
Aronya, Rosaceae ailesine ait, çok saplı, belirli dönemlerde yaprak döken, uzun ömürlü, üzümsü meyveler grubuna ait bir bitkidir. Aronya siyah kuş üzümüne benzetilmektedir. Anavatanı Kuzey Amerika olup, ticari olarak Doğu Avrupa ülkeleri, Almanya, Rusya gibi pek çok ülkede yoğun olarak yetiştirilmektedir. Yaprakları sonbaharda kırmızı rengini almaktadır. Bu nedenle süs bitkisi olarak da kullanılmaktadır. Tarihsel olarak, Kızılderili kabileleri tarafından çay yapmak ve soğuk algınlığı tedavisinde kullanılmıştır.
Yalova Atatürk Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nde 2012 yılında sunulan bir proje ile Türkiye’de ilk defa bir devlet kurumu tarafından üretime başlanmıştır. Türkiye’de yapılan bu proje ile 5-6 yıldır tanınmaya başlamış; şu anda çiftçiler tarafından Tokat, Malatya, Edirne ve Yalova illerinde yetiştiriciliğine başlamıştır.
Avrupa’da en yaygın aronya çeşitleri arasında aşağıdakiler yer almaktadır.
- Danimarka: Aron
- Çekya: Nero
- Finlandiya: Viking
- Rusya: Rubin
- Finlandiya: Kurkumäcki, Rubin
- İsveç: Hugin
- Macaristan: Fertödi
- Polonya: Albigowa, Dabrowice, Egerta, Kutno, Nova Wies, Hakkija, Ahonnen, Serina, Autum Magic, McKenzie, Morton, Galicjanka
- Türkiye: Nero, Viking
Aronyanın Sağlığa Faydası
Aronya, çinko, magnezyum, demir ve C, B ve K vitaminleri dahil olmak üzere çok çeşitli vitamin ve mineraller içeren besleyici yoğun bir gıda maddesidir. Yüksek antioksidan içeriği, insan sağlığına katkısından dolayı "süper meyve" olarak bilinmektedir. Aronya meyvesi stres, çevre kirliliği ve günlük yaşam aktivitelerinin vücudumuzda yarattığı hücrelere zarar veren serbest radikaller ile mücadele eden antioksidan polifenolik doğal karışımı içerir ve bu içeriği nedeniyle kalp hastalıklarını ve kanseri önleme potansiyeli olduğu belirtilmektedir.
Aronya, yüksek biyolojik aktivitesi nedeniyle Rusya’da tıbbi bitki olarak kabul edilmiştir. Soğuk algınlığı, mide hastalıkları, bağırsak, karaciğer ve safra kesesi dahil olmak üzere çeşitli hastalık ve radyasyon zehirlenmesi tedavisinde kullanılmaktadır.

Radyasyon Nedir? Radyasyon İşareti ve Radyasyon Ölçer
Cihazlardan yayılan ve insan vücuduna geçiÅŸ yapabilen enerjiye radyasyon denir. Kullandığımız tüm elektronik cihazlar belli bir miktarda radyasyon salgılayabilir. Bazı cihazların salgılamış oldukları radyasyon oranı insan vücuduna Ã...
Aronya (Aronia) Nasıl Kullanılır?
Aronya daha çok aronya özütü, meyve suyu, şurup, çay, dondurma, reçel, sos, yoğurt, şarap, alkollü içecek yapımında kullanılır. Aronya meyveleri kekremsi tadı nedeniyle taze olarak çok tercih edilmez. Aronya elma, armut ve kuş üzümü suyu ile karıştırarak tüketmektedirler. Ayrıca yapısında bulundurduğu antosiyanin nedeniyle doğal kırmızı rengini vermek için gıda ve ilaç sektöründe de kullanılmaktadır. Gıda takviyelerinde de aronya sıklıkla kullanılmaktadır.
Aronya YetiÅŸtiriciliÄŸi
Aronya son zamanlarda yüksek gelir getirmesi nedeniyle de dikkatleri çekmiştir. Diğer üzümsü meyvelere göre daha düşük maliyetle yetiştirilmektedir. Aronya melanocarpa türlerinin tohumla çinlenme oranı düşük düzeydedir ve tohumla elde edilen bitkiler tamamen ana bitki karakterinde değillerdir. Aronya doku kültürü yöntemi ile üretilmektedir. Aronya çalısının boyu toprak verimliliğine bağlı olarak 2-3 metreyi bulabilmektedir. Ekonomik ömrü 15-20 yıl olan aronya Mayıs ayında çiçek açar, Ağustos - Eylül ayları arasında hasadı gerçekleştirilir. Çiçek tomurcukları bir yaşlı sürgünlerin üzerinde oluşur, salkım şeklinde çiçeklenir ve her salkımda 30’ a yakın çiçek bulunur. Her sürgün üzerinde 10-15 meyveden oluşan salkımlar oluşmaktadır. Güneşli alanlar yetiştiricilik için önerilmektedir. 4-6 hafta boyunca meyveler bozulmadan bitki üzerinde kalabilmektedir.
Odunsu ve çok yıllık olan aronyanın ekonomik meyve vermesi için yaklaşık 800-1000 saat civarında soğuklama ihtiyacına gereksinim duymaktadır ve -250C’ye kadar dayanabilmektedir. En uygun toprak pH’sı 6-6,5 arasındadır ve hafif killi topraklar yetiştiricilik için uygundur. Genellikle 4x0.6m dikim aralığı tercih edilebilmektedir. Meyve tutumundan hasat sonuna kadar düzenli şekilde sulama yapılması meyve kalitesi açısından gereklidir. Aksi takdirde meyveler küçük ve kalitesi düşük olacaktır. Bu nedenle üreticiler daha çok damlama sulama sistemini tercih etmektedir.
Ülkemizde Yalova, Bursa, Manisa, Kırşehir, Ordu, Antalya, Çanakkale, Samsun, Bolu, Çorum, Sakarya, Ankara gibi illerde üretim yapılmaktadır.