Psikanaliz, Sigmund Freud’un çalışmalarınca ortaya çıkan bir psikoterapi yöntemidir. Çeşitli kuramların ve yöntemlerin yer aldığı psikanaliz genel olarak rahatsızlığı bulunan insanların bilinçleri ile bilinç dışı unsurlarını bir noktada buluşturur ya da buluşturmayı amaçlar. 19. ve 20. Yüzyıllarda hayatta olan Freud’un çalışmalarının gördüğü saygı ve yöntemlerin başarısı nedeniyle psikoloji alanında çalışmalar yürüten diğer uzmanlar da psikanaliz tekniklerini gerek kullanmış, gerekse geliştirmeye çalışmışlardır.
Psikanaliz ruhsal, zihinsel ve bilinçsel hususlarda yaşayabildiğimiz sorunları aşmamıza yardımcı olma amacı taşır. Bu amaç doğrultusunda psikiyatr ve terapistler tarafından sıklıkla kullanılmaktadır. İlaçsız tedavi yöntemleri arasında yer alıyor olması, beynin kimyasal dokusuna zarar vermediği düşünülmesi nedeniyle hem hastaların hem de alanında uzman profesyonellerin ilk tercihleri arasında yer alır.
Psikanaliz tek bir şekilde uygulanmamaktadır. Dolayısıyla nasıl gerçekleştirileceği uzmana kalmıştır. Fakat genel olarak uygulanacak kişi en rahat olacağı şekilde uzanarak, gözlerini kapatır ve karşısındaki kişiye zihnini olabildiğince açmaya çalışır. Bu yolda uzman süreci kolaylaştırmak amaçlı sorularla hastayı destekleyebilir.
Zihinsel süreç açısından çok olumlu etkiler bırakabiliyor olsa da her sorunun çözümünün psikanaliz yöntemlerinden geçtiğine inanmak hata olacaktır. Bu konuda rahatsızlığı olan kişilerin kendilerini doktora bırakmaları ve verilen kararlara uymaları tedavi sürecini oldukça kolaylaştırmaktadır. Ayrıca her ne kadar kendilerini uzman olarak tanıtsalar da konuyla ilgili eğitimi bulunmayan insanların tedavilerine güvenilmemesini ve merdiven altı kurumlardan uzak durulmasını özellikle tavsiye etmekteyiz. Mümkün olan en yakın sağlık kuruluşundan yardım alabileceğini ve insan psikolojisinin günümüzde çok kıymetli olduğunu lütfen unutmayın.