Tenis, raket ve top yardımıyla “kort” adı verilen oyun sahasında, iki veya dört kişiyle oynanabilen olimpik bir spordur. Tenis oyuncuları ellerindeki raketleri kullanarak, topu sahanın ortasındaki ağ üstünden (net) rakibinin sahasına (kort) atmayı çalışırlar. Oyun kuralları takibince en çok puanı almayı başaran oyuncu veya oyuncular karşılaşmanın galibi sayılırlar. Temposu yüksek ve gereklilikleri minimum düzeyde bir spor olmasından dolayı, tenis tüm dünyada milyonlarca oyuncusunun ve izleyicisinin bulunduğu popüler bir spor dalıdır. Eliyle raket tutabilen herkesin (tekerlekli sandalyeyle dahi) oynayabileceği türden bir spor olmasının da popüler olmasındaki etkisi büyüktür.
Bugünki anlamıyla modern tenis 18 ile 19. yüzyıl sonlarına doğru İngiltere merkezli olarak şekillendi. Buna rağmen tenisin köklü bir geçmişi olduğuna ve köklerinin 12. yüzyıla dayandığına inanılır. Tarihçilerin inanışına göre 12. yüzyıl Fransa’sında tenise benzer bir oyun oynanıyordu. Bu oyundaki oyuncular bugünki tenis topuna benzer bir top kullanıyor fakat tenis raket yerine ellerini kullanmayı tercih ediyordu. Jeu de paume (“Avuç oyunu”) olarak adlandırılan oyunun, modern tenis anlayışının ortaya çıkmasında önemli bir rolü olduğu düşünülüyor. Zamanın Fransa Kralı X. Louis de avuç oyununun önemli müdavimlerinden biriydi. Rivayetlere göre bu oyunun kapalı ortamlarda oynanması kendisini yeterince mutlu etmeyince, oyunlar ilk defa dışarı taşınmış ve Paris etrafında oyun alanları oluşturulmuştu. Avuç oyunana verdiği değer ve kısa süre sonra yaşanacak trajik ölümü, X. Louis X’in tarihe bilinen ilk tenis oyuncusu olarak geçmesine neden olacaktı.
Tenis her zaman modern tenise benzemiyordu. Avuç oyunundan türetildiğine inanılan oyuna 16. yüzyıla kadar raket dahil edilmemişti. Kapalı alanlarda oynanması nedeniyle genelde gerçek rakipler yerine duvara karşı oynanmaktaydı. Oyuna raketin dahil olmasıyla oyuncular rakipleri için “tut”, “yakala!” ve “vur!” gibi anlamlara gelebilen “tenez” sözcüğünü kullanmaya başladılar. Kimi zaman Fransızlar, oyunculara yaptıkları tezahüratlar sırasında da bu sözcüğü tekrarlardı. Tahmin edebileceğiniz gibi tenez sözcüğü sonraları bugün “Tenis” olarak tanıyacağımızın sporu temsil etmektedir.