında sahneye çıkan Groovy’nin stabil sürümü

Stack Overflow, yazılım savaşlarının gelmiş geçmiş en büyük versus’u Spaces vs Tab tartışmasını baya ilginç bir boyuta taşıyor. Yazılımcılar ve geliştiricilerin kodlama yaparken boşluk bırakma konusunda farklı tercihleri var. Kimi yazılımcılar Space tuşu ile boşlukları bırakmanın daha avantajlı olduğunu düşünürken kimi de Tab ile boşluk bırakmanın daha avantajlı olduğunu düşünüyor. Hatta Tab ile boşluk bırakan yazılımcılar, Space ile boşluk bırakan kullanıcıların çıkardığı tuş sesine dahi tahammül edemiyor. Stack Overflow tarafından açıklanan ilginç rapora göre ise boşluk tuşunu kullanarak kodlama yapan yazılımcılar Tab yöntemini kullanan yazılımcılara göre daha fazla kazanıyor. Bu kutsal VS savaşına farklı bir boyut kazandırmak için Stack Overflow, 28,657 geliştiriciye bir test sunarak profesyonellik derecelerini ve düzenli çalışıp çalışmadıklarını da göz önünde bulunduran bir anket hazırlamış. Anket çalışmasının sonucuna göre bu grubun %40.7 oranı tab kullanan, %41.8’i

“Herkes bir gün 15 dakikalığına meşhur olacak.” döneminde, hiçbir şeyin garantisi yok ve buna mobil uygulama sektörü de dahil. Geçtiğimiz 10 yıl içerisinde bunun örneklerini defalarca kez gördük geçirdik. Kimi uygulamalar dakikalar içerisinde milyonlarca kullanıcıya erişirken kimi uygulamalar milyon dolarlara erişti. Hikayenin sonunda öyle veya böyle hepsi başladığı yere geri döndü. Belki meşhurlukları 15 dakikadan uzun sürdü ama viral olma yolunda çıktıkları macera dolu yolculukları hepsinin hiç beklemedikleri şekilde sona erdi. İşte dünyanın en çok konuşulmayı başaran viral uygulamalarının kısacık öyküleri ve bir mobil uygulama geliştirirken çıkarmanız gereken dersler. #1- Pokémon GO Pokémon GO, yayınlandıktan sadece bir hafta sonra uygulama marketlerinin rekorlarını kırmayı başaran en viral uygulama olmayı başarmıştı. Sosyal medyanın gündemine kazık çakan ve geleneksel medyaya kadar konu olan Pokémon GO, tam 75 gün boyunca ABD’nin App Store’unda en çok indirilen ve #1

Hangi dili kullanıyor, hangisini seviyor olursanız olun. Kendinizi bir geliştirici sınıfına sokmuşsanız, Github, hayatınızın kenarından köşesinden bir yerlerde hep olacaktır. Çoğunlukla açık kaynağa gönül veren geliştiricilerin müptelası olduğu Github’da Alpcanaydin isimli bir geliştirici, Github verilerini kullanarak Türkiye’nin programlama dili haritasını çıkartmış. Alpcanaydin’in kullandığı Github verilerini 2015 - 2017 arasında sınırladığımızda Türkiye’nin programlama haritası tıpkı aşağıda olduğu gibi görünüyor. Ülkenin en büyük şehirlerinde Java en popüler yazılım dili olurken, PHP, Ruby, JavaScript ve C# dillerinin de diğer popüler diller arasında yer alıyor. Şehir görünümünü bir kenara bırakıp, büyük tabloya baktığımızda da Java’nın Github üzerindeki ezici üstünlüğünü görüyoruz. Türkiye kullanıcılarının Java’dan sonra en çok tercih ettiği dillerinse Java ve Python olduğunu görüyoruz.JavaScript ve Python’un öne çıkan diller olmasında bu dillerin en kolay öğrenilen