Kapıdan giremediği alan adı sektörüne bacadan dalan Google’ın, geliştiricilere müjdeli bir haberi var! Geçtiğimiz yıl Mayıs ayında .app uzantılı alan adlarıyla boy gösteren şirket, bu kez de .dev alan adlarıyla geliştiricilerin gönlünü hoş tutmak istiyor. İnternet dünyası alan adlarından yana epey dertli. Öyle ki, dünya çapında her gün yaklaşık 100 bin civarı yeni alan adının kayıt ettirildiği tahmin ediliyor. Tutanın elinde kaldığı ve ilk alanın Üsküdar’ı geçtiği düzen, kendiniz veya markanızı “cuk” oturan alan adlarına ulaşmayı güçleştiriyor. Google’ın stratejisi tam bu noktada sivriliyor: Daha nokta atışı isimlerle kendinize ve markanıza cuk diye oturan, yeni alan adı uzantıları… .DEV Nereden Çıktı? Nasıl Çıktı? Nereye Çıktı? DEV, İngilizce’de “Geliştirme” anlamında kullanılan “Development” sözcüğünün kısaltılmasından geliyor. Keza zaten geliştiriciler arasında DEV kısaltması, yıllardır yazılım vurgusu yapmak için kullanılıyor. Evet, Google bu kez iskemleyi hazır

2018 yılında önemli gelişmelerin yaşandığı domain sektörüne ilginin, her geçen gün arttığı görülüyor. Özellikle dünyada domain regülasyonlarını yöneten ICANN’in de bölge ofislerinden birine ev sahipliğini yapan Türkiye’de de, domain sektörüne ilgi hızla artıyor. Bu kapsamda Türkiye’nin lider alan adı ve web hosting kuruluşu Natro, 2018’de sektörde yaşanan önemli gelişmelerle ilgili birçok istatistiği barındıran bir infografik yayınladı. Domain sayısı 342 milyonu aştı! 2018 yılında; dünyada kayıt edilen toplam domain sayısı 342 milyonu aşarken, Türkiye’de kayıt edilen yeni alan adı uzantısı 221 bin olarak karşımızı çıkıyor. İçerisinde hem Türkiye hem de Dünya domain sektörü ile ilgili veriler barındıran infografikten dikkat çeken bazı noktalar ise şöyle; 2018 yılının 3. çeyreğinde, dünyada kayıt edilen toplam domain sayısı, geçtiğimiz yıl aynı döneme göre, %3,5 artış göstermiştir. .Com uzantısı her zaman olduğu gibi zirvede. Dünya’da en

Kriptopara devriminin ayyuka çıkması alakalı domainlerin tutanın elinde kalmasına neden oldu. Altcoin’lerin dahil olmasıyla tarhana çorbası etkisi yapan sektör, milyonlarca doların çorbaya tuz niyetine serpilmesi durumuna dönüştü. Bunun son örneği de Monaco tarafından satın alınan “Crypto.com” alan adı oldu. Monaco, kriptopara sektörü takipçilerinin bilediği üzere bir başka Altcoin ve bir alternatif ödeme sistemi. Monaco’nun diğer Altcoin’lerden farkı, şirketin VISA kart yardımıyla evrensel para işlemleri gerçekleştirme imkanı sunması. Markasını öne çıkarmak ve bu janjanlı kartı daha fazla cüzdana sokmak isteyen şirket, başarılı bir alan adıyla sektörde ilgi uyandırmak istedi. Haliyle sektör için en direkt alan adlarından biri olan cyrpto.com’da karar kaldı. Monaco’nun CEO’su Kris Marszalek Crypto. com’un satın alınmasına ilişkin olarak: “Gerçekten güçlü bir kimlik satın alıyoruz. Alan adı tüm sektörü ilgilendiriyor ve omuzlayabileceğimizi düşündüğümüz dev bir yükü yanında

Uzun uzun yıllar önce (aşağı yukarı 1997), hafta sonlarını Herkül: Efsanevi Maceralar ve Zeyna: Savaşçı Prenses’i izleyerek büyüyen bir çocuk vardı. O da tüm yaşıtları gibi bir Hotmail hesabına sahipti ve fakat kendinden başka kimlerin bir mail adresi olduğunu bilmiyordu. O çocuk size de tanıdık geldi mi? GoDaddy tüm bu nostaljik durumların vuku bulduğu yıllarda doğdu. Herkesin internette var olmasını, yaratıcı işler yapması ve dünyayı değiştirecek internet sitelerinin kurulmasını hedefliyordu. O iş, pek GoDaddy’nin planladığı gibi gitmedi ama olsun. 2005 yılında küçük bir çoğun bile alan adı almak istediğinde ilk tercihi olunca GoDaddy dünyanın en kapsamlı ICANN onaylı Registar firmasına dönüştü. Yıllar su gibi akıp geçerken internet değişti. GoDaddy’nin logosu da öyle, hem de birkaç kez. 90’lı yıllarda GoDaddy’nin logosu (yukardaki) zamanı çerçevesinde değerlendirildiğinde kabul gören, başarılı bir logoydu. Modern tasarım anlayışının değişmesiyle birlikte eski moda görünen

Söz konusu olan bir markanın müşterilerinin dikkatini çekmek olduğunda, bu savaşta yapılacak tüm alengirli işler mübahtır. Mesela, Hotels.com kullanıcılarına yalnızca otel değil, aynı zamanda istedikleri tüm konaklama tipi için rezervasyon imkanını sunduğunu kanıtlamak için arşa uzanan bir URL oluşturdu. CP+B Ajansı tarafından oluşturulan bu URL, eminim şimdiye kadar göreceğiniz en uzun URL olacaktır. Hotels.com’un her yerde olduğunu vurgulamak ve hangi rezervasyon imkanlarını sunduğunu belirtmek için oluşturulan URL (daha doğrusu reklam kampanyası) tam 2 bin 83 karakterden oluşuyor. Kampanyanın mucidi ajansın kreatif yöneticisi Quinn Katherman, “Marka adı insanlara servisin otelden daha fazlası olduğunu ve her tip konaklama seçeneğinin sunulduğunu ifade etmede yetersiz kalıyordu. URL’ler bugün itibariyle internet deneyimimizin büyük birer parçasını oluşturuyor. Bu yüzden insanların bir URL’yi tekrardan fark etmesi için şimdiye kadar oluşturulmuş en uzun URL’yi oluşturmamış

Alan adı satışlarının “ilk gelen alır” prensibiyle sürdürüldüğü yıllardır biliyoruz. Bilmediğimiz veya gözden kaçırdığımız gerçek, “ilk alanın son sahibi olmayacağı” prensibinin hala geçerliliğini koruyor olması… Fransız asıllı ve bir Amerikan vatandaşı olan Jean-Noël Frydman, bu acı gerçeği yıllar sonra deneyimleyen emsal isimlerden biri. 1994 yılında Web.com aracılığıyla satın aldığı France.com (Fransa.com) alan adı, geçtiğimiz hafta Fransa tarafından Frydman’ın elinden alındı. Üstelik, haber bile verilmeden… 90’lı yılların ortasında Jean-Noël Frydman, France.com’u satın alarak Fransa kültürünü tanıttığı ve çeşitli yasal kanallarla gelir elde ettiği minik bir internet sitesi kurdu. 20 yılı aşkın süredir alan adının sahipliğini elinde bulunduran Frydman, bu süreçte aralarında İçişleri Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı’nın da yer aldığı onlarca Fransız kuruluşuyla birlikte çalıştı. Frydman’ın yaşadığı ilginçlikler ise 2015 yılında yaşanmaya başladı. Fransa Dışişleri

İnternet tarihinin en eski 100 alan adından birine sahip olmanın, arazinizin ortasından otoban geçmesi, kenarına havalimanı kurulması ve yanı başına AVM kondurulmasıyla eş değer şanslılık olduğu kesin. İnternetin sınırları artık düşünemeyeceğimiz kadar büyüdü. 2018 yılının Ocak ayı itibariyle yapılan bir araştırmaya göre dünyada 1 milyar 805 milyon 260 bin internet sitesi olduğu tahmin ediliyor. Buna bir de, “aga buralar çok değerlenir bak,” diyerekten alan adı yatırımı yapıp aktif bir site kurmayan kitleyi dahil edersek, rakamlar korkunç boyutlara ulaşıyor. Peki, insanlığın yeni çağa göçünü başlatan ve internet devrimine lobiden katılıp, ilk kayıt edilen 100 alan adı nelerdi ve ne zaman, ne kadara kaydedildiler? World Wide Web’in en eski alan adı bundan 33 sene önce, 1985 yılında kaydedilen Symbolics.com’du. Henüz interneti geçtim, bir bilgisayarla karpuzla yan yana koysak ayrımına varamayacağımız yıllardan bahsediyoruz. İlk 100 alan adını ise düşünülenin aksine ev.com,

Hazırlanan web sitelerinin bir alana ihtiyacı vardır. Web siteleriniz için ayrılan alana hosting adı verilir. Tasarlanan web sitelerinin internet üzerinde bir sayfaya dönüşebilmesi bilgisayarlardan daha güçlü makineler tarafından gerçekleştirilir. Bir web sitesinin hosting dışında domaine de ihtiyacı vardır. Domain alan adı anlamına gelmektedir. Web sitelerine erişebilmek için kullanılan IP adresine domain denilmektedir.  Hosting ve domain hizmeti alırken dikkat edilmesi gereken bir kaç nokta vardır. Bunlar; hız, mb ve desteklenen programlar şeklindedir. Hosting ve Domain Hizmeti Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler Hız  Web sitenizin yüklenme hızı, sitenize erişmeye çalışan kullanıcının internet hızı ve hosting hizmetinizin hızı ile alakalıdır. Web sitelerinin yavaş yüklenmesi kullanıcıların siteden çıkmasına sebep olmaktadır. Bu sebeple hosting hizmeti alırken hizmet sağlayıcının size sunduğu hız çok önemli bir detaydır. Web siteniz için ayrılmış olan alan

Alan adı işleri karışık işler. Önce bir alan adının davalık olduğunu duyuyoruz. Sonra, kendimizce akıl yürütüp, şirketlerin domain’i alıp alamayacağını yorumluyoruz. Tüm vakaların tek ortak yönü var: Karar ne olursa olsun, hiçbirinin sonunda ne olduğunu bilmiyoruz. Alan adı, hak iddia eden şirkete geri verildi mi? Yoksa domain işinde her zaman erken yol alan mı kazandı? DNSDisputes kafamızdaki tüm fırıldak soru işaretlerine cevap getiren yerli bir girişim. Her yıl ülkemizde ve dünyada on binlerce domain / alan adı davası açılıyor. Alan adları “ilk gelen alır” mantığıyla satılsa bile bu daima başka birine ait alan adını satın alabileceğiniz anlamına gelmiyor. Alan adına ilişkin olarak açılan davalarda ise genelde WIPO (Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü) öne çıkarak kararın alınmasında rol oynuyor. Ne var ki, bunların hepsini internet haberlerinden takip etmek her zaman mümkün olmuyor. DNSDisputes bize bu servisi sunarak, yerel ve ulusal alanda görülen tüm domain davalarını sunuyor,

2012 yılında internet dünyasına dahil olan .corp, .home ve .mail uzantılı TLD uzantıları için ICANN bugün resmi kararını açıkladı. Bundan sonra herkese açık World Wide Web üzerinde birer kullanıcı olarak bu domain uzantılarını satın alamayacağız, göremeyeceğiz ve kullanamayacağız. ICANN, yayıncılar ve kullanıcılar için interneti bir panayır alanına çevirmek için uğraşıyor. Sürekli eklenen yeni TLD uzantılarıyla panayır etkinliği aktif tutuluyor ve erkenden koltuğu kapılan alan adları için üzülen Webmaster’lara yeni alternatifler sunuyor. ICANN tarafından ilk defa 2012 yılında satışına başlanan .corp, .home ve .mail uzantıları o zamanlar her kafadan farklı bir sesin yankılanmasına ve uzmanların bu alan adına karşı çıkmasına neden olmuştu. İşin profesyonel ve kurumsal boyutunda olan arkadaşların bildiği gibi .mail gibi uzantılar bazı yerel ağ sistemlerinde maile erişmek için DNS yardımıyla kullanılıyor. Hal böyle olunca kullanıcılar local’de barınan .mail uzantısı yerine World