Transfobi, transseksüel bireylere karşı gösterilen olumsuz ve düşmanca davranışların toplamı durumudur. Bir fobi olan durum, toplum tarafından uygulanan ayrımcılıklar arasında sayılabilir. Ayrıca bir azınlık olan transseksüellerin de hayatlarını oldukça zorlaştırdığını belirtmek lazım. Transfobi durumu gösteren kişilere transfobik denilmektedir. Ayrıca hem transseksüellik, hem de bu ayrımcılığa neden olan fobinin sosyoloji alanının ilgilendiği başlıklar olduğunu da söyleyelim.
Transfobik insanların sonucu nefret söylemine ve cinayete varabilen ağırlıkta suçlar işlediği gerçeği oldukça üzücü. Özellikle ülkemizde cinsel birliktelik yaşadıktan sonra “Kadın sanmıştım, öldürdüm” gibi savunmalar duymaktan kulaklarımızın aşındığını da belirtelim. Bu noktada suç kesinlikle toplum yapımızda, bu açıkça görülüyor. Ancak yine de son yıllarda sivil toplum kuruluşlarının çabaları, popüler kültürü üreten bazı bilinçli kişi ve oluşumların da olumlu etki yarattıklarını söylemeden geçmemeliyiz. Verilen emekler sonucunda transseksüellik geçmişte olduğundan çok daha ‘normal’ görülmeye neyse ki başlandı. Bununla birlikte trans bireylerin ve eşcinsellerin çabalarını görmemek ayıp olur. Gerek sosyal medyada, gerekse fiziksel anlamda oldukça büyük başarılar sergilenmekte.
Dünyada ve ülkemizde transfobiklerin bu şekilde bir tavır sergilemelerinin altında birbirinden oldukça farklı sebepleri görebiliyoruz. Kimisi için nefret söyleminde bulunmalarının nedeni bilinçsizlik olabilirken, bir başkasının trans gördüğünde işe bile almamasının nedeni yalnızca önyargı olabiliyor. Elbette diğer çoğu psikolojik ve sosyolojik vakada görebildiğimiz gibi bu grupta da sorun pek çok zaman travmalarla ilgili olabilmekte. Biz okurlarımıza sosyolojik okumalar yapmalarını ve konuyu tarafsızca araştırmalarını tavsiye ediyoruz. İnanın hak savunucusu olmak ve ezilenin de hakları olduğunun bilincinde olmak hiç de zor değil.