Ponzi, bir sistemin yatırımcılarına vaat ettiği kazancı, sistemin diğer yatırımcılarından elde ederek tekrar yatırımcılarına geri kazandırdığı dolandırıcılık yöntemidir. Ponzi yöntemi ve Ponzi şeması olarak da bilinen yöntem, adını ilk uygulayıcısı olan Charles Ponzi’den almaktadır.
Her şey 1920’li yılların başında Charles Ponzi’nin dükkanının camına bir kağıt asmasıyla birlikte başladı: “45 günde %50, 90 günde %100 kar yapın!”… Meraklı yatırımcılar hemen Ponzi’nin dükkanını ziyaret etti ve Charles’ın etkileyici üslubuyla oynadığı insan kaynakları oyununun büyüsüne kapıldı. Ponzi, yatırımcılara posta pullarını kullanarak arbitraj kârı elde edilebileceğine inandırıyor ve yaptıkları yatırımlarının yalnızca 45 günde %50, 90. Gününde ise %100 kar yapabileceklerini vaat ediyordu. Düşük bütçeli yatırımcılar sisteme dahil olduktan sonra paralarını vaat edilen gününde faiziyle birlikte geri alınca, Charles Ponzi’nin yöntemi bir anda nam salmaya başladı. Gökten para yağarken kovalarını boş bırakma istemeyen yatırımcıların tümü Ponzi’yi ziyaret ederek, paralarını katlayacakları yatırımlarını yapmaya başladılar.
Kazananların artmasıyla yayılan Ponzi oyununa olan talep o kadar çok arttı ki, Ponzi yatırımcısı olmak isteyen insanları karşılamak için yeni şubeler açmak zorunda kaldı. Herkes Ponzi’nin sistemine güveniyor ve kazanıyordu. Üstelik bunu gizemli bir şekilde yapıyorlardı. Bir süre sonra Ponzi ortadan kaybolup yatırımcılar vaat edilen faizlerini alamayınca Ponzi’nin insanlara sunduğu yatırım ağı çöktü ve yatırım ağında paraları bulunan herkes dolandırılmış oldu. Bu oyundan yalnızca iki kişi karlı çıktı: Charles Ponzi ve sistemden doğru zamanda çıkmayı şans eseri başaran yatırımcıları…
Charles Ponzi’nin dolandırıcılık vakasının büyük bir yankı uyandırdığı o günlerde, Ponzi’nin 1 milyon dolar çapında büyük bir vurgunu yaptığı düşünülüyor. Hiçbir dolandırıcının alenen bu kadar insanı dolandırmayı başaramaması üzerine Ponzi, bu dolandırıcılık türüne adı verilerek şereflendirildi (!). O günden sonra Ponzi, Ponzi yöntemi veya Ponzi şeması, Ponzi’nin kurguladığı dolandırıcılık örneğini açıklamak için kullanılıyor.
Ponzi Piramidi
Ponzi Piramidi veya Ponzi Yöntemi, yatırımcıların kazançalarını sisteme gelen diğer yatırımcılarla ödendiği dolandırıcılık piramididir. Ülkemizde daha çok “saadet zinciri” adı altında tanımlanan ve ülkemizde “Titan saadet zinciri” olarak örneğini gördüğümüz bu yöntemde, sistem yeni üyeler kazandıkça kârlı olmaya devam ediyor. Sisteme yeni üye gelmediğinde veya üyeler yeterince kârlı olmayı bıraktığında ise sistem yıkılıyor. Yıkılan piramidin en alt bölümünde olanlar en ağır darbeyi alıyor.
Normal şartlarda yasal ve güvenilir ticari faaliyetler veya bankaların size verdiği faiz oranları oldukça düşük orandadır. Örneğin bir banka paranızı bir yıl süresince çekmeden kendilerinde tutmanız karşılığında, size paranızın %9’u oranında faiz sunar. Ponzi’lerde ise bu oran bankaların verdiğinden çok daha yüksektir. Örneğin aynı paraya bir Ponzi sistemi yıllık %30 gibi marjinal ve realist olmayan faiz oranları sunar. Ponzi’ler borsalar gibi karmaşık da değildir. Tek yapmanız gereken paranızı yatırmak ve kâra geçmenizi beklemektir. Hiçbir çaba ve uğraşa gerek yoktur. Sistemin yaptığı faaliyetin gerçek olup olmadığı veya fiziksel bir değeri olması önemli değildir. Çünkü zaten sistem kendini yine sistemin diğer yatırımcıları aracılığıyla beslemesi üzerinden ilerler.
Ponzi piramitine göre kârlı çıkanlar daima sisteme ilk girenlerdir. Sisteme ilk defa oluşturulduğunda güven oyu oluşturulması ve diğer insanların dikkatini çekmeyi başarması için insanlara kazandırması gerekir. Piramite ilk gelenler gerçekten vaat edilen parayı vaat edildiği süre ve tutarda alabilirler. Bu, bir sistemin Ponzi olduğu gerçeğini değiştirmez. Sisteme giren ilk yatırımcılarla birlikte diğer yatırımcılar da işin içine dahil olur ve bu yatırımcılar piramidin alt katlarında yer alırlar. En üstteki üyelerin faizini daima sisteme yeni eklenen halkalar oluşturur.
Piramit büyüdükçe insanların alacakları artar ve bir gün sisteme gelen üye sayısı piramidin üst bölümündeki kişilerin gelirini karşılamaya yetmez. Bu aşamada planlanmış şekilde sözde şirket veya oyunun kurucuları ana paraları kendilerine ait diğer hesaplara aktarmaya başlar. Bu sırada ödemelerde gecikme, aksama ve şirket sözcülerinin bazı iyimser açıklamalarıyla her şeyin yolunda olduğu söylenir ve bir gün sistem kurucuları tüm parayla birlikte ortadan kaybolur.
Ponzi piramidi gereği, bu piramide ilk dahil olanlar, en uzun süre kalıp çöküş döneminden önce ana para ve kârlarıyla birlikte ayrılanlar zarar etmezler. Piramidin en altında kalanlar ise yıkılan piramit kalıntılarının altında maddi ve manevi kayıpla kalırlar. Piramidin üst bölümündeki kişilerinin para kazanması, Ponzi sisteminin ve yönteminin bir dolandırıcılık yöntemi olduğu gerçeğini değiştirmez. Aslında bu kişilerin edindikleri kârlı paralar, sistemdeki diğer insanların dolandırılması sonucunda elde edilen paralardır.
DA Nedir? Domain Authority Yükseltme ve Domain Authority Sorgulama
DA (Domain Authority), dünyaca ünlü SEO şirketi Moz tarafından geliştirilen ve internet sitelerinin SERP sayfasında birbirine karşı muhtemel üstünlüklerini tahmin etmeye yardımcı olan SEO skorudur. 0 ile 100 arasında derecelendirmeyle ...
Ponzi Şeması
Ponzi şeması, yöntemi veya piramidi aslında farklı şeyler değiller. Hepsi bir diğerinin aynısı ve terimin farklı şekillerde yaygınlaşarak kullanılmasından açığa çıkmış kavramlardır. Ponzi şemalarında ilk girenler ve sistem dağılmadan önce ayrılacak kadar şansı olanlar en kârlı çıkan kullanıcılar olacaktır. Tabii bunlar asla Ponzi şemasının kurucusu kadar kârlı varlıklar edinemezler. Yatırımcılar sadece yatırımları tutarınca kazanırken, Ponzi’nin kurucuları tüm yatırımcıların paralarını ele geçirerek oyundan en kârlı ayrılan taraf olur.